ÇARPICI VERGİ ARAŞTIRMASI
MALİYE BAKANLIĞI’NIN YAPTIĞI YAPTIĞI ARAŞTIRMAYA GÖRE, VATANDAŞLARIN YAKLAŞIK % 90’I “VERGİDE ADALET OLMADIĞINI” DÜŞÜNÜYOR.
Araştırmaya göre, vergi kaçakçılığına “Herkes kaçırıyor, ben de kaçırırım” anlayışı neden oluyor.
Maliye Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığınca yayımlanan “Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Vergi Yükümlülerinin Vergiyi Algılama ve Tutum Analizi Araştırması”, vatandaşın vergiye nasıl baktığını gözler önüne serdi. Araştırmaya göre, vergi kaçakçılığının en büyük nedeni, “herkes kaçırıyor, ben de kaçırırım” anlayışının hakim olması.
Vergi kaçırmanın en geçerli yolu da, işleri kayıt dışı yürütmek. Vergi oranlarının düşürülmesini isteyen yükümlülerin yarıdan fazlası, oranlar artarsa, vergi kaçıracağını ya da daha fazla vergi ödemek yerine işini yavaşlatacağını veya bırakacağını söylüyor.
VERGİ NEDİR?
Araştırmada vatandaşların yüzde 33,3’ü vergiyi “kamu hizmetlerinin karşılığı”, yüzde 30,9’u “zorunlu bir ödeme”, yüzde 18,3’ü “bir ödev”, yüzde 15,3’ü “bir yük”, yüzde 2,2’si de “teşebbüs kabiliyetini engelleyen bir uygulama” olarak tanımlıyor.
Her 4 vatandaştan 3’ü vergilerin ağır olduğunu savunuyor. Yükümlülerin yüzde 22’ine göre vergiler “çok ağır”, yüzde 54,7’sine göre de “ağır”. Vergi yükünü “normal” bulanların oranı yüzde 21,7, “az” bulanların ise yüzde 1,5.
Vatandaşın yüzde 21,5’i her türlü vergiyi eleştirirken, yüzde 28,1’lik grup gelir vergisinden, yüzde 19,3’lük kesim KDV’den, yüzde 18,3’lük kesim motorlu taşıtlar vergisinden, yüzde 4,1’lik kesim kurumlar, yüzde 4,1’lik kesim de emlak vergisinden şikayet ediyor.
VERGİ ADALETİ YOK
Araştırmada yükümlülerin vergi adaletiyle ilgili görüşleri de irdelendi.
Buna göre, vatandaşların yüzde 71,3’ü Türkiye’de vergi adaletinin olmadığına inanıyor. “Vergiler adaletli ama yeterince değil” diyenlerin oranı yüzde 26,9 olarak tespit edilirken, sadece yüzde 1,8’lik grup, Türkiye’de vergi adaleti olduğu görüşünü taşıyor.
Vergide dikey adalet bulunup bulunmadığı sorusuna ise vatandaşların yüzde 87,3’ü “hayır” yanıtını veriyor. Vergi adaletinin olduğu görüşünde olanların oranı ise yüzde 12,7’de kalıyor.
Vergi sisteminin adaletsizliğinin nedeni olarak vatandaşların yüzde 38,3’ü “devletin bazı kesimleri hala vergilendirmemesi”ni görürken, yüzde 29,8’lik kesim vergi kaçakçılığının yaygın olmasının, yüzde 26,7’lik kesim de vergi kanunlarının yapısının bu sonucu doğurduğunu belirtiyor. Yüzde 5,2’lik grup ise adaletsizliğin nedeni olarak vergi idaresinin yaklaşımını gösteriyor.
Yükümlülerin ödedikleri vergilerin kamu hizmeti olarak tekrar kendilerine dönüp dönmemesi hakkındaki düşüncelerinin de ölçüldüğü araştırmada, katılımcıların yüzde 51,1’i ödenen vergilerle devletten alınan hizmetler arasında doğru orantılı bir ilişki olmadığını ifade ediyor.
Yüzde 36,8’lik grup buna “zaman zaman” yanıtını verirken, yükümlülerin sadece yüzde 12,1’i ödenen vergilerin kamu hizmeti olarak tekrar kendilerine geri döndüğünü düşünüyor.
SAVURGANLIK VAR
Araştırmada, vatandaşlara “Sizce devlet harcamalarında bir savurganlık var mı” sorusu da yöneltildi.
