TBMM Küresel Isınma ve Su Kaynakları Araştırma Komisyonu Başkanı, AK Parti Hatay Milletvekili Mustafa Öztürk, ülkedeki kayıp-kaçak elektrik kullanımının ekonomik değerinin yılda yaklaşık 3 milyar YTL olduğunu bildirdi.

Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada 2 milyar insanın elektrik enerjisinden yoksun bir halde yaşadığını belirtti.

Elektrik enerjisinin verimli kullanılmadığına dikkati çeken Öztürk, dünyada, yılda maliyeti 400 milyar dolara varan elektrik ve ısınma enerjisinin israf edildiğini söyledi.

''Elektrik hırsızlığı sosyal bir kötülüktür. Her yıl elektrik enerjisi hırsızları tarafından milyarlarca dolar değerindeki elektrik enerjisi çalınmaktadır'' diyen Öztürk, elektrik hırsızlarının dürüst müşterilere kaliteli, kesintisiz ve ucuz elektriğin dağıtımını zorlaştırdığını vurguladı.

Kaçak elektrik kullanımının, can ve mal güvenliğini tehlikeye attığını, dağıtım şebekesine zarar verdiğini de anlatan Öztürk, ''Kaçak elektrik kullanımı, ilave bakım-onarım yatırımı gerektirmektedir. Dolayısıyla çalınan bu bedel, dürüst tüketiciler tarafından ödenmektedir. Dolayısıyla dürüst tüketiciler, elektriğe daha fazla bedel ödemektedir. Elektrik servisi veren kurumlar, başta dağıtım sistemindeki kayıplar olmak üzere kaçak elektrik kullanımı ile ilgili ciddi mücadele vermektedirler'' dedi.

Öztürk, 2007 yılı verilerine göre, Türkiye'de tüketilen elektrik enerjisi miktarının 191,205 milyar kilovat/saat olduğunu ifade etti.

Kayıp-kaçak ve tahsil edilemeyen elektrik enerjisi oranının yüzde 20.8 olduğunu bildiren Öztürk, şöyle devam etti:

''Ülkemizde, kayıp-kaçak ve tahsilatta, batı Avrupa ülkeleri seviyesini yakalamak için 26,769 milyar kilovat/saatlik iyileştirme yapılması gerekmektedir. Bu rakam fevkalade yüksek ve önemli bir değerdir. Bunun ekonomik değeri ise yılda 2,998 milyar YTL'dir. Ayrıca kaçak-kaybın yüksek olduğu yerlerde dolaylı zarar olarak elektrikli aletlerin yıpranması ve bozunması da hesaba katılırsa, bu rakamın yılda yaklaşık 5 milyar YTL olması kuvvetle muhtemeldir.

Ülkemizde üretilen elektrik enerjisinin yüzde 81,1 termik santrallerden elde edilmektedir. Elektrik talebinin karşılanmasında doğal gaz kaynaklı elektrik enerjisi üretimi yüzde 48,3 ile ilk sırada yer almakta, bunu sırasıyla yüzde 28,5 ile kömür ve yüzde 18,6 ile hidroelektrik kaynaklar takip etmektedir. Bu kadar yüksek oranda doğal gaza dayanan elektrik üretimi, doğal gazı temin ettiğimiz Rusya'da dahi söz konusu değildir. Ülkede üretilen elektrik enerjisinin yarısı doğal gaz çevrim santrallerinden elde ediliyor ve bu gazın da tamamı yurt dışından temin edilmektedir. Elektrik üretiminde kullanılan doğal gaza önemli miktarda döviz ödenmektedir.''

Öztürk, hem doğal gaza ödenen bedel hem de elektrik enerjisindeki kaçak ve kayıpların önemli ekonomik kayıplara neden olduğunu vurgulayan Öztürk, yüksek orandaki kaçak ve kayıplar önlendiğinde ve tahsil edilemeyen bedeller alındığında atmosferde sera etkisine neden olan karbondioksit salımında da önemli düşüşler gerçekleşeceğine işaret etti.

DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGELERİ

Öztürk, ''Bu yıl Ocak ayında Türkiye'yi etkisi altına alan dondurucu soğukların üzerine, elektriğe yapılan yüzde 20'lik zam da eklenince doğu ve güneydoğu illerimizde kaçak elektrik kullanımı had safhaya çıktı. Bu sahada kademeli elektrik fiyatlandırılmasına geçilmesiyle enerjinin tasarruflu kullanılması sağlanacak ve elektrik hırsızlığı azalacaktır'' görüşünü ifade etti.

Yer altı suyunun, tarımda sulama amacı ile kullanılırken önemli miktarda elektrik enerjisi tüketildiğini de belirten Öztürk, ''Ülkemiz kuraklıkla birlikte su sıkıntısı yasamaktadır. Dolayısıyla daha derinlerden yer altı suyu elde edilirken daha fazla elektrik enerjisi tüketilmektedir. Özellikle, tarımda vahşi sulamanın yapıldığı ve yer altı sularının daha derinlerden temin edildiği yerlerde elektrik tüketimi o oranda artmaktadır'' diye konuştu.