Ahmet Çağdaş Çatoğlu’nun haberi

Samsunlu engelli genç Vahit Sonay Yazgan, sadece sol elinin baş parmağıyla her gün 3 cümle yazarak 3.5 yılda tamamladığı ´İçimdeki Acı´ adlı ikinci kitabını ´Dünya Sakatlar Haftası´nda piyasaya çıkardı.

Henüz bir aylıkken geçirdiği beyin felci sonucu vücudunu kullanamaz hale gelen Samsunlu Vahit Sonay Yazgan, büyük bir mücadele örneği vererek azimle hayata tutundu. Kendisi gibi aynı durumda olan birlerce kişiye örnek olan Vahit Sonay Yazgan, sınıf öğretmeni olan annesi Bedriye Yazgan´ın tükenmek bilmeyen çabasıyla ilkokulu bitirdi. Yine ailesinin desteğiyle yaptığı resimlerle ödüller alan, santraç şampiyonu olan 33 yaşındaki Vahit Sonay Yazgan, 2003 yılında tamamladığı ´Galatasaray ve Aşkı´ adlı kitabından sonra 3.5 yılda tamamladığı ikinci kitabı ´İçimdeki Acı´yı da piyasaya çıkardı.

Üçüncüsü de yolda

Ablasının aldığı bilgisayarda sadece sol elinin baş parmağıyla, günde 3 cümle yazabilen Yazgan, 3.5 yılda hazırladığı kitabında hayatta yaşadığı ilk aşkına, ´özgürlük´ olarak gördüğü motosiklet sevdasına, arkadaşlıklarına, çok sevdiği Garip isimli köpeğine yer verdi. Yüzde 100 özürlü raporu olan, elleri ve ayakları tutmadığı için hayatı boyunca tekerlekli sandalyeye mahkum kalan Yazgan, yaptıklarıyla adeta mucizeye imza atarken, kendisi gibi olan diğer engellilere de örnek oluyor.
Vahit Yazgan, Sakatlar Haftası´nın ikinci gününde, kendisinin yıllarca eli, ayağı, dili olan annesi Bedriye Yazgan´ın açacağı Sanat Evi´nde Gazi Belediye Başkanı Süleyman Kaldırım´ın desteğiyle bastırdığı ikinci kitabını sevenleriyle buluşturacak. Ailesinin sevgi çiçeği olan Vahit Sonay Yazgan şimdi kendisinin ve annesinin hayatta çektiği sıkıntıları anlatan üçüncü kitabına başladı bile.

Engelleri aştıran “AŞK”

Oğluyla her zaman gurur duyduğunu ifade eden emekli öğretmen Bedriye Yazgan, "O ailemizin her şeyi. Vahit Sonay Yazgan´ı iyi ki okutmuşum. O özürlü olmasaydı, harika bir insan olacaktı. O tam bir karakter, tam bir kişilik sahibi insan. Oğlum eli ayağı tutmasa ve konuşamasa bile, çok azimli ve sosyