Birleşmek Yaşamsal Değerdedir...
Atatürk her insan gibi faniydi, ömür süreci bittiği gün gözlerini elbette yaşama kapayacaktı. Ancak kimi insan, hayatı noktaladıktan sonra da yaşar... Atatürk onlardandır...
Birleşmek Yaşamsal Değerdedir...
‘10 Kasım’ çoktan beri bir ‘matem günü’ değildir.
Atatürk her insan gibi faniydi, ömür süreci bittiği gün gözlerini elbette yaşama kapayacaktı. Ancak kimi insan, hayatı noktaladıktan sonra da yaşar.
Atatürk onlardandır; Dostoyevski, Beethoven, Itrî, Yunus yapıtlarıyla bugün de yaşıyorlar. Atatürk de yapıtlarıyla bugün yaşıyor.
Bu gerçeği algılamak için çevremize bakmak yeterlidir. Çünkü bugünkü laik Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk’ün yapıtıdır, eski deyişle dile getirmek gerekiyorsa, O’nun eseridir.
Atatürk’ün yapıtı yaşadıkça Atatürk yaşayacak.
*
Kim ne derse desin, bizim İstiklal Harbimiz tarihte ilk ‘Milli Kurtuluş Savaşı’dır; sonuçlarıyla da bu gerçek kanıtlandı; emperyalizmin yenilgisinden sonra dinci devlet yerine milli, yeni deyişle ulusal ve laik bir çağdaş Cumhuriyet devleti kuruldu.
Atatürk Devrimi budur.
Atatürk Devrimi gerçekleşmeseydi, Batı ile ilişkiler kurma olanağı bulamazdık. Onun kalıtı yaşıyor olmasaydı Batı’nın dayatmalarına karşı direnecek tek bir kişi bile kalmazdı.
Yaşadığımız yıllar aynı zamanda savaşmak zorunda olduğumuz birtakım tehlike ve tehditleri de birlikte getirdi. Türkiye tehlikelerle kuşatılmış bir coğrafyada gittikçe somutlaşan tehditler altında yaşıyor.
Bu kuşatmayı yarmak için O’nun liderliğine her zamankinden daha çok muhtacız.
O nedenle Atatürk ‘geçmiş’ (mazi) değildir; 21’inci yüzyılda da içeride ve dışarıda tartışılmaktadır.
Günümüzde Atatürkçülerin birleşmesi, tüm Cumhuriyet tarihi boyunca bugünkü kadar yaşamsal bir değer kazanmamıştı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve sevgiyle kucaklıyoruz.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.