Şener, “Bu ülkede tüm sektörler tasfiye sürecine girmişken sorumluların gece gündüz mesai yapması lazım. Bu heyecanı hisseden varsa bu ülkede tek bir kişi varsa gelsin desin ki 'Ben gördüm, çalışıyorlar, arıyorlar' desin; ama yok.

Bu ülkede bu heyecanı sorumlulukları hisseden varsa gelsin desin. Bunun adı 'Titanik gemisi batarken üst katta mobilyaların yerini değiştirmek' demektir. Bilmiyorlarsa gelsinler birlikte çalışalım” dedi.

Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, partisinin Bilkent Otel'de düzenlenen basına tanıtım toplantısında konuştu. Partisinin Türkiye Partisi olarak “demokrat merkez partisi” olduğunu söyleyen Şener, yepyeni bir kadroya sahip parti yapısında gençlerin ve kadınların çoğunlukta olduğuna dikkat çekti.

Konuşmasında sık sık Türkiye Patisi'nin geleneksel tarzı dışlayarak, yeni bir siyaset tarzını ortaya çıkarmak için kurulduğunu vurgulayan Şener, “Yeni bir siyaset inşa edeceğiz, gençlerin önünü açacağız, genç bir nüfusa sahip, genç bir parti olarak kurulmuştur. Kadınlarımızın siyasete katılımını arttıracağız.

Kadınlarımızı siyasete davet ediyoruz. Bugün 25 Mayıs 2009. Dün için 25 Mayıs önemli bir gündür. Bugün daha önemli hale gelmiştir. Çünkü Türkiye Partisi kurulmuştur. Bütün insanlarımızı kucaklamak, kimseyi ötekileştirmemek için kurulmuştur. Tarihe bir kez daha 25 Mayıs'ı nakşediyoruz” dedi.

-NE OLDU 25 MAYIS'TA?-

Şener, Türkiye Partisi'nin kuruluş gününün tarihin önemli olaylarına işaret ettiğine dikkat çekerek, “Çünkü geçmişte 25 Mayıs bizim bundan sonra atacağımız adımların köşe başlarına işaret etmektedir” dedi. Şener 25 Mayıs'ta yaşanan tarihi olayları şöyle anlattı:

“Bir Türk 25 Mayıs 1995'te dünyanın en yüksek tepesi olan Everest tepesine çıktı. 25 Mayıs 1944'te bu ülkede milli sanayi vardı, Türkiye'de Nuri Demirağ tarafından uçak fabrikası kuruldu. Bu fabrika uçağını üretti, milli sanayimizin yolcu uçağı ile ilk yolculuk İstanbul'dan Ankara'ya 25 Mayıs 1944'te gerçekleştirildi. Son yüzyılını Osmanlı devleti yarı sömürge olarak geçirdi. Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş ama Osmanlı'nın borçlarını devralmıştır. 1955 yılının 25 Mayıs'ında Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı'nın borçlarının son taksidini ödemiştir.”

-AKP'YE EKONİMİDEN YÜKLENDİ-

Konuşmasında küresel ekonomik krizi temel alarak, AKP hükümetinin ekonomi politikalarını eleştiren Şener, Türk ekonomisinin bağılılıklar, bağımlılıklar ve dış dalgalara teslim olmuş bir yapıdan kurtarıp birlikte yapılandıracaklarını söyledi.

Niyetlerinin ve kararlılıklarının hizmet ve dürüst siyaset olduğunu belirten Şener Türkiye'nin neden yeni bir parti ihtiyaç duyduğu ise şu sözlerle cevapladı:

“Dünyada olup bitenler Türkiye'yi sarsıyor. Türkiye'de varolduğunuz sandığınız sorumlular Türkiye'yi küresel dalgalara teslim ediyor. Türkiye dışarıdan ve içerden istikrarsızlığa doğru itiliyor. Türkiye'nin ve halkımızın ihtiyaçlarına bu yapıda cevap yoktur.

Onun için yaşadığımız koşulları iyi bilmeden Türkiye Partisi'ne neden ihtiyaç olduğunu kavrayabilmek zordur. Türk ekonomisi politikasızlığa teslim olmuştur. İşsizlik Türkiye'yi kasıp kavuruyor, feryatları işiten sorumlular yok ortada.

Ekonomi sorumluları Türkiye'nin dertlerine yabancılaşmış vaziyette. İşsizin derdini bilmiyor, duymuyor. Bu ülkede tüm sektörler tasfiye sürecine girmişken sorumluların gece gündüz mesai yapması lazım. Bu heyecanı hisseden varsa bu ülkede tek bir kişi varsa gelsin desin ki 'Ben gördüm, çalışıyorlar, arıyorlar' desin ama yok.

Bu ülkede bu heyecanı sorumlulukları hisseden varsa gelsin desin. Bunun adı 'Titanik gemisi batarken üst katta mobilyaların yerini değiştirmek' demektir. Bilmiyorlarsa gelsinler birlikte çalışalım.

Bilgi birikimimizi birlikte paylaşalım. Böylesine bir gidiş kriz sonrası içinde sağlıksız bir gidiştir. Ekonominin her tarafı sahipsizdir. Bunun anlamı bölgemiz Ortadoğu yeniden yapılandırılırken Türkiye sorunların hiçbirini kendi stratejisi ile çözme kararlılığını göstermiyor.

-“AKP TEK BİR VATAN EVLADINDAN OY ALMAMALIDIR”-

Türkiye'nin iç görüntüsüne bakıldığında ise, siyasi kavgaların göründüğünü söyleyen Şener, iktidar tarafından yoğun bir diploması trafiği yaşandığına dikkat çekti.

Başbakan Erdoğan'ın ülke insanıyla; esnafla, çiftçiyle, köylüyle görüşmediğine işaret eden Şener, “Bunun anlamı şudur; Bölgemiz, orta doğu yeniden yapılandırılırken, Türkiye sorunlarının hiçbirini kendi iradesi ile gündeme getiremiyor. En hayati konularımızda kendi gündemini diplomasi trafiğinin belirlediği bir siyasi iktidar bu ülkenin tek bir vatan evladından oy almamalıdır” diye konuştu.

Türkiye Partisi'nin barış partisi, 72 milyon'un biz olacağı bir parti olduğunu vurgulayan Şener, “Biz kavgaya, kin ve nefrete taraf değiliz çünkü merkezdeyiz. Kurumlar arsı güveni kuracağız.

Bizim dönemimizde şeffaf siyaset olacak. Kamu kaynaklarının nasıl dağıtıldığını isteyen her yurttaşımız bilgisayarda bir tuşa basarak görecek. Her vatandaşımız imar tadillerinin ne zaman, kimler için yapıldığını görecektir. Liyakat ve başarının ödüllendirildiği bir toplumsal ve kurumsal kültür inşa edeceğiz” dedi.

-“MEVCUT HÜKÜMET BAKANLIĞIMIN KREDİLERİNİ KULLANIYOR”-

Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Şener, bir gazetecinin konuşması sırasında sarf ettiği sözleri hatırlatarak, “Titanik Batarken siz de kaptan köşkünde değil miydiniz?” diye sorması üzerine şunları dedi:

“Maliye Bakanlığı yaptığım dönemde, Türkiye'nin ne durumda olduğunu en iyi esnaf, köylü, çiftçi, sanayici, iş adamı, esnaf bilir. 2002'den 2007'nin yarısına kadar Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak hükümette yer aldım. Mevcut hükümet hala o dönemin kredilerini kullanıyor. O dönemden sonra 'şunu da iyi yaptık' diyecek halleri yok.”