Diyarbakır'da kepenkler neden kapatıldı?

Diyarbakır'da kepenkler neden kapatıldı?

Diyarbakır'da Erdoğan'ın kepenk kapatılarak protesto edilmesinin arkasında ne var?

Başbakan’ı ‘ eden Diyarbakırlı, hükümetin açılımlarının sürmediğinden şikâyetçi... Kentteki Öcalan söylentileri ve PKK baskısı, eylemi daha da büyütmüş.


Kentte işler bıçak gibi kesilmiş. Herkes kahvede oturuyor. 2 liraya yük taşıyan çekçekçi çocuklar, tahta arabanın üzerinde boş oturuyor.

Güneşli bir Diyarbakır sabahı. İstanbul’dan kalkan 7.15 uçağının tekerlekleri piste değerken, havadaki pus dağılıyor. Yazdan kalma bir gün. Dicle Nehri kurak geçen mevsime inat yeşil deltalar çizerek akıyor.
Şehre doğru ilerlerken, arazözlerin yeni suladığı caddelerden geçiyoruz. F-16’ların sesi, sessizliği bozuyor.

Başbakan’ın şikâyet ettiği “çöp”ler toplanmış pırıl pırıl Diyarbakır. 3 gün önce
kapattı.

Bağlar’da, Ofis’te, Suriçi’nde, Yenişehir’de hakla söyleşiler yaptık. Kentin nabzını tuttuk.
2007 seçimlerinden zaferle çıkan, milletvekillerini DTP’yle paylaşan AKP ve Başbakan
’ın geçen yıl görkemli bir miting yaptığı Diyarbakır’da şartlar iktidarın aleyhine nasıl dönmüştü. DHA muhabiri Ramazan Yavuz’la birlikte halkla konuşarak bunları anlamaya çalıştık.

Edindiğimiz izlenim şudur:
2005 yazında Diyarbakır’a gelerek, “Kürt sorunu ülkenin başbakanı olarak her şeyden önce benim sorunumdur” diyen ve geçmişte yapılan hataları kabul eden
’a umutla bakıyorduk, çünkü cumhurbaşkanlığı krizi, Genelkurmay’ın e-muhtırası, muhalefetin Kuzey Irak’a girme baskısına cesaretle direnmiş ve Kürt sorununu çözeceğine dair bir inanç aşılamıştı. Ancak sözünde durmadı, sorunu askere havale etti. Geçmişteki liderlerden farklı olmadığını gösterdi. Operasyonları başlattı. Son olarak Başbuğ’a desteği, terör zirvesi toplayarak yeni güvenlik önlemlerinden bahsetmesi, Diyarbakır’a seçimleri almaya gelmesi, AKP’nin de Kürt sorununu çözme gibi bir niyeti olmadığının kanıtı.”

Geçmişte Özal ile Demirel arasında “GAP’ı gaptırmam” mücadelesi vardı.
Demirel, “Barajlar Kralı” olarak Atatürk Barajı yapımının Özal tarafından sonuçlandırılması ve GAP projesini ANAP’ın sehiplenmesi üzerine Güneydoğu’daki seçim kampanyasını “GAP”a dayandırmıştı.

Seçim sanki derbi maçı

GAP şimdi bölgede AKP hükümetinin de silahı.
Ancak Güneydoğu insanı bölgenin ekonomik sorunları, işsizlik ve yoksulluk sorunlarıyla boğuşurken, “siyasal kimliği”ni de unutmuyor.
’ın Diyarbakır’a geldiği gün neredeyse 1990’ların başında olduğu gibi esnafın ’ın Diyarbakır’a gelişindeki olayların nedenini de daha çok bu örgütlü tepkiye bağladı.

Genç bir yönetici Atalay... 1977 doğumlu. Öcalan konusunda gösterdiği hassasiyete karşılık, PKK saldırılarında ölen genç askerleri örnek verdik. Silahlar susmadan, kan dökmeden çözüm nasıl olacaktı?

22 Temmuz’da Güneydoğu’yu temsilen bağımsız milletvekilleri Meclis’e girip DTP grubunu oluşturduktan sonra IRA’da, ETA’da olduğu gibi “siyasi hareket”in güçlenerek “ateşkes”in sağlanacağı beklentisinden söz ettik. Aradan geçen bir yılda tam tersi olmuştu. DTP, PKK’nın gölgesi altında kaldı. Atalay’ın bu tespitimiz karşısındaki yanıtı çarpıcıydı. Şöyle konuştu:
“Kürt siyaseti Beyaz Kürtler eliyle yürütülemez. PKK’yı tasfiye ederek Kürt sorununu çözemezsiniz. AKP’nin yanlışı sorunu askere havale etmek oldu. Devletin tutumu sorunu büyütüyor.”


Başbakan geldiği gün ’ın ve AKP’nin bu konudaki isteksizliği ve Dengir Mir Mehmet Fırat’la buluşma sonrası gözlediği sıkıntıyı da Türk şöyle aktardı: “AKP hep bir savunma içinde, özel görüşmelerinde Anayasa’yı çekmeseydik, parti kapatılır, başka gelişmelere yol açılırdı. Bunu göze alamadık diyorlar, ama soruna siyasi çözüm bulunmadan bölgedeki gerilim nasıl düşecek. Bu işler diyalogla çözülür. Barış istiyorsanız bir proje ortaya koyacaksınız.”

Ahmet Türk, sorumuz üzerine Cumhurbaşkanı Gül’den 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu için davetiye aldıklarını, Çankaya’ya gideceklerini söyledi.



Kuyumcudaki çözüm önerisi

Sur içindeki kuyumcular çarşısında ise esnaf kendi çözümünü “tek cümleyle” ifade ediyor: “Devlet bir adım atsın. Sorun çözülür. Dağdaki de, şehirdeki de silahtan bıktı. Kürtler kesinlikle ayrılık istemiyor. Siyasi haklar tanınsın, af çıkarılsın PKK silahı bırakır. Onlar bırakmazsa toplum PKK’ya isyan eder. Ama devletin de bu kanın durması işine gelmiyor ki, askeri operasyonlar devam ediyor. PKK daha önce birkaç kez ateşkes ilan etti. Asker durursa sivil, PKK da silahı bırakır, demokratik çözümün önü açılır.”


HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.