Bu soruya yüzde 83’lük kesim, “Evet, kamu harcamalarında savurganlık var” yanıtını verdi, yüzde 17’lik grup, bunun aksini iddia etti.
Devletin artan gelir ihtiyacını nasıl karşılaması gerektiği konusunda da vatandaşlar şu görüşleri ortaya koydu: Yüzde 47,8, “vergi denetimlerini artırmalı”, yüzde 45 “harcamalarını kısmalı”, yüzde 3,8 “vergilerini artırmalı veya yeni vergiler koymalı”, yüzde 3,5 “borçlanmalı”.
VERGİSİNİ TAM ÖDEYEN İFLAS EDEBİLİR
Araştırmada vatandaşların sistemle ilgili diğer düşünceleri de şu şekilde belirlendi:
Yükümlülerin ancak yüzde 2,9’u, “Türkiye’de herkesin vergisini tam olarak ödediğine” inanıyor. Yüzde 97,1’lik kesim, bunun tam aksini düşünüyor.
Herkesin vergisini tam olarak ödememesinin yükümlüleri hangi davranışa yönelttiği sorusu da şu şekilde yanıtlanıyor:
Yüzde 49,6 “herkesi vergi kaçırmaya itiyor”, yüzde 41,7 “vergi ödeme şevkini kırıyor”, yüzde 4,6 “daha çok vergi ödemeye sevk ediyor”, yüzde 4,1 “olumlu ya da olumsuz bir etkisi bulunmuyor.”
“Günümüz şartlarında vergisini tam olarak ödeyen bir vergi yükümlüsünün durumu ne olur” sorusuna yükümlülerin yarısı, “vergisini tam ödeyen ekonomik açıdan gelişemez ya da iflas eder” yanıtını verdi.
Araştırmaya göre, verginin tam olarak ödenmesi durumunda yüzde 34,5’lik grup “ekonomik gelişimin sağlanamayacağı”, yüzde 28’lik grup “önemli bir şey olmayacağı”, yüzde 14,6’lık grup “saygınlığın artacağını”, yüzde 8,8’lik grup “mutlu olacağını” söylüyor. Buna karşılık, yüzde 14’lük grup da vergisini tam olarak ödeyenlerin “birkaç yıl içinde iflas etmeye mahkum olduğu” görüşünü taşıyor.
Türkiye’de vergilerin tam olarak ödenmemesinin en önemli nedeni “vergi oranlarının yüksek olması”. Yükümlülerin yüzde 45’i böyle düşünüyor. Bunu yüzde 30,4’lük oran ile “vergi bilinci ve vergi ahlakının yeterince yerleşmemesi”, yüzde 12,8 ile”gerekli vergi reformlarının yapılmaması”, yüzde 6,8 ile “devletin, verginin gerekliliğini kamuoyuna anlatamaması”, yüzde 4,3 ile de “biçimsel yükümlülüklerin fazlalığı” izliyor.
İşletmelerin incelemeden geçme sıklığı: Yükümlülerin yüzde 14,1’i bir defa da olsa vergi incelemesine tabi tutulmuş. Yüzde 22,5’i 1 ile 5 arasında incelemeye alınmış. Yüzde 8,1’i 5 defadan fazla incelenmiş. Hiç incelemeye tabi tutulmamışların oranı yüzde 18,6.
VERGİ ORANLARINDA İNDİRİM İSTENİYOR
Vatandaş, vergi kaçakçılığının azaltılması için vergi oranlarının düşürülmesini talep ediyor.
Vatandaşın yüzde 50,8’ine göre, “vergi oranlarının indirilmesi, vergi kaçakçılığını azaltacak.” Yüzde 19,3’üne göre oranlardaki bir indirim, “vergi gelirlerini artıracak”, yüzde 18,1’ine göre “vergi tabanını genişletecek”, yüzde 11,8’ine göre de “vergi gelirlerini azaltacak.”
“Vergi oranlarının arttırılmasına mükellefler ne tepki verecek?” Yüzde 37’lik grup vergi oranlarının yükseltilmesi halinde, harcamalarını kısma yoluna gideceğini beyan ederken, yüzde 34,5’i “
eski vergi seviyemi korumak için vergiden kaçınmanın yollarını ararım” diyor. Yüzde 19,4’lük kesim de, daha fazla vergi ödemektense, işini yavaşlatacağını veya bırakacağını söylüyor. Yüzde 9,2’lik grup ise daha fazla vergi ödeyecek olmanın, kendisini daha fazla çalışmaya teşvik edeceğini belirtiyor.
