Bekir Coşkun
Düşüncenin ifadesi özgürlüğü ve Cumhurbaşkanlığı makamı..
Yılların saygın ve değerli gazetecisi Bekir Coşkun:
“Abdullah Gül, benim Cumhurbaşkanım olamaz,” diyor (!)
Bendeniz ise, bütün içtenliğimle:
“Abdullah Gül benim Cumhurbaşkanım olur,” diyorum.
Çünkü; akıp giden yaşam içinde yer alan Abdullah Gül başka,
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bambaşka..
Her hangi bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının Cumhurbaşkanı’nı tanımama hakkı var mı?
Eğer böyle bir hak var ise; devletin verdiği temel haklar arasında yer alan “vatandaşlık hakkı”nın da bir başka kişi tarafından tanınmama hakkı doğar (mı?)
Görüyorsunuz ki durum oldukça nazik.
Her konuya değişik açılardan bakıldığında ortaya çelişkiler çıkabilir.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan hiç kimsenin Cumhurbaşkanı’nı tanımamak gibi bir lüksü olmamalı.
Tam tersine Cumhurbaşkanlığı gibi devletin zirve noktasını temsil eden makama seçilen bir şahsa karşı, vatandaşlık bilinci, sorumluluğu, saygısı ve ahlakı içinde örnek bir duruş sergilenmeli.
Bir vatandaş ki; kendi ülkesinin Cumhurbaşkanı’nı yıpratmaya yönelik tavır sergiliyorsa, elin oğlu ne demez ki…
Vatandaş olmanın bilinciyle sorumluluklarımızı yüreğimizde hissetmemiz gerekmiyor mu?
Vatandaşlık bilincimize ne oldu?
Necip Türk basınının değerli ve saygın kalemlerinden oluşan büyükçe bir koro, Başbakan Tayip Erdoğan’ın Uğur Dündar’ın hazırlayıp Sunduğu “Arena” programında söylediği “Beğenmeyen çekip gitsin” sözlerinden yola çıkarak, Bekir Coşkun’a haksızlık edildiğini gündeme taşıyorlar.
Bekir Coşkun’un savunulması gereken bir durum doğmuş ise eğer; mesleki dayanışma prensiplerinin gereği olarak Coşkun savunulmalıdır.
Ancak Başbakan Tayip Erdoğan’ın da et, kemik ve sinirden ibaret bir insan olduğu neden göz ardı ediliyor?
Vatandaşlık bilinç ve sorumsuzluğundan uzaklaşılmış olunması karşısında, bir öfke anında “sitem” ile söylenmiş olduğu apaçık belli olan sözlerden yola çıkılarak, olay yaratılmaya çalışılmasını da gereksiz ve yararsız buluyorum.
Değerli ve saygın gazeteci Bekir Coşkun vatandaşımız olarak ülkesinde özgürce düşüncelerini ifade etmeye devam edecek ve onu hiç kimse ülkesinden kopartamayacak, vatandaşlıktan dışlayamayacaktır.
O halde !..
Türkiye milli gelirini kişi başına 10 bin dolara yükseltebilmek için, çok çalışmalıdır.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.