Adalet Bakanlığı’nın Cumhurbaşkanı’nın “kayıp trilyon” davası kapsamında yargılanması kararının bozulması istemi, Yargıtay 11. Ceza Dairesi’ne gönderildi. Daire bakanlığın bozma istemini reddederse, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Gül’ün ifadesini alacak.

Adalet Bakanlığı’nın Cumhurbaşkanı’nın “kayıp trilyon” davası kapsamında yargılanması kararının bozulması isteminde bulunması, Abdullah Gül’ün soruşturma kapsamında ifadesinin alınma olasılığını gündeme getirdi. Yargıtay, bakanlığın bozma istemini reddederse, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Gül’ün ifadesini alacak. Bu aşamadan sonra ise dava açıp açmayacağına karar verebilecek. Farklı bir gelişme olmazsa zamanaşımı 2012’de dolacağı için Köşk’ten sonra Gül soruşturulamayacak.

Gül’ün “kayıp trilyon” davası kapsamında hakkında soruşturma başlatılması gerektiği yönündeki Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi kararının Adalet Bakanlığı’nca bozulmasının istenmesi, Gül’ün soruşturulması konusunda yeni bir süreç başlattı. Adalet Bakanlığı’nın başvurusunda, Gül hakkındaki takipsizlik kararına itiraz eden emekli Yargıtay üyesi Cahit Nalbantoğlu’nun davadan zarar gören taraf olmadığı için itiraz hakkı bulunmadığı savunuldu. Takipsizlik kararına itirazın süresi içerisinde yapılmadığı da ileri sürülen başvuruda, anayasa uyarınca cumhurbaşkanının vatana ihanet dışında yargılanamayacağı ve olası yargılamanın Yüce Divan’da yapılabileceğinden hareketle, Gül hakkında Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında işlem yapılamayacağı öne sürüldü.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da dün bakanlığın istemini Yargıtay 11. Ceza Dairesi’ne gönderdi. 11. Ceza Dairesi, Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma istemini kabul ya da reddedebilir. Daire, cumhurbaşkanının “dokunulmaz olduğu ve yargılanamayacağına” karar verirse, soruşturma yapılabilmesi için Gül’ün cumhurbaşkanlığı süresinin bitmesi beklenecek. Yargıtay 11. Ceza Dairesi, bakanlığın istemini reddedip, Gül’ün yargılanmasına da karar verebilir. Bu durumda ise Gül hakkında normal bir yurttaş gibi soruşturma yapılabilecek. Soruşturma aşamasında Gül’ün ifadesi alınmış olsaydı, Yargıtay’ın yargılanmalı yönündeki kararının ardından doğrudan dava açılması gerekecekti.

Ancak Gül’ün ifadesi alınmadığı için daha önce hakkında takipsizlik kararı veren Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhurbaşkanı’nı ifadeye çağıracak. Başsavcılık soruşturmasını tamamlamasının ardından takipsizlik kararı verebileceği gibi Gül hakkında evrakta sahtecilik suçlamasıyla dava da açabilecek. Ankara Başsavcılığı’nın takipsizlik kararı vermesi durumunda, bu karara karşı da itiraz edilebilecek. Olası itirazı ise yine Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi karara bağlayacak.