2 yıldır AKP’ye karşı darbe hazırlığı var

İstihbarat eski Daire Başkanı Orakoğlu'ndan çok tartışılacak iddialar...

28 Şubat sürecinde İstihbarat Daire Başkanlığı görevini yürüten Bülent Orakoğlu, geçen hafta piyasaya çıkan “Ankara’da Gölge Oyunları” isimli kitapta çok tartışılacak bir iddia ortaya attı. İki yıldır Ankara kulislerinde AKP hükümetine karşı darbe yapma hazırlığında olanların konuştuğunu öne süren Orakoğlu, “Ankara’nın önemli yerlerinde, lokantalarında bu hükümetin iktidardan uzaklaştırılması gerektiği mesajı veriliyor. Hatta birebir görüşmeler yapılıyor” dedi. “Burada hükümetlerin hangi görüşte olduğunun falan da önemi yok” diyen Orakoğlu, kış aylarında Ankara’da görüştüğü küçük bir parti genel başkanının kendisine, amaçlarının hükümeti devirmek olduğunu söylediğini iddia etti.

Orakoğlu, parti başkanının, “Ben iki ay sonra başba kanım. Eğer stratejinizi bu şekilde götürmeye devam ederseniz sizin ve çocuklarınızın bundan sonra devlet hizmetinde yer alması mümkün değildir. Ama şu andan itibaren bizim dediklerimizi kabul ederseniz size devlet içinde önemli görevler verebiliriz” dediğini yazdı. Orakoğlu konu ile ilgili AKŞAM’a, “Bu parti lideri öyle tanınmış bir isim değil, ama Ankara’da konuşmadığı kimse, çalmadığı kapı yok. Beni aramasını bekliyorum. Aramazsa ismini yemin ettiğim halde açıklayacağım” dedi. Kulislerde, Orakoğlu’nun kitabında yer verdiği parti liderinin Milli Demokrat Halkın Partisi Genel Başkanı (MDHP) Yusuf Erikel (36) olduğu konuşuluyor. 1999’dan beri İstanbul Barosu’na bağlı olarak avukatlık yapan Erikel 2004 yılında MDHP’yi kurdu.

***

Orakoğlu’nun kitabından...

Hükümeti düşürmek amacıyla oluşturulmuş, yirmi beş ayrı birim var.
Başbakan’ın sözlerini iyi okumak lazım. Hrant Dink cinayeti işlendiği zaman Başbakan dedi ki, “Bu ülkede çeteler var. Ortaya çıkan kontrolsüz güçler var.”
Ben derin devletin olmasını savunuyorum. Ama “Nasıl bir derin devlet olmalıdır?” dediğim zaman, kendi insanından korkmayan, bu ülkenin insanını koruyan bir devlet yapılanması istiyorum.
Görülüyor ki aslında bu ülkede “Genç Subaylar” sendromu ortaya atılarak devleti idare eden karar verici mekanizmalar yönlendirilmeye, yönetilmeye, belki de huzursuz edilmeye çalışılıyor.
Cumhurbaşkanı seçimi ve arkasından yapılacak genel seçimler ipotek altına alınmak istendi. Aslında yeni bir 28 Şubat yaratmak isteyenler çoktan düğmeye bastılar bile.
MOSSAD Türkiye’de etkinliğini arttırdı. Barzani’nin son açıklamalarının arkasında yalnız ABD’nin olduğunu düşünmek, İsrail ve gizli servisi MOSADD’ı aramamak da büyük bir hata olur.
İsmail Ağa Cemaati ile ilgili iki cinayet (Bayram Ali Öztürk - 2006 ve Hızır Ali Muratoğlu - 1998) kesinlikle adi cinayetler kategorisinde değildir. Cemaatin ileri gelen lider adayları sekiz sene arayla aynı yöntemlerle öldürülmüştür. Cinayeti işleyenlerden biri ortadan kaldırılmış diğeri akıl hastası biri çıkmıştır. Bu da bir senaryonun ortaya konulduğunun resmidir.

Akşam / Erdinç AKKOYUNLU