Cepten 2 bin dolar gidiyor
Kişi başına milli gelir de 10 bin 471 dolardan 8 bin 384 dolara geriledi
Eximbank Genel Müdür Yardımcısı Osman Aslan, Türkiye'nin 2009 yılında 150 milyar dolar fakirleştiğini söyledi.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) tarafından düzenlenen, ''Küresel Krizin Türk Turizmine Yansımaları: Sorunları ve Çözüm Önerileri''nin tartışıldığı turizm toplantılarının ilkine konuşmacı olarak katılan Osman Aslan, dünya ekonomik krizi ve Türkiye ekonomisi hakkında bilgi verdi. Turizm sektörünün de ihracatçı olarak belirlenmesinden sonra sektör temsilcilerinin Eximbank ile ilişki içinde olduğunu ifade eden Aslan, ''Turizm sektör temsilcileri sürekli geldikten sonra Eximbank turizm sektörüne yöneldi. Bu yıl sektöre, A belgeli seyahat acentelerine 11-12 milyon dolar kredi sağlandı. Gelecek yıl bu destek daha da artacak'' dedi.
2008 Ekim ayından itibaren dünyanın ekonomik krizi bildiğini ifade eden Aslan, şöyle konuştu:
''2008 Ekim'inden itibaren bütün dünya krizi biliyor. 2009'a krizin etkileri taştı. Ülkemizde bazı ekonomistler ve siyasiler de, 2008 yılı Ekim ve Kasım aylarında (Bu kriz gelir geçer. 2009'un ilk çeyreğinde bu krizi bitireceğiz) anlayışı, bir beklenti vardı. Bunun öyle olmadığı anlaşıldı.
2008 yılında dünyada kriz olmasa da, Türkiye'nin 2008 yılı ekonomik verilerinin iyi gitmediğini rakamlar ortaya koymuştu. 2008'in ilk çeyreği hariç, ikinci, üçüncü ve dördüncü çeyreği sürekli küçülerek, 2009'a gelinmişti ve bu dönemde yüzde 5.5'lik ekonomik büyüme programlamış iken 2008'i yüzde 0.9 büyümeyle kapattık. 2009; yüzde 6.5 küçülme ile bitecek. Türkiye 2009 yılında 150 milyar dolar fakirleşmiştir. 790 milyar dolarlık milli gelir, bu sene 630 milyar dolara gerileyecektir. Her sektör bundan olağanüstü etkilendi. Kendi aramızda konuşuyoruz. (Aslanmışız, kaplanmışız) tezlerini bir kenara bırakıp kendimizi, durumumuzu bir görelim. Turizm sektöründe de beklentilerimizi bunun üzerine inşa edelim.''
Türkiye'nin diğer sektörlerde rekabet gücünü kaybettiğini anlatan Aslan, turizm sektörüne inandığını bildirdi. Turizm sektörünün giderek artan paylarla Türk ekonomisine büyük katkı yapacağını vurgulayan Aslan, şöyle devam etti:
''İnanıyorum, turizm sektörü giderek artan paylarda Türk ekonomisine katkı yapmaya devam edecektir. İklim konferanslarını takip ediyorsunuz. Bu sektörümüz, geleceği olan bir sektör. Potansiyel olarak ayrı tutmamız lazım. Antalya, Akdeniz bölgesinin, turizmin başkenti. Dünyadaki koşullar dikkate alınarak Türkiye'deki tesislerin iyileştirilmesi açısından 2010 yılının başlangıç olmasını diliyorum. 2009 yılı kötü bir yıl. 2009'u geride bırakıyoruz. Gün dönümü oldu. Gündüzler artık geceye daha baskın gelmeye başlayacak.
İyi şeyler yok mu? İhracatımız 132 milyar dolar. Turizm geliri 22 milyar dolar. Turizm ihracattan sonra en fazla döviz girdisi olan sektör. Dolasıyla turizmin önemini herkes daha iyi anlayacak.''
Türk mali sisteminin 2001 krizinin derslerini aldığını ve ona göre aşırı disipline edildiğini kaydeden Aslan, bu nedenle global kriz içerisinde dimdik ayakta kalabildiğini söyledi. Türkiye'nin kredilerini küçültmediğini ancak artıramadığını da vurgulayan Aslan, gelecek yıl firmaların kredi almak veya bir mali kurumla mali ilişkiye geçmek için kendini disipline ederek, mali tablolarını doğru ifade ederek, kredi almaya değeri olduğunu ispat edebilmesi gerektiğini bildirdi. Aslan, ''Bunun için reel sektörümüz kendini disipline etmeli'' diye konuştu.
Eximbank'ın yıllık 5-6 milyar dolarlık kredi hacmi olduğunu anlatan Aslan sözlerini şöyle sürdürdü:
''Turizm döviz kazandırıcı bir sektör. Dolayısıyla Eximbank tarafından ayrı program ve ayrı düzenlemelerle desteklenmelidir. Türkiye'ye turist getiren A grubu seyahat acentelerinin Eximbank nezdinde limitleri oluşur. Firma başına 4 milyon doları geçmemek şartıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın onayladığı yıllık harcama projeleriyle Eximbank'a gelirler. Banka da bu projelerine yüzde 80'i sınırlı olmak üzere kredi kullanır. Bu da 4 milyon dolara tekabül ediyor. Seyahat acentelerinde geçmiş senelerde bu rakam en fazla 50 milyon dolara kadar çıktı. Bu yıl bu 17 milyon dolarda kalacak.''
Eximbank'ın kredi olanaklarına, seyahat acenteleri içerisine, özel hava yolu şirketleri ve tur operatörlerini de dahil ettiklerini belirten Aslan, şunları kaydetti:
''2010 yılı başında programımızın yürürlüğe girmesiyle bunu hemen yapacağız. Şubat başına yetişecek. Hazırlığımız tamam. Krediler Yüksek Danışman Kurulu'ndan çıkıyor. Orada kabul edildikten sonra düzenleme olacak. Otel işletmecileri de bu programdan yaralanmak istiyor. Biz bunu Eximbank genel programları içerisinde olmamasından dolayı çekinerek ilgili bakanlığa sorduk. Bakanlık (uygundur) dedi. Eximbank kredilerinden yararlanması için otelleri de programa dahil ettik. Dolayısıyla 2010 yılında Eximbank'ın turizm pazarlama kredisinden -eğer teşvik belgeleri varsa- oteller de yaralanacak. Burada önemli husus bir yıl vadeli kredi. İşletme pazarlama kredileri bir yıl vadeli, faizleri de libor artı yüzde 3,75. Türk Lirası üzerinden yüzde 10 faizli. Böylece işletmelerimiz, harcama planlarını Kültür ve Turizm Bakanlığı'na onaylatılmış harcama planlarını bize sunarak bunun matrah teşkil ettiği yüzde 50'si kadar bir işletme kredisine sahip olacaklar.''
KOBİ tanıtımının içerisine hizmet sektörünün de dahil edildiğini vurgulayan Aslan, 250 kişiye kadar istihdam sağlayan ve 25 milyon TL ciroyu geçmeyen bu işletmelerin Kredi Garanti Fonu'ndan kefalet alabildiklerini, bu kefaletin Eximbank'ta teminat mektubuna eşdeğer olduğunu belirtti. Bunun küçük işletmeler için bir çıkış olabileceğini ifade eden Aslan, ''Büyük işletmelere yönelik, Avrupa Yatırım Bankası kaynaklı 100 milyon Avro kaynak var. Turizm sektörü bu kaynağı, yatırım, mevcut tesisi satın alma ve işletme sermayesi olarak iki yıl ödemesiz, toplam 7 yıl vadeli kullanabilir. Faiz oranı libor artı yüzde 3'' dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.