Yükümlülerin önce desteklemiş oldukları bir iktidardan, sadece vergileri artırdığı için bir sonraki seçimde desteğini çekip çekmeyeceği durumuna: Yüzde 62,6’lık kesim buna “hayır”, yüzde 37,4 ise “evet” yanıtını veriyor.
HERKES KAÇIRIYOR, BEN DE KAÇIRIRIM
Vergi kaçakçılığının nedenleri: Türkiye’deki vergi kaçakçılığının 1 numaralı nedeni, “Herkes kaçırıyor, ben de kaçırıyorum” mantığının yaygın olması.
Yükümlülerin yüzde 24,7’si bu görüşü taşıyor. Yüzde 24,5’lik kesim, kaçağın fazla olmasının vergi idaresinin ve denetimlerin yetersizliğinden, yüzde 15,6’lık kesim, kanunların vergi kaçırmaya müsait olmasından, yüzde 13,4’lük kesim mükelleflerde vergi bilincinin yerleşmemiş olmasından, yüzde 5’lik kesim de kanunların sık sık değişmesinden kaynaklandığı inancında.
Vergi kaçırma yolları: Türkiye’de vergi kaçırırken en fazla başvurulan yöntem kayıt dışılık. Mükelleflerin yüzde 53,9’u, vergi doğuracak ticari işlemleri, kayıtlara geçirmeyerek vergi kaçırıyor. Yüzde 21,6’lık grup, naylon fatura, yüzde 18,9’luk grup da evrakta sahtekarlık yaparak, vergiden kaçınıyor. Yüzde 5,6’lık yükümlü grubu ise vergi kaçırmak için defter ve belgeleri yok ediyor.
BAŞKASINI HOŞ KARŞILAMAM AMA...
Yükümlülerin vergi kaçıran diğer yükümlüler hakkındaki görüşleri: Yüzde 54,9’luk kesim, vergi kaçıranları hoş karşılamıyor, yüzde 17,7’lik kesim tepki gösteriyor.
Buna karşılık yüzde 15,5’luk grup zorunlu olduğu için bunun yapıldığını düşünürken, yüzde 8,4’lük kesim, vergi kaçıranı “kurnaz bir tacir olarak değerlendirdiğini” ifade
Araştırmaya göre, vergi kaçakçılığına “Herkes kaçırıyor, ben de kaçırırım” anlayışı neden oluyor.
Maliye Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığınca yayımlanan “Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Vergi Yükümlülerinin Vergiyi Algılama ve Tutum Analizi Araştırması”, vatandaşın vergiye nasıl baktığını gözler önüne serdi. Araştırmaya göre, vergi kaçakçılığının en büyük nedeni, “herkes kaçırıyor, ben de kaçırırım” anlayışının hakim olması.
Vergi kaçırmanın en geçerli yolu da, işleri kayıt dışı yürütmek. Vergi oranlarının düşürülmesini isteyen yükümlülerin yarıdan fazlası, oranlar artarsa, vergi kaçıracağını ya da daha fazla vergi ödemek yerine işini yavaşlatacağını veya bırakacağını söylüyor.
VERGİ NEDİR?
Araştırmada vatandaşların yüzde 33,3’ü vergiyi “kamu hizmetlerinin karşılığı”, yüzde 30,9’u “zorunlu bir ödeme”, yüzde 18,3’ü “bir ödev”, yüzde 15,3’ü “bir yük”, yüzde 2,2’si de “teşebbüs kabiliyetini engelleyen bir uygulama” olarak tanımlıyor.
Her 4 vatandaştan 3’ü vergilerin ağır olduğunu savunuyor. Yükümlülerin yüzde 22’ine göre vergiler “çok ağır”, yüzde 54,7’sine göre de “ağır”. Vergi yükünü “normal” bulanların oranı yüzde 21,7, “az” bulanların ise yüzde 1,5.
Vatandaşın yüzde 21,5’i her türlü vergiyi eleştirirken, yüzde 28,1’lik grup gelir vergisinden, yüzde 19,3’lük kesim KDV’den, yüzde 18,3’lük kesim motorlu taşıtlar vergisinden, yüzde 4,1’lik kesim kurumlar, yüzde 4,1’lik kesim de emlak vergisinden şikayet ediyor.
