15 Temmuz darbe girişiminin ardından sürdürülen demokrasi nöbeti devam ediyor...

Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın davetiyle 27 Temmuz Çarşamba akşamı Taksim'deydi. Komşu belediye başkanları el ele vererek barış ve kardeşlik mesajları verdi. Demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, kişisel hak ve özgürlüklere sonuna kadar inandığını belirten Hayri İnönü herzaman ki gibi kısa konuştu, bu vahşi darbe girişimini lanetlediğini belirtti. İnönü, “Seçimle gelenler, seçimle gitmelidir. Aksini düşünenler demokrat değillerdir. Kıyısından döndüğümüz felaket, demokrasimize daha fazla sahip çıkmak ve güçlendirmek için hepimize bir vesile oldu. Türkiye’nin bundan böyle ezeli gündem maddesi, demokratikleşme olmalıdır” dedi.  

Başkan İnönü'nün Yaptığı Konuşmanın Tam Metni

Sevgili yurttaşlar, Türkiye, 15 Temmuz’da çok tehlikeli bir virajı aldı. Hepimizin kanını donduran darbe girişiminin, halkın desteğini de alarak bastırılması, Türk demokrasi tarihinde yüz akı bir dönemeçtir. Türkiye’deki askeri darbelerin son perdesi, 15 Temmuz gecesiyle birlikte, artık kapanmış ve tarihe gömülmüştür. Demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, kişisel hak ve özgürlüklere sonuna kadar inanan biri olarak, bu vahşi darbe girişimini lanetliyorum. Milletini ve milletin meclisini bombalayan, FETÖ ve destekçilerini lanetliyorum.

Seçimle gelenler, seçimle gitmelidirler. Aksini düşünenler demokrat değillerdir. Kıyısından döndüğümüz felaket, demokrasimize daha fazla sahip çıkmak ve güçlendirmek için hepimize bir vesile oldu. Türkiye’nin bundan böyle ezeli gündem maddesi, demokratikleşme olmalıdır. Bunun için sihirli bir değneğe ihtiyacımız yok. Anayasamızda zaten var olan ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen, “demokratik, laik ve hukuk devleti” maddelerini, devletin tüm kurumlarında işletmemiz, bize yetecek ve yolumuzu aydınlatacaktır. Türkiye’yi ayakta tutacak kardeşlik fay hattını, kimsenin kıramaması için ötekileştirmeden, öfkeyle değil, sevgiyle birbirimizi kucaklamalıyız. Biz dün kurulmuş, Cumhuriyet’i sokakta bulmuş bir millet değiliz! Türk tarihinin en karanlık, en ümitsiz döneminde, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, Türk Devrimi mucizesini gerçekleştirmiş bir milletiz. Biz neredeyse 1 asır önce acıyla, kanla, göz yaşıyla kurulmuş bir Cumhuriyet’iz. Cumhuriyet rejiminde, demokrasi yolunda nice şehitler verdik. Suikastlarda aydınlarımız katledildi. Her kesimden memleket aşıkları hapislerde, sürgünlerde haysiyet cellatlığına uğradı.

Kardeşler, kardeşlere kırdırıldı. Birlik olmamız için daha hangi dersleri almamız gerekiyor? Bizim, bu memleketten başka gidecek vatanımız yok. Ayrı gayrı deme lüksümüz yok. İç barıştan başka yolumuz yok. Vicdandan başka pusulamız yok. Bu milleti güvercin tedirginliğinde yaşatmaya kimsenin hakkı yok. Ama bizim Yunus Emre’miz, Nazım Hikmet’imiz, Neşet Ertaş’ımız var. Türkü, Kürdü, Çerkesi, Ermenisi, Yahudisi’yle Çanakkale’de mezar taşlarımız var. Bu ülkenin en fakir yerinden çıkmış, Nobel ödüllü Aziz Sancarımız var. Daha birkaç hafta önce 15 yaşında, jimnastik dünya şampiyonu olmuş Ayşe Begüm’ümüz var. Bizim bu memleketin taşını toprağını koruyan vatan evlatlarımız, ilmiyle insanlığa hizmet eden gençlerimiz var. Bizi kim bölebilir? Kim birbirinden ayrı düşürebilir? Hepimiz tuzaklara düşmeyecek kadar acılar çektik. El eleyiz, gönül gönüleyiz, biriz, kardeşiz. Temiz Türkiye hepimizin emeli.

Geçtiğimiz hafta ne yazık ki temiz Türkiye adına, Şişli’de rantçılara göz açtırmayan başkan yardımcım Cemil Candaş, silahlı bir saldırıda katledildi. Kendisine ve 15 Temmuz gecesi şehit olanlara Tanrı’dan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum. “Bir ülkede namuslular da namussuzlar kadar cesur olmalıdır” Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucularından İsmet İnönü’nün torunu Hayri olarak, sizlere söz veriyorum: Cumhuriyete ve parlamenter sisteme düşman olan herkesin karşısında olacağım.