Anayasa Mahkemesi eski başkanlarından Yekta Güngör Özden, ''Demokratik açılım'' ile istenilenin eşitlik olmadığını öne sürerek, Türkiye için bölünme uyarısı yaptı.

Antalya Büyükşehir Belediyesi'nce Antalya Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''Atatürk'ün İstediği Türkiye'' konulu panelde konuşan Yekta Güngör Özden, Türkiye'yi Atatürk'ten, Atatürk'ü Türkiye'den kimsenin ayıramayacağını bildirdi.

Atatürk'ün istediği Türkiye'nin bugünkü Türkiye olmadığını savunan Özden, şöyle konuştu:

''Kadınları çuvala sokan, ikinci sınıf vatandaş durumuna getiren, başlarını bohçalayan, onları inanç sömürüsüyle geriye çeken, Arap milliyetçiliğinin adı olan ümmetçiliğinin pençesine taşıyan, iktidarda devletin onurunu korumak zorunda olan bir yönetimin devlete ve rejime karşı olduğu bir dönemdeyiz.''

Özden, Kürt kökenlilerin cumhurbaşkanı, başbakan, meclis başkanı, milletvekili olabildiklerine de değinerek, ''Aramızda eşitsizlik olsaydı onlar milletvekili olabilirler miydi? İşte ben değilim, onlar milletvekili'' dedi.

Kürt kökenli vatandaşların pek çok sektörde holdinginin bulunduğunu, en geniş yollar ve en iyi okulların Güney Doğu'da yapıldığını belirten Özden, ''Uyanık olalım. İstenilen şey ayrı bir devlettir. Türkiye'yi bölmektir, toprağı çalıp, alıp götürmektedir. ABD'nin kuyruğuna takılıp, Türkiye'nin olanaklarından yararlanıp, yine orada yaşamaktır'' diye konuştu.

''Demokrasi açılımı'' ile halkın aldatıldığını da öne süren Özden, sözde ateşkes ilan edilmesine karşın şehit haberlerinin gelmeye devam ettiğini, uzaktan kumandalı mayınlar patlatılarak, askerlerin öldürüldüğünü hatırlattı.

-PROF. DR. YAVUZ-

Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ünsal Yavuz da Atatürk'ün, yaşadığı dönemde ekonomik kalkınma hamlesi başlattığını, bugün aynı hamlenin yapılabilmesi için tek eksiğin, sözüne inanılır ve kendisine güvenilen bir lider olduğunu vurguladı.

Yavuz, Türkiye'nin siyasal erk tarafından olumsuzluklara götürüldüğünü öne sürerek, şöyle devam etti:

''Bu cumhuriyet bize havadan zembille indirilmedi. Cumhuriyete ve cumhuriyetin topluma kazandırdığı tüm değerlere sonuna kadar kararlı bir şekilde sahip çıkma gibi bir görevimiz var. Halk liderini arıyor. Bu ya bir kişi olacak, ya bir dernek olacak, ya bir parti olacak. Anadolu'nun her tarafında halk hazır. Herkes bize soruyor, (Ne yapacağız?). Kırıp dökmeden, yasal haklarımızı meydanlarda kullanmaktan öte yapacak bir işimizin olmadığı kanısındayım. Meydanların boş bırakılmaması lazım.''