Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim- Sen), 13 Mayıs Anneler Günü dolayısıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ve Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'ya dün birer mektup gönderdi.

Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer imzasıyla gönderilen mektupta, ''Dünyada ve ülkemizde kadınların ve annelerin içinde yaşadıkları eşitsizlikleri, baskı ve şiddeti göz önüne aldığımızda bunların kendiliğinden ortadan kalkamayacağını kolayca görebiliriz.

Yolsuzluk, eşitsizlik, cins ayrımcılığı ve şiddet bu denli yaygınken anneleri 'anneler günü' ile avutmak mümkün değildir'' denildi.

Mektupta, kadınlara yönelik şiddetle mücadele etmek amacıyla son yıllarda gerçekleştirilen yasal düzenlemelerin, TCK ve Medeni Kanun'daki değişikliklerin, aile mahkemelerinin kurulmasının ve şiddete karşı Başbakanlık Genelgesinin yayınlanmasının önemli ilerlemeler olduğunu kaydedildi.

Annelerin, TBMM'deki temsilinin ''içler acısı'' olduğu belirtilen mektupta, şunlara yer verildi:

''Kamu kurum ve kuruluşlarının üst yönetimlerinde kadınlar yok denecek kadar azdır. Ülkemizde çalışan kadınların büyük bölümü ücretsiz aile işçisi konumundadır. Çocuk, yaşlı ve hasta bakımı annelerin omuzlarında.

Ülkemizde kadınların yüzde 20'ye yakını hala okuryazar değil. Çalışan kadınların önemli bir kısmı anne olduklarında işlerinden ayrılmak zorunda kalırlar. Devlet kreş konusunda sorumluluğunu yerine getirmiyor. Bunun bedelini ise anneler ödüyor.''

Mektupta, annelere verilecek en anlamlı armağanın ise 'artık çocuklarını yitirme kaygısı taşımayacakları bir barış ortamı'' olduğu ifade edilerek, alınacak önlemler ve çözüm önerileri sıralandı.