Dolarda kopartılan fırtınanın nedeni
ABD'nin para birimi dolar, son yılların en istikrarsız çizgisini takip ediyor. 2000 yılında 0.80 olan Dolar/Euro paritesi 1.43'e çıktı. Bu fırtınanın ardında yatan nedenlere dikkat!
Metin YIKAR'ın yazısı
Dünya ekonomisinde adını koymanın kolay olmadığı bir süreç yaşanıyor.
Sıkıntılı bir ortama doğru yuvarlanıldığını herkes kabul ediyor. Ama işin sonu nereye varacak hesap edilemiyor.
Sıra dışı ve hastalıklı gidişatın merkezinde dolar oturuyor. Dolar, bu düşük seviyesiyle doğru gitmeyen bir şeylerin en açık belirtisi olarak karşımızda duruyor.
Ve dünya piyasalarına açıklamalarıyla yön verebilen spekülatörler ‘orta vadede işlerin daha da kötüye gideceği’ açıklamaları yapıyorlar. Belirsizlik; aslında dolarda kopan fırtınalar anlamına geliyor.
Bu fırtına kimine zarar verirken, kiminin avuçlarını kaşındırıyor.
Dolar neden düşüyor?
İlk bakışta düşüşün sebebi olarak Amerika Birleşik Devletleri’ndeki makro ekonomik dataların beklenenin altında gelmesi gösterilebilir. Alan Greenspan’in de dediği gibi faiz indirme ihtimalinin önümüzdeki günlerde hala var olması dolarda satış baskısını arttırıyor.
Yıl sonu rakamlarında hatta 2008’de Amerikan ekonomisinde yavaşlama bekleniyor.
Sadece ekonomik veriler değil, finans piyasalarının önemli isimlerinin tahmin ve öngörüleri de doları köşeye sıkıştırıyor. Finansçıların en çok tanıdığı isimlerden Jim Rogers (kendisi George Soros’un eski ortaklarından olur) geçtiğimiz Perşembe günü dolardan çıkmanın mantıklı olduğu açıklamasını yaptı. Üstüne üstlük ABD’nin bir resesyona girdiğini de söyledi. Yani yangına körükle gitmekten çekinmedi.
Kilit rol Euro’nun
Hemen her para birimi dolara karşı değer kazanıyor. Burada da kilit rolü Euro oynuyor. 2000 yılında 0.80 olan euro/dolar paritesi 2007’de 1.43’e çıktı. Bu anormal değişim her şeyi özetliyor aslında. Dolar euro karşısında bu kadar değer kaybediyorsa ve bu önlenemiyorsa diğer para birimleri de bundan güç alacaktır. Nitekim Yeni Zelanda ve Avustralya doları eurodan aldıkları rüzgarla dolara karşı güçleniyorlar. Hatta Türk Lirası bile bu pariteyle kendine yön buluyor. Yani dolar dünyada değer kaybettikçe bizde de kaybediyor. Bir başka değişle, YTL değer kazanmasını büyük ölçüde güçlü euro’ya borçlu.
Aslında sınır ötesi operasyon gündemimize girmeseydi, 1.43 euro/dolar seviyesine gelindiğinde doların 1.14’e kadar düşmesi hiç de uzak bir ihtimal değildi.
ABD ve Japonya
Dünyanın en güçlü ekonomisi bu ikisi. İkisinin de para birimleri değer kaybediyor. Birbirlerini direk etkileyebilecek ilişki içindeler. En yakından takip edilmesi gereken paritelerden bir tanesi, dolar/yen paritesi. Paranın yönünü buradan takip etmek mümkün.
Türkiye’deki meraklı bakışlar dışarıdaki gelişmeleri takip etmeye başladı. Artık görüyoruz ki; dünyaya yön veren ekonomik güçler bizi de beraberinde çekiştiriyor(!)
Bir şeyler oluyor, fırtınanın habercisi rüzgârlar dalları sallamaya başladı. Dolar düşüp, petrol artıyor.. Euro çıkıp, yen geriliyor...
Dört bir yana belirsizlik hâkim. Net olan bir şey var.
Bu süreçte o, bu, şu, biz, siz değil... kaybediyor gibi görünenler kazanıyor.
Peki bu nasıl oluyor? Gelecek yazıda…
samanyoluhaber
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.