36 yaşında 15 Temmuz darbesinde şehit edilen kahramanlardan birisi Halil Kantarcı. 15 temmuz halil kantarcı için 36 yaşındayken 3 çocuğu ve eşini arkada bırakıp gittiği bir gündü. fetullah Gülen Terör Örgütü mensuplarının başlatmış olduğu darbe onun gibi 245 kişiyi daha toprağa düşürmüştü. Halil Kantarcı henüz daha 16 yaşındayken 28 Şubat olaylarında beş arkadaşı ile meyhaneye saldırmak idam hükmü ile yargılanmıştı. 28 Şubat süreci ile on yıl hapis yapan Kantarcının suçsuz olduğu ispatlanınca 25 yaşında hapisten çıktı. Esnaf olarak hayatını kazanan Kantarcı evli üç çocuk babasıydı.

Fetullah Gülen Terör Örgütünün başlattığı darbeyi TV’den öğrenen Halil Kantarcı Çengelköy’deki evinden çıkarak darbecilere dur demek istedi. Eşi Ayşe Kantarcı, patlama seslerini duyunca onu vaz geçirmeye çalıştıysa da o, bana bir şey olacaksa evde de olur, hakkını helal et, dedi ve çıktı. Eşi gece boyu onu arasa da ulamadı. Halil Kantarcı, FETÖ’cü hainler tarafından vurulmuş Ümraniye Atlas Hastanesine kaldırılmıştı. Hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı, şehit oldu. En küçük çocuğu henüz dokuz aylıktı.

Halk Demokrasiye Sahip Çıktı

15 temmuz darbe girişimi Cumhurbaşkanın meydanları boş bırakmayın çağrısı ile halk tarafından bertaraf edildi. O gece Türkiye hiç uyumadığı gibi darbeden sonra da 28 gün boyunca demokrasi nöbetlerine devam etti. Çünkü hainler her yere sızmıştı. O gecenin sabahında tutuklamalar başlamış, beş gün sonra OHAL ilan edilerek bölücü ve yıkıcı terör örgütüne mensup ne varsa temizlenmek için çalışmalara başlandı. Fetullah Gülen demokrasinin vaz geçilmez olduğunu bunu yapanların hain olduğunu ve darbeyi kınadığına dair bir bildiri yayınladı. Utanmazca olayla bir ilgisinin olmadığını söylese de tutuklu ve itirafçılardan alınan ifadelerde elli yıldır Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yıkmak için planlar yaptığı, gizli gizli devlete zarar verdiği ortaya çıktı.

O gece de şehadet şerbetini içenlerden birisi de İlhan Varank’dı ilhan varankın hayatı İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde Fetullah Gülen Terör Örgütünün askerlerinin açtığı ateş sonucu son buldu. Oysa ki o hayatını eğitime adamış genç ve aydın bir insandı. İlhan Varank, Cumhurbaşkanın Başdanışmanı Mustafa Varank’ın ağabeyi idi. Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi bölüm başkanlığı görevini başarılı bir şekilde ifa etmekteydi. Ancak 15 Temmuz darbe gecesi hainlere dur demek için evinden çıktı ve bir daha dönmedi. O gece Vatan Caddesinde darbecilere burası Çanakkale diyen Varank vuruldu. Ancak dediği gibi bu vatan Çanakkale idi, Çanakkale geçilmezdi, geçilemedi.