Seçimlere umutlu giren ancak oylarını artıramayan ve vekil sayısını neredeyse yarıya indiren CHP'de kargaşa sürüyor. Tıpkı İsmet İnönü gibi seçim sonrası eve kapanıp açıklamayı erteleyen Baykal'ın istifa edip etmeyeceği konuşuluyor. Kulislerde ise solun yeni lideri için arayış başladı

Seçim hezimetinin ardından evine kapanan ve resmi hiçbir değerlendirme yapmayan CHP Lideri Deniz Baykal, dün de suskunluğunu korudu. Sabah yürüyüşüne bile çıkmayan Baykal'ın, “istifa mekanizması işlemeli” önerilerine soğuk yaklaştığı öğrenildi. Baykal'ın bu süreçteki tutumu, “İnönü taktiği” olarak değerlendiriliyor. İsmet İnönü'nün de yaşanan önemli gelişmeler sonrasında, bir gün bekleyip daha sonra açıklama yaptığı biliniyor. Baykal, daha önceki seçimler ardından da değerlendirme yapmadan önce bir süre beklemeyi tercih etmişti.

ELİMİZDEN GELENİ YAPTIK

Baykal'ın yaptığı ilk değerlendirmelerde görüşlerini, “Biz elimizden geleni yaptık. İlkelerimiz doğrultusunda çalıştık, çaba gösterdik ama olmadı. Sandıktan çıkan sonuç, milletin kararıdır, milletin iradesidir. Milletin iradesi bu şekilde tecelli etmiştir. Buna da saygı duymak gerekir. Ben birkaç gün daha sonuçları ve gelişmeleri izleyeceğim, resmi bir açıklama yapmayacağım. Durumu değerlendirmeye çalışıyorum” dediği öğrenildi.

CHP kulislerinde, Baykal'ın, seçim sonuçlarının ardından nasıl bir yol izleyeceği de merakla bekleniyor. Baykal'ın istifa etmemesi durumunda parti yönetiminde bir revizyona gidebileceği olasılığı üzerinde duruluyor. CHP'nin olağan kurultay dönemi ekim - kasım ayları.

Seçim gecesi partinin önünde protesto gösterilerinde bulunan vatandaşlar, Baykal'ı ve yönetimi istifaya davet ederken, kulislerde de CHP Genel Başkanlığı için Mustafa Sarıgül ve CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç'un ismi dolaşmaya başladı.

Seçim çevresi Samsun'da bulunan Haluk Koç “Ben tartışma zemininden hep uzakta durdum, yine öyleyim. Sürecin dışındayım” demekle yetindi. CHP kulislerinde, seçim sonuçlarını sol için büyük üzüntü ile karşılayan Kemal Derviş'in adı da geçmeye başladı.

HEDEFTEKİ İSİMLER

CHP kulislerinde, Baykal'ın istifa etmeyerek yönetim kadrosu için bir revizyona gitmesi durumunda ise eleştiri oklarına muhatap olacak isimlerin, Genel Sekreter Önder Sav, Genel Başkan Yardımcıları Eşref Erdem ve Onur Öymen, Grup Başkanvekilleri Ali Topuz, Kemal Anadol ve Haluk Koç, Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen olduğu belirtiliyor.

İstifaya ne gerek var

CHP'nin aldığı başarısız seçim sonucunun ardından bir değerlendirme yapan Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, Genel Başkan Deniz Baykal'ın istifasına gerek olmadığını savundu. Özyürek yenilgi nedenlerini şöyle sıraladı:

EŞİT KOŞULLAR YOKTU: Bu seçimde eşit ve adil koşullar yoktu. AKP devlet olanaklarını sonuna kadar kullandı. Altın, yiyecek, kömür ve çek dağıttı.

MEDYA DESTEĞİ BOLDU: Medya desteği açısından TRT, TMSF medyası AKP'yi tam destekledi.

DIŞ DESTEK ÇOKTU: AKP'nin ABD başta olmak üzere Talabani, Barzani gibi dış destekleri tamdı.

MUHTIRADAN YARARLANDILAR: 27 Nisan askeri bildirisini iyi kullandılar ve kendilerini demokrasi havarisi gibi gösterdiler. Tarikatlardan destek aldılar.

AZIRLIK YAPAMADIK: Zaman olarak hazırlıkta biraz geç kaldık.

İSTİFAYA NEDEN YOK: İstifa genel başkanın kendi takdiridir. Ben istifa etmesi için bir neden görmüyorum. İstediğimiz sonuçları alamadık diye istifa edilmez. Tabanın isteğini yaptık.

Şimdilik CHP'den ayrılma planı yok

CHP'nin listelerinden 13 milletvekili çıkaran DSP, “Hızlı davranarak birbirimizi yaralayacağı bir tabloya izin vermek istemiyoruz” dedi. CHP Ankara milletvekili olarak parlamentoya giren Emrehan Halıcı yaptığı açıklamada, “AKP'yi kutlamak gerekir. Sol olarak beklediğimiz, umduğumuz oyu alamadık'' dedi. CHP listelerinden parlamentoya giren 13 DSP'linin ayrılıp ayrılmayacağı sorusuna ilişkin ise Halıcı şunları söyledi: ''Elde edilen sonuç umduğumuz, beklediğimiz bir sonuç olmadı. Başından beri iki sol partinin, tek çatı altında toplanmadan, çalışarak birlikte büyüyebileceklerini söylüyorduk. Seçim sonuçları, bizim tezimizin doğruluğunu gösteriyor. Sürece uygun zamanı, tarihi günü konuşmak için çok erken. Beklediğimiz sonucu elde edememenin verdiği burukluk da var.”

A. Rezzak Oral/Akşam