ENGİN ÇEBER DAVASINDA FLAŞ GELİŞME
Başgardiyan Yılmaz Aydoğdu, işkenceyi itiraf etti
Metris Cezaevi ile polis merkezinde gördüğü işkence sonucu öldüğü öne sürülen Engin Çeber'in ölümüyle ilgili davada İnfaz Koruma Başmemuru Yılmaz Aydoğdu, cezaevi görevlilerinin Çeber'i nasıl dövdüğünü ayrıntılarıyla anlattı. "Çeber'i tekme tokat dövüyorlardı. Ben bağırınca bıraktılar. Çeber yere düştü. Sami de onu bahçeye doğru sürükledi ve vurmaya devam etti. Çeber dizüstü çöktü" diyen Aydoğdu, sanık avukatının "6 Ekim'deki tutanak yanlışsa neden ihbar etmedin?" şeklindeki sorusuna "Korktum" diye yanıt erdi.
Metris Cezaevi ile polis merkezinde işkence gören Engin Çeber'in ölümüyle ilgili davanın öğleden sonraki oturumunda, savcılık ifadesinde işkenceyi tek anlatan şüpheli Yılmaz Aydoğdu savunma verdi.
Bir müdahil avukatı, hazırlık aşamasında çok çarpıcı ifadeler verdiği ve gerçeği
söylemekte zorlanabileceği gerekçesiyle, Aydoğdu dinlenirken diğer şüphelilerin dışarı alınmasını talep etti. Ancak Mahkeme Heyeti bu talebi reddetti. Suçu ihbar etmemekle suçlanan, İnfaz Koruma Başmemuru Yılmaz Aydoğdu, gördüklerini şöyle anlattı:
"6 Ekim'de koğuşlarda sayım alan memurları koridorda izliyordum. B-8 Koğuşu'na daha önce adını verdiğim arkadaşlar girdi. Bir süre sonra koğuştan sesler yükseldi. Kalkacaksın kalkmayacaksın sesleri geldi. Bu sırada Nevzat Kayım, Çeber'i sağ kolundan tutarak 2-3 tokat vurdu. 'Yapma' dedim. Çeber'e sordum 'Kardeş neyin var?' dedim. 'Hasta değil, siyasiyim, DHKP-C'liyim' dedi. 'Bu odada siyasi tutuklu olmaz' dedim. Kimliğini sordum. Odasından aldırdım. 'Canım kardeşim' dedim. Yanağına dokunup nasihat ettim. 'Senin suçun memura mukavemet etmek, siyasi değil' dedim. Sayım alan memurları gönderdim. Aynı gün arkadaşlara tutanak tutun getirin dedim. İş yoğunluğundan tutanakla ilgilenemedim. Ertesi gün yine koridorda dolaşıyordum. Arkadaşlar B-8'de sayım yapıyorlardı. Koridordan sesler geldi. 30-40 saniye sürdü. Kapıya baktım içeride arbede vardı. Kalkacaksın
kalkmayacaksın diye tartışıyorlardı. 'Kimliğini alın tutanak tutun' dedim. Çeber,
Sami Ergazi, Selahattin Apaydın ve Nihat Kızılkaya'nın arasındaydı. Tekme tokat dövüyorlardı. Nihat iki şamar vurdu. Nevzat avucunun içiyle başına vuruyordu. Ben bağırınca bıraktılar. Selahattin'i engelleyerek dışarı çıkardım. Çeber yere düştü. Sami de onu bahçeye doğru sürükledi ve vurmaya devam etti. Çeber dizüstü çöktü. Sonra onu o şekilde bırakıp ayrıldım. Ben 'Durun vurmayın' diye talimat verdim ama beni dinlemediler."
Bir sanık avukatı, "6 Ekim'deki tutanak yanlışsa neden ihbar etmedin?" diye sordu. Aydoğdu ise, "Kendi kendime tutamam. Korktum" dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.