VERGİ ADALETİ YOK
Araştırmada yükümlülerin vergi adaletiyle ilgili görüşleri de irdelendi.
Buna göre, vatandaşların yüzde 71,3’ü Türkiye’de vergi adaletinin olmadığına inanıyor. “Vergiler adaletli ama yeterince değil” diyenlerin oranı yüzde 26,9 olarak tespit edilirken, sadece yüzde 1,8’lik grup, Türkiye’de vergi adaleti olduğu görüşünü taşıyor.
Vergide dikey adalet bulunup bulunmadığı sorusuna ise vatandaşların yüzde 87,3’ü “hayır” yanıtını veriyor. Vergi adaletinin olduğu görüşünde olanların oranı ise yüzde 12,7’de kalıyor.
Vergi sisteminin adaletsizliğinin nedeni olarak vatandaşların yüzde 38,3’ü “devletin bazı kesimleri hala vergilendirmemesi”ni görürken, yüzde 29,8’lik kesim vergi kaçakçılığının yaygın olmasının, yüzde 26,7’lik kesim de vergi kanunlarının yapısının bu sonucu doğurduğunu belirtiyor. Yüzde 5,2’lik grup ise adaletsizliğin nedeni olarak vergi idaresinin yaklaşımını gösteriyor.
Yükümlülerin ödedikleri vergilerin kamu hizmeti olarak tekrar kendilerine dönüp dönmemesi hakkındaki düşüncelerinin de ölçüldüğü araştırmada, katılımcıların yüzde 51,1’i ödenen vergilerle devletten alınan hizmetler arasında doğru orantılı bir ilişki olmadığını ifade ediyor.
Yüzde 36,8’lik grup buna “zaman zaman” yanıtını verirken, yükümlülerin sadece yüzde 12,1’i ödenen vergilerin kamu hizmeti olarak tekrar kendilerine geri döndüğünü düşünüyor.
SAVURGANLIK VAR
Araştırmada, vatandaşlara “Sizce devlet harcamalarında bir savurganlık var mı” sorusu da yöneltildi.
Bu soruya yüzde 83’lük kesim, “Evet, kamu harcamalarında savurganlık var” yanıtını verdi, yüzde 17’lik grup, bunun aksini iddia etti.
Devletin artan gelir ihtiyacını nasıl karşılaması gerektiği konusunda da vatandaşlar şu görüşleri ortaya koydu: Yüzde 47,8, “vergi denetimlerini artırmalı”, yüzde 45 “harcamalarını kısmalı”, yüzde 3,8 “vergilerini artırmalı veya yeni vergiler koymalı”, yüzde 3,5 “borçlanmalı”.
VERGİSİNİ TAM ÖDEYEN İFLAS EDEBİLİR
Araştırmada vatandaşların sistemle ilgili diğer düşünceleri de şu şekilde belirlendi:
Yükümlülerin ancak yüzde 2,9’u, “Türkiye’de herkesin vergisini tam olarak ödediğine” inanıyor. Yüzde 97,1’lik kesim, bunun tam aksini düşünüyor.
Herkesin vergisini tam olarak ödememesinin yükümlüleri hangi davranışa yönelttiği sorusu da şu şekilde yanıtlanıyor:
Yüzde 49,6 “herkesi vergi kaçırmaya itiyor”, yüzde 41,7 “vergi ödeme şevkini kırıyor”, yüzde 4,6 “daha çok vergi ödemeye sevk ediyor”, yüzde 4,1 “olumlu ya da olumsuz bir etkisi bulunmuyor.”
“Günümüz şartlarında vergisini tam olarak ödeyen bir vergi yükümlüsünün durumu ne olur” sorusuna yükümlülerin yarısı, “vergisini tam ödeyen ekonomik açıdan gelişemez ya da iflas eder” yanıtını verdi.
Araştırmaya göre, verginin tam olarak ödenmesi durumunda yüzde 34,5’lik grup “ekonomik gelişimin sağlanamayacağı”, yüzde 28’lik grup “önemli bir şey olmayacağı”, yüzde 14,6’lık grup “saygınlığın artacağını”, yüzde 8,8’lik grup “mutlu olacağını” söylüyor. Buna karşılık, yüzde 14’lük grup da vergisini tam olarak ödeyenlerin “birkaç yıl içinde iflas etmeye mahkum olduğu” görüşünü taşıyor.
Türkiye’de vergilerin tam olarak ödenmemesinin en önemli nedeni “vergi oranlarının yüksek olması”. Yükümlülerin yüzde 45’i böyle düşünüyor. Bunu yüzde 30,4’lük oran ile “vergi bilinci ve vergi ahlakının yeterince yerleşmemesi”, yüzde 12,8 ile”gerekli vergi reformlarının yapılmaması”, yüzde 6,8 ile “devletin, verginin gerekliliğini kamuoyuna anlatamaması”, yüzde 4,3 ile de “biçimsel yükümlülüklerin fazlalığı” izliyor.
İşletmelerin incelemeden geçme sıklığı: Yükümlülerin yüzde 14,1’i bir defa da olsa vergi incelemesine tabi tutulmuş. Yüzde 22,5’i 1 ile 5 arasında incelemeye alınmış. Yüzde 8,1’i 5 defadan fazla incelenmiş. Hiç incelemeye tabi tutulmamışların oranı yüzde 18,6.
VERGİ ORANLARINDA İNDİRİM İSTENİYOR
Vatandaş, vergi kaçakçılığının azaltılması için vergi oranlarının düşürülmesini talep ediyor.
Vatandaşın yüzde 50,8’ine göre, “vergi oranlarının indirilmesi, vergi kaçakçılığını azaltacak.” Yüzde 19,3’üne göre oranlardaki bir indirim, “vergi gelirlerini artıracak”, yüzde 18,1’ine göre “vergi tabanını genişletecek”, yüzde 11,8’ine göre de “vergi gelirlerini azaltacak.”
“Vergi oranlarının arttırılmasına mükellefler ne tepki verecek?” Yüzde 37’lik grup vergi oranlarının yükseltilmesi halinde, harcamalarını kısma yoluna gideceğini beyan ederken, yüzde 34,5’i “
eski vergi seviyemi korumak için vergiden kaçınmanın yollarını ararım” diyor. Yüzde 19,4’lük kesim de, daha fazla vergi ödemektense, işini yavaşlatacağını veya bırakacağını söylüyor. Yüzde 9,2’lik grup ise daha fazla vergi ödeyecek olmanın, kendisini daha fazla çalışmaya teşvik edeceğini belirtiyor.
Yükümlülerin önce desteklemiş oldukları bir iktidardan, sadece vergileri artırdığı için bir sonraki seçimde desteğini çekip çekmeyeceği durumuna: Yüzde 62,6’lık kesim buna “hayır”, yüzde 37,4 ise “evet” yanıtını veriyor.
HERKES KAÇIRIYOR, BEN DE KAÇIRIRIM
Vergi kaçakçılığının nedenleri: Türkiye’deki vergi kaçakçılığının 1 numaralı nedeni, “Herkes kaçırıyor, ben de kaçırıyorum” mantığının yaygın olması.
Yükümlülerin yüzde 24,7’si bu görüşü taşıyor. Yüzde 24,5’lik kesim, kaçağın fazla olmasının vergi idaresinin ve denetimlerin yetersizliğinden, yüzde 15,6’lık kesim, kanunların vergi kaçırmaya müsait olmasından, yüzde 13,4’lük kesim mükelleflerde vergi bilincinin yerleşmemiş olmasından, yüzde 5’lik kesim de kanunların sık sık değişmesinden kaynaklandığı inancında.
Vergi kaçırma yolları: Türkiye’de vergi kaçırırken en fazla başvurulan yöntem kayıt dışılık. Mükelleflerin yüzde 53,9’u, vergi doğuracak ticari işlemleri, kayıtlara geçirmeyerek vergi kaçırıyor. Yüzde 21,6’lık grup, naylon fatura, yüzde 18,9’luk grup da evrakta sahtekarlık yaparak, vergiden kaçınıyor. Yüzde 5,6’lık yükümlü grubu ise vergi kaçırmak için defter ve belgeleri yok ediyor.
BAŞKASINI HOŞ KARŞILAMAM AMA...
Yükümlülerin vergi kaçıran diğer yükümlüler hakkındaki görüşleri: Yüzde 54,9’luk kesim, vergi kaçıranları hoş karşılamıyor, yüzde 17,7’lik kesim tepki gösteriyor.
Buna karşılık yüzde 15,5’luk grup zorunlu olduğu için bunun yapıldığını düşünürken, yüzde 8,4’lük kesim, vergi kaçıranı “kurnaz bir tacir olarak değerlendirdiğini” ifade
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.