AB'ye Türkiye karşıtı başkan

AB'ye Türkiye karşıtı başkan

Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan Belçika Başbakanı AB Başkanı oldu

AB liderleri, 5 yıl önce Türkiye'nin üyeliğine güçlü ifadelerle karşı çıkan Belçika Başbakanı Herman Van Rompuy'un ilk daimi AB Başkanı olarak atanması konusunda uzlaşma sağladı.

Yeni AB anayasası Lizbon Anlaşması'yla getirilen AB Konseyi Başkanlığı ve AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilciliği (Dışişleri Bakanı) koltuklarına atanacak isimleri belirlemek için akşam yemeğinde bir araya gelen AB devlet ve hükümet başkanları, eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'in başkan adaylığından çekilmesi karşılığında, AB Komisyonu'nun İngiliz Üyesi Catherine Ashton'un da AB dışişleri bakanlığına getirilmesini kararlaştırdı.

Belçika'da başbakanlık görevinde 1 yılını henüz doldurmayan Hristiyan Demokrat Van Rompuy, partisinin muhalefette olduğu 2004 yılında parlamentoda yaptığı bir konuşmada, "Türkiye, Avrupa'nın parçası değil ve asla parçası olmayacak" demişti.

Van Rompuy, "AB'nin, Türkiye'yi içine alarak genişlemesi geçmişteki genişlemelerle kıyaslanamaz. Avrupa'da aynı zamanda Hristiyanlığın temel değerleri de olan mevcut evrensel değerler, Türkiye gibi büyük bir İslam ülkesinin girişiyle kuvvetini yitirir" ifadesini kullanmıştı.

Van Rompuy'un AB Başkanlığı için en fazla çaba gösteren liderler arasında Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy öne çıkmıştı.

-AB'YE İLK DAİMİ BAŞKAN OLARAK SEÇİLEN VAN ROMPUY: -"(TÜRKİYE'NİN ÜYELİĞİ KONUSUNDA) GÖRÜŞLERİM BİLİNİYOR AMA KİŞİSEL FİKİRLERİMİN GÖREVİMLE ALAKASI YOK"

Britanya Başbakanı Gordon Brown, Belçika Başbakanı Herman Van Rompuy'un Avrupa Birliği'nin ilk Başkanı olarak göreve atandığını bildirdi.

Başbakan Brown, AB liderler zirvesinde yaptığı açıklamada, şu anda Avrupa Birliği Komisyonu'nun ticari ilişkilerden sorumlu üyesi Britanyalı Catherine Ashton'ın da AB Dışişleri Bakanı görevine getirildiğini belirtti.

Brown, 27 üye ülkenin liderlerinin katıldığı toplantının ardından basına yaptığı açıklamada, AB Konseyi'nin Herman Van Rompuy'u, Konsey'in ilk başkanı olarak atadığını ve kendisini kutladıklarını belirterek, Catherine Ashton'ın da gelecek 5 yıl boyunca AB dış politikasında emsalsiz bir pozisyonu olacağını söyledi.

-VAN ROMPUY'UN TÜRKİYE İLE İLGİLİ AÇIKLAMALARI-

1 Aralıkta yürürlüğe girecek yeni AB anayasası Lizbon Anlaşması'nda öngörülen AB Konseyi Başkanlığına seçilen Hristiyan Demokrat Belçika Başbakanı Herman Van Rompuy da, 1 Ocakta üstleneceği yeni görevinde Türkiye'nin üyeliği konusundaki kişisel görüşlerinin önem taşımadığını söyledi.

AB zirvesinin ardından düzenlenen basın toplantısında Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili bir soruyu cevaplandıran Van Rompuy, "üye ülkelerin oy birliğiyle aldıkları kararların kendi kişisel görüşlerinin bütünüyle üzerinde olduğunu" belirtti.

AB Konseyi Başkanı olarak kendi fikirlerini savunmak yerine üye ülkeler arasında uzlaşma sağlamaya çalışacağını anlatan Van Rompuy, "(Türkiye konusunda) kişisel görüşlerimi biliyorsunuz ama bunun görevimle alakası yok" dedi.

Konuşmasında AB'yi "değerler birliği" olarak tanımlayan Van Rompuy, "üyelik kriterlerin karşılanması koşuluyla AB'nin genişlemeye devam edeceğini" bildirdi.

Belçika'da başbakanlık görevinde bir yılını henüz doldurmayan Hristiyan Demokrat Van Rompuy, partisinin muhalefette olduğu 2004 yılında, parlamentoda yaptığı bir konuşmada, "Türkiye, Avrupa'nın parçası değil ve asla parçası olmayacak" demişti.

Van Rompuy, "AB'nin, Türkiye'yi içine alarak genişlemesi geçmişteki genişlemelerle kıyaslanamaz. Avrupa'da aynı zamanda Hristiyanlığın temel değerleri de olan mevcut evrensel değerler, Türkiye gibi büyük bir İslam ülkesinin girişiyle kuvvetini yitirir" ifadesini kullanmıştı.

Van Rompuy'un AB Başkanlığı için en fazla çaba gösteren liderler arasında Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy öne çıkmıştı.

"AB DİBE VURDU"

Avrupa Parlamentosundaki Yeşiller grubunun lideri Daniel Cohn-Bendit, AB başkanlığına Herman Van Rompuy ve "dışişleri bakanlığına" Catherine Ashton'un seçilmesiyle AB'nin "dibe vurduğunu" söyledi.

Dünkü seçimden sonra yorum yapan Cohn-Bendit, "Avrupa bu tercihlerle dibi boyladı. İşin güzel tarafı, önümüze sadece sürprizlerin çıkması..." dedi.

AB başkanlığına "silik bir kişinin" getirildiği, dışişlerinde yapılan tercihin ise "anlamsız" olduğu görüşünü savunan Yeşil lideri, devlet ve hükümet başkanlarının, Avrupa'nın kurumlarını zayıflatma politikalarını sürdürdüklerini söyledi.

Cohn-Bendit'in kadın yardımcısı Rebecca Harms ise Bayan Ashton'un seçilmesinin yine de "başarı" sayılabileceğini ve Avrupa Parlamentosundaki kadınların bundan "gurur duyabileceğini" belirtti.


HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.