ERGENEKON DAVASI YARIN DEVAM EDECEK
46’SI TUTUKLU 86 SANIĞIN YARGILANDIĞI DAVANIN YARINKİ DURUŞMASINDA, REDDİ HAKİM TALEPLERİNE İLİŞKİN KARARIN AÇIKLANMASI BEKLENİYOR.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen davanın duruşması, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesindeki duruşma salonunda yapılacak.
Dosyadaki sanık sayısının çokluğu ve güvenlik nedeniyle, aynı yerde görülmesi kararlaştırılan davanın yarınki duruşmasının saat 09.30'da başlaması bekleniyor.
Medyanın yoğun ilgisi ve yer darlığı nedeniyle davanın bundan sonraki duruşmalarına sadece 6 haber ajansından birer muhabir alınacak.
Hakim Köksal Şengün'ün başkanlığını yapacağı mahkeme heyetinin yanı sıra sanıklar ve avukatlar, izleyiciler ve Anadolu Ajansı ile diğer 5 haber ajansından birer muhabirin bulunacağı duruşma salonunda, daha kolay takibi açısından izleyicilere yakın olan bölüme bir LCD ekran konulacak.
Mahkeme heyetinin, duruşmanın başlangıcında önce reddi hakim talepleri konusundaki kararını açıklaması bekleniyor. Taleplerin reddi durumunda devam edilecek duruşmada, sanıkların kimlik tespiti yapılacak ve talep olması halinde iddianame veya iddianame yerine geçen belgelerin okunmasına geçilecek.
Salonun dar olması sebebiyle her sanığı en fazla 3 avukatın temsil edeceği duruşmada, önce tutuklu sanıklar ifade verecek. Bu sanıkların ifadesinin tamamlanması halinde, tutuksuz sanıkların ifadeleri için başka bir duruşma günü belirlenecek.
Bitişikteki alan duruşma salonundan sayılacak
Kalabalık yüzünden tartışmalara neden olan duruşma salonunun bitişiğindeki alan da duruşma salonundan sayılacak.
Ses ve görüntü kaydı yapılması gibi teknik imkanlar sağlanan ve daha önce 66 avukat ile 88 sanığın oturabileceği şekilde düzenlenen duruşma salonuna giremeyen basın mensupları ve sanık yakınları, duruşmayı bu alandan takip
edebilecek.
Bunun dışında duruşma salonundaki görüntülerin aktarılması için duruşmanın görüldüğü mevcut salondaki 4 LCD ekranından biri bu alana yerleştirilecek.
İlk duruşma
Mahkeme Başkanı Şengün, davanın ilk duruşmasında, salonda oluşan kalabalığa işaret edip mevcut şartlardan kendilerinin de memnun olmadığını anlatmış, İstanbul'da bu şartları sağlayabilecek başka bir duruşma salonu
bulunmadığını söylemişti.
Şengün, duruşmanın başka bir alanda yapılması halinde, yerleşkedeki cezaevinde bulunan tutuklu sanıkların nakillerinde sorunlar yaşanabileceğini, bu sanıkların yorulabileceklerini ve sağlıklarının bozulabileceğini belirtmişti.
Talepler
İlk oturumda söz alan davanın tutuklu sanıklarından Doğu Perinçek ve diğer 10 sanığın avukatı Mehmet Cengiz, müvekkillerinin yasal bir muhalefet partisinin üst düzey yetkilileri olduğunu ve haklarındaki iddiaların da parti çalışmalarından ibaret bulunduğunu ifade ederek, mahkemenin dosyayı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirmek ve göndermekle görevli olduğunu savunmuştu.
Dava konusunun Anayasa Mahkemesi'nin yetkisinde olduğunu öne süren Cengiz, '(Hükümet devrilecekti) deniyor. Hükümet Ankara'dadır. Bazı gizli belgelerden bahsediliyor. Genelkurmay Ankara'dadır. MİT'in merkezi Ankara'dadır. İddianamede 4 mağdur var. Eylem Ankara'dadır. Bunlar dikkate alındığında, son hareketin yapıldığı yerin Ankara olması nedeniyle dosyanın Ankara'ya gönderilmesini istiyoruz' demişti.
Avukat Cengiz, müvekkilleri hakkındaki davanın ayrılarak, 'yetkisizlik' kararı verilmesi yönündeki taleplerinin kabul edilmesini ve tutuklu sanıkların tahliyesini istemişti.
Doğu Perinçek de dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesini talep etmişti.
Tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz'in avukatı Kadir Kartal da mahkeme heyeti üye hakimlerinden Sedat Sami Haşıloğlu'na güvenleri olmadığını ve bu hakimin soruşturma sırasındaki tutuklamaların yüzde 40'ını yaptığını öne sürerek, davadan çekilmesini, ayrıca davaya giren Cumhuriyet Savcıları Mehmet Ali Pekgüzel ile Nihat Taşkın'ın değiştirilmesini istemişti.
Cumhuriyet Gazetesine 3 kez bomba atılması nedeniyle suçtan zarar gördüklerini ileri süren Cumhuriyet Vakfı ile Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayın A.Ş. avukatı Bülent Utku, DTP, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Hukukçular Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi, Şebnem Korur Fidancı'nın avukatları ile Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu çeşitli nedenlerle davaya müdahil olma talebinde bulunmuştu.
Savcı Pekgüzel'in görüşü
Taleplere ilişkin görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Pekgüzel ise 'Mahkeme heyetini oluşturan hakimlerin reddi konusundaki taleplerin, Ceza Muhakemeleri Kanunu'nda (CMK) sayılan nedenlerden birisine dayandırılmadığını, hakimin reddedilmesini gerektirecek, tarafsızlığından şüphe edilecek bir gerekçe gösterilmediği' için reddi hakim taleplerinin geri çevrilmesini istemişti.
'Danıştay saldırısının örgütün eylemlerinden sadece birisi olduğu, ele geçirilen belgelerden örgütün merkezinin İstanbul olduğunun anlaşıldığını, eylemlerin bir kısmının da burada yapıldığını' ifade eden Savcı Pekgüzel, yetkisizlik konusundaki istemlerin de reddini talep etmişti.
Pekgüzel, İşçi Partili sanıklar yönünden dosyanın ayrılarak Yargıtay'a gönderilmesi konusundaki talebin reddini, Cumhuriyet Vakfı ile Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayın A.Ş.'nin müdahilliğinin kabulünü, müdahilliğe ilişkin diğer istemlerin ise gerekli incelemeler yapıldıktan sonra karara bağlanmasını talep etmişti.
Mahkeme Heyeti ise taleplerin incelenmesi amacıyla duruşmayı 23 Ekim Perşembe gününe bırakmıştı
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.