'AKP halkın değil, rantın partisi'
Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'nin bir rant partisi olduğunu ileri sürdü.
Kılıçdaroğlu, partisinin Havsa İlçe örgütünce düzenlenen dayanışma yemeğinde, AK Partinin bir rant partisi olduğunu ileri sürdü.
AK Parti'nin halkın partisi olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Eğer, milyonlarca insanın aç yattığı Türkiye'de, AKP, Sayın Başbakan, onun bakanları o gece rahat uyuyorlarsa bilin ki o artık halkın hükümeti değildir. Rantın hükümetidir onlar. Rantı destekliyorlar. Rant yandaşlarıdır onlar" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 350 otobüs aldığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "İhale yapılıyor otobüsler Almanya'dan alınmak için. En son Danıştay da 2009 yılında iptal etti. Bu ihale yapılamaz diye.. Ama bunlar Recep Tayyip Erdoğan'a güvendikleri için yargı ne derse desin ben gider o otobüsü Almanya'dan alırım dediler ve aldılar" dedi.
Kılıçdaroğlu, "Türkiye, Avrupa'nın en büyük otobüs üreten bir ülkesi. Biz gidip Almanya'dan alıyoruz. Bizim işçiler işsiz kalıyor biz gidip Almanya'dan alıyoruz. Yargı iptal ediyor bu kararı yine Almanya'dan alıyoruz. Kime güveniyor bu adamlar. Yasa dışı iş yapmak için kime güveniyor bu adamlar?. Benim belediye başkanım orada. Benim belediye başkanım böyle bir yolsuzluk yapsaydı Ergenekon'dan içerideydi şimdi" diye konuştu.
"Bunların Müslümanlığı şüpheli"
"AKP'nin yasa tanımazlığı, AKP'nin kul hakkı yiyen felsefesini biz millete anlatmazsak yanlış yapmış oluruz. Kul hakkı yemek, asla ve asla hiç bir toplumun hakkı değildir" diyen Kılıçdaroğlu, "Tanrı bile her türlü ceza ile gelirsin ama kul hakkı ile önüme gelme diyor. Bunların Müslümanlığı da şüpheli. Kul hakkı yiyen adamın ben Müslümanlığından şüphe ediyorum. Samimi olarak söylüyorum ben bunu. Hem gideceksiniz fakir fukaranın hakkını yiyeceksiniz, onun fakirliğini sömüreceksiniz, ondan sonrada ortaya çıkacaksınız ben millete hizmet ediyorum.. Sen kendine hizmet ediyorsun, millete değil" dedi.
Din ve ırk tartışması
Türkiye'de din ve ırkın siyasetin içinde olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bu iki alanın etkisinde kalanlarda akıl tutulması vardır. İnsanlar etnik kimlikleri ile insandır ve başımızın tacıdır. İnsanları inançları ve etnik kimlikleri ile seveceğiz. Ama insan olduklarını unutmayacağız. Eğer bir insan açsa, onun inancı ve etnik kimliği önemli değil. Bizim görevimiz onun açlığını gidermektir. Eğer onun açlığını gidermek için etnik kimliğine ve inancına bakarsak yanlış yapmış oluruz, görevimizi yapmamış oluruz. Bu iki alana politikacı giremez. İnançlarda Allah ile kulun arasına girmeye kim yetki verdi. Böyle bir şey yok Müslümanlık da. Bu alanı bir takım insanların eline bırakmayacağız. Onlardan çekip alacağız. İnsanların inançlarına saygı göstereceğiz ve diyeceğiz ki inançlarınla başımızın üstünde yerin var" dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.