Erdoğan'a göre MHP-DTP tehlikesi
Erdoğan, seçim sonrası oluşacak tabloyla ilgili, Meclis'in MHP-DTP çekişmesine sahne olabileceğine dikkat çekti. Erdoğan, "Bahçeli Yüce Divan'da yargılanmalıydı" dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Ben şimdi neden endişe ediyorum biliyor musunuz? Şimdi bu bağımsızlar var ya bunlar bu parlamentoya girecek, öyle gözüküyor. Eğer bu parlamentonun içine bir de MHP girerse, bu parlamentoda ben şimdi nelerin olabileceğini düşünüyorum. Biz bunların kavgalarıyla, birbirleriyle vuruşmalarıyla mı uğraşacağız, Türkiye'ye hizmetle mi uğraşacağız. Çünkü birisi bir başka uç, birisi bir başka uç'' dedi. Erdoğan, partisince Saat Kulesi Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara seslendi. Konuşmasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi eleştiren ve ''Şimdi bir de ipçiler çıktı'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu: ''Vatandaşının üzerine yağlı urgan atılır mı? Bu ne saygısızlıktır. Bunlar hiç medeniyet diye bir şey görmediler mi? Vatandaşının üzerine ip atıyor. Bölücü başı, terörist Türkiye'ye benim iktidarımda mı geldi? Senin iktidarında geldi. O zaman idam var mıydı? Vardı ve mahkemeler bölücü başıyla ilgili idam kararını vermiş miydi? Neden uygulamadın? Bak geçen gün savcı Nusret Demiral açıklama yapıyor, 'samimi değilsin' diyor. Hükümetin ortağıydın, idam etseydin. Koalisyon ortakların eğer böyle diyorsa bıraksaydın koalisyonu. Niye idam etmedin? İp mi bulamadın? Sana millet ip verirdi istediğin kadar ama senin derdin başka. Çünkü sen bir defa ABD'den teslim alırken zaten altına imzayı koydun. Sayın Ecevit, sayın Bahçeli ve sayın Yılmaz, 'idam etmemek suretiyle bize bunu verin' dediler. Gazetelerde çıktı bu belge. Benim milletimin bunları bilmesi lazım.''
''MHP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum: Türk milleti sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. Bu oyuna bir daha gelmeyelim'' diye konuşmasını sürdüren Erdoğan, ''Bakınız ben şimdi neden endişe ediyorum biliyor musunuz? Şimdi bu bağımsızlar var ya bunlar bu parlamentoya girecek, öyle gözüküyor. Eğer bu parlamentonun içine bir de MHP girerse, bu parlamentoda ben şimdi nelerin olabileceğini düşünüyorum. Biz bunların kavgalarıyla, birbirleriyle vuruşmalarıyla mı uğraşacağız, Türkiye'ye hizmetle mi uğraşacağız. Çünkü birisi bir başka uç, birisi bir başka uç. Bunların bu ülkeye, bu vatana hizmet diye bir derdi yok'' diye konuştu.
Devlet Bahçeli'nin 3,5 yıl Başbakan Yardımcılığı yaptığını, 22 bankanın bu dönemde fona devredilerek 40 milyar doların millete ödettirildiğini anlatan Erdoğan, ''Sayın Bahçeli, başbakan yardımcısı olarak senin vicdanın hiç sızlamadı mı? Hani sen dürüsttün? Niye vicdanın sızlamadı, niye müdahale etmedin? Diyorum ki aslında Yüce Divan'a gitmesi gerekenlerden bir tanesi de Bahçeli. Bu dönemde bir tane böyle hortumlanıp da fona devredilen banka var mı? Yolsuzluklar bizimle bitti'' dedi.
"AKIBETLERİNİ GÖRÜYORLAR. PAZAR GÜNÜ NE OLACAĞINI GÖRÜYORLAR''
Erdoğan, ''2002'de nasıl bazılarını benim vatandaşım sandığa gömdüyse inşallah pazar günü de birilerini sandığa gömecek. Çünkü siyasette koltuğa yapışıp kalma dönemi bitecek. Başarılıysan devam, başarısızsan bırak git arkadaş. Şimdi ben meydan okudum. Şimdi buna kılıf arıyorlar. Niye? Oturmak istiyorlar da onun için. Akıbetlerini görüyorlar. Pazar günü ne olacağını görüyorlar'' dedi.
Kendilerinden önceki koalisyon hükümeti döneminde fona devredilen bankalar arasında İmar Bankası'nın da bulunduğunu ifade eden Erdoğan, bu bankanın sahibinin bilindiğini, babası ve kardeşinin ise kaçak olduğunu söyledi. Türkiye'nin imarzedelere 9 katrilyon lira ödeme yaptığını kaydeden Erdoğan, ''Bu kadar dürüstsen, sen mazotu 1 YTL'ye indirmeyi bırak da önce şu babanın borcu olan şu 9 katrilyonu bir öde. Önce bunu öde. Bu nasıl dürüstlük? Madem baban dürüst, gelsin Türkiye'de yargılansın. Mahkemeler karar versin. Niye kaçıyor'' diye konuştu.
Erdoğan, Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan'a yönelik eleştirilerini sürdürürken, Kıbrıs Rum Kesimi'nde kurulan sanal şirketle Türkiye'yi uluslararası mahkemede dava ettiğini, buradan 40-50 milyar dolar almayı planladıklarını ifade etti.
Erdoğan, ''Çok hayalperestsin. Bu can bu tende oldukça, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan oldukça bir Allah'ın kuruşu alamazsın. Bunu böyle bil. Bedeli ne olursa olsun bir Allah kuruşu alamazsın. Dürüst müsün? Babanın adresini Türk polisine ver. Babanın telefon numarasını interpole ver. Bu memlekete çok daha hayırlı hizmet yaparsın'' dedi.
TOPRAK SATIŞI
Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ''AK Parti bu ülkenin topraklarını yabancılara satıyorlar'' diye çirkin bir yalan uydurduğunu söyledi. Erdoğan, ''Biz bu ülkenin topraklarını bir hukuk içerisinde satıyoruz. İfademe dikkat edin; toprak satışı Türkiye'de 1935 yılından bu yana yapılıyor. Neye göre? Türkiye yurt dışında herhangi bir ülkede toprak alma hakkına sahipse o ülkenin vatandaşına da Türkiye'de arazi satar. Belirli bir ölçüsü var'' diye konuştu.
Alandaki vatandaşlara yurt dışında evi olup olmadığını soran Erdoğan, bazılarının evi bulunduğunu söylemesi üzerine, ''Atatürk döneminden itibaren bu tür satışlar var, her yıl. Askeri dönemlerde var, 1960-1961 o dönemler. 80'li yıllarda var askeri yönetimde. Bizden önce Sayın Bahçeli'nin ortağı olduğu hükümette, 8 bine yakın taşınmaz o dönemde satıldı. Tapu kadastro da ondaydı. Şimdi bu dönemde yine satıldı. Daha fazla satıldı. Niye? Çünkü Türkiye istikrar ülkesi'' dedi.
Termal için gelenlerin çoğunlukta olduğunu, bundan kaçmamak gerektiğini, tersine bunun önünü açarak buradan para kazanılması gerektiğini kaydeden Erdoğan, tüm ülkelerin bunun önünü açtığını dile getirdi.
''BAŞARISIZSAN BIRAK GİT ARKADAŞ''
Özelleştirmelerden dolayı kendilerini eleştiren Bahçeli'nin 2002 seçim beyannamesinde kar etsin etmesin tüm fabrikaların özelleştirileceğini belirttiğini, özelleştirmeye yabancı sermayeye karşı olmadığını anlattığını kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti: ''Şimdi kalkıp ulusalcılık yapıyor. Dürüst ol, dürüst. Dün başka bugün başka. Devlet adamında istikrar, süreklilik aranır. 2002 seçiminde kaybedince Allah'a ısmarladık dedi gitti. Ama fazla dayanamadı 9 ay sonra tekrar geldi. Şimdi Bayburtlu kardeşim kararını verdi ne diyoruz? Gidecek... 2002'de nasıl bazılarını benim vatandaşım sandığa gömdüyse inşallah pazar günü de birilerini sandığa gömecek. Çünkü siyasette koltuğa yapışıp kalma dönemi bitecek. Başarılıysan devam, başarısızsan bırak git arkadaş. Şimdi ben meydan okudum. Şimdi buna kılıf arıyorlar. Niye? Oturmak istiyorlar da onun için. Akıbetlerini görüyorlar. Pazar günü ne olacağını görüyorlar.''
AA
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.