ERDOĞAN: "DEMOKRASİ VE EKONOMİDE TRAVMA OLUR"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İmralı ile görüşme" polemeğinde topu MHP'ye attı; "O dönemde görüşmeleri siz kimlerle yaptırdıysanız ben de onlarla yaptırdım, o kadar basit" dedi. Erdoğan, referandumdan "hayır" çıkarsa demokrasi ve ekonomide ciddi travma
Başbakan Erdoğan, TV8'nin canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
"MHP'li sözcüler, sizinle doğrudan irtibatı olmasa bile referandum konusunda terörist başıyla bir pazarlık yürütüldüğünü iddia ettiler. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, "Buna ben şaşarım" dedi.
Arzularının parlamento içerisinde bir Anayasa değişikliği yapılması olduğunu belirten Erdoğan, "Biz 'gelin bunu parlamentoda başaralım' dedik. O zaman zikrettiğiniz MHP, 'seçimlere bir yıl var. Seçimden sonra bunu yeni parlamento yapsın' dedi. Sayın Toptan, daha Meclis Başkanı iken, hepsine mektup yazarak, 'gelin, bir Anayasa Uzlaşma Komisyonu kuralım ve yeni bir anayasa hazırlayalım' dedi. CHP ise 'Ben Uzlaşma Komisyonu'nda yer almam' açıklamasında bulundu. Diğerleriyle bu işin yapılması da uygun görülmedi ve kesildi. Bir yıl var. 24 saat siyasette çok uzun bir zamandır. Niçin siz bir seneyi yok farz ediyorsunuz? Bunu, Anayasa değişikliğini, parlamentoda bitirebilirdik. Yine beraber, el ele bitirirdik. Kendilerine teklifimizi yaptık, otururduk, görüşürdük" dedi.
Erdoğan, "Vekiller olarak, bizler bu işi orada bitirebilirdik ama MHP ne yaptı? 'Ancak kahve içmeye gelirsiniz' dedi. Bu kadar işi sulandırdı. CHP, daha kapağını açmadan, 'hayır, biz bu işin içerisinde yokuz' dedi. Bir araya gelmesi mümkün olmayanlar, CHP, MHP, BDP, Türkiye Komünist Partisi, YARSAV, İşçi Partisi hepsi bir araya gelerek, 'hayır' cephesi oluşturdular. Şu anda ortaya çıkan tablo, çok ilginç..." diye konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarının ardından, gazetecinin, "Ama onlar diyorlar ki, 'Sayın Başbakan tabii kendisi takaya binip de terörist başıyla görüştü demiyoruz. Adamlarını gönderdi, 'evet' desinler BDP'liler diye" sözleri üzerine Başbakan Erdoğan, "İddiasını ispatla mükelleftir. Onun 'takaya binip gönderdi' dediği elemanlar noktasında, aynı şeyi ben kendilerine söylerim. İmralı adasına siz yerleştirdiniz ve yerleştirdikten sonra siz kimlerle bu görüşmeleri yaptırıyorsanız o dönemde, ben de aynı insanlarla o görüşmeyi yaptırıyorum. Olay bu kadar basit" dedi.
Erdoğan, terör örgütü elebaşıyla görüşme yapıldığı iddialarıyla ilgili olarak, "Görüşmeler noktasında da bu ülkenin istihbari örgütleri görüşür. Neyi görüşür? Terörü, acaba minimize eder miyim, terörü bu ülkede yok edebilir miyim? Bu gibi düşüncelerle ülkemizin geleceği, halkımızın, milletimizin geleceği için bu görüşmeleri yapar" dedi.
"Terör örgütünde sıkıntılar var"
"Terör örgütünün başı İmralı'da. Fakat, sanki oradan terör örgütünü yönetiyormuş gibi bir izlenim ortaya çıkıyor. Sanki oradan birtakım mesajlar birilerine gidiyor? Burada bir gariplik yok mu" sorusu üzerine de Erdoğan, kendisinin bu izlenimi paylaşmadığını söyledi.
Erdoğan, böyle bir havanın oluşturulmaya çalışıldığını ifade ederek, "Kendi tespitlerimi söylüyorum. Şu anda terör örgütünün, dağda, şehirde ve yurt dışında bir yapılanması var ve bu yapılanmalar kendi içinde de belli sıkıntıları yaşıyorlar. Şu anda bu sıkıntılar artık kendini göstermeye başladı. Yurt dışında özellikle bir siyasal yapılanması var. Yurt dışındaki siyasal yapılanma da etkinliğini sürdürüyor" diye konuştu.
Eylemsizlik kararının son bir ayda alınmadığını söyleyen Erdoğan, "Bundan önce de eylemsizlik kararı alınmıştır. Çünkü, bu eylemsizlik kararının alınmasının getirisi götürüsünü de onlar kendilerine göre hesaplıyorlar. Benim Kürt kökenli vatandaşlarım, kardeşlerim, terör örgütünün kendilerini temsil etmediğini görüyorlar. Bundan çok ciddi sıkıntı çekiyorlar. Artık, 'bu bitsin' diyorlar. Çünkü, onlar da enerji kaybettiler, çok ciddi bir yorgunluk içindeler. Terörü, bir sektör olarak görenler var. Terörü, bir sektör olarak görenler ise bunun yaşamasını, devamını istiyor. Çünkü oradan nemalanıyor. Uyuşturucu kaçakçılığı, insan kaçakçılığı ve özellikle yurt dışında birçok ticari organizasyonlar, hatta içeride bazı ticari organizasyonların hepsi terör örgütüyle iç içe yürüyor. Bunun devamı neye bağlı? Terörün devamına bağlı. Bunu engellemek için de tabii ki, bazı adımların atılması gerekiyor. Nitekim bizim şu anda, özellikle bu güvenlikle ilgili yasalaştırdığımız müsteşarlık, bu işin altyapısını oluştursun diye bu adımı attık. İnşallah, ondan da bu hazırlıkları bekliyoruz. Buradan da bir netice alacağımızı bekliyoruz" dedi.
Referandumdan "hayır" çıkarsa...
Erdoğan, referandumdan "hayır" çıkarsa demokrasi ve ekonomide ciddi travma olacağını söyledi.
"Hayır" afişlerinin azlığına dikkat çekilerek, "Evet konusunda mahalle baskısı mı var?" sorusuna karşılık Erdoğan, "O kampanyayı yürütenler nasıl yürütüyor bilemem. Mahalle baskısı diye bir şey konuşacak olursak mahalle baskısını bu 'hayır' diyenler çok iyi başarırlar. O işte çok mahirdirler. Bunu bir çok yerlerde özellikle kızlarımıza çok yaptılar. Özgürlükler konusundaki baskıları çok gördük" yanıtını verdi.
(CHP Genel Başkanı Kemal) "Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığı siyasetin ve referandum sürecinin kimyasını nasıl etkiledi?" sorusu üzerine Erdoğan, bu sorunun yanıtı için çok erken olduğunu söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday olmayacağını söylerken ertesi gün adaylığını ilan ettiğine işaret eden Erdoğan, bunun siyaset kimyası içerisinde nereye oturacağını zamanın göstereceğini söyledi.
Siyasette dürüstlüğü çok önemsediğini vurgulayan Erdoğan, artık Türkiye'de 1970'lerdeki söylemlerle politika yapılmadığını, yeni şeyler söylemek gerektiğini ifade etti.
Kılıçdaroğlu'nun referandumu adeta kendi meşruiyeti için kullanma gayretinde olduğunu dile getiren Erdoğan, "Buradan eğer kendine göre 'hayır' oyları fazla çıkarsa kendi meşruiyetini ispat etmiş olacak. Onun için 13 Eylül çok önemli. 13 Eylül'de ana muhalefet partisinde yeni bir süreç başlayabilir" dedi.
Referandumdan açık fark bekleyip beklemediklerinin sorulması üzerine Erdoğan, bu konularda oran vermediğini, fakat gittiği tüm illerde halkın nabzının, "evet" oyuyla halk oylamasının sonuçlanacağı şeklinde düşündüklerini söyledi.
"Hayır çıkması halinde bu dünyanın sonu mu olur?" sorusuna da Erdoğan, "Asla. Niye sonu olsun? Ama demokrasi bir ciddi travma geçirir onu söyleyeyim. Ekonomide bir travma olur. Bunu da söyleyeyim. Çünkü çok ızdırap görüyoruz. Biz prangalarla çalışıyoruz. Yani bu prangaların atılması lazım" diye konuştu.
"Danıştay'ı mı kastediyorsunuz?" denilmesi üzerine de Erdoğan, "Danıştay ağırlıklı olarak. Yani atamalarda mesela yerindelik hakkı yürütmenindir. Yerindelik hakkı bize ait olduğu halde bakıyorsunuz Danıştay sizden yerindelik hakkınızı alıyor. Vali ataması yapıyorsunuz, tekrar iade. Müdür... 22-23 kere bir müdürü yerine iade eden bir yargı anlayışı ne getirebilir size?"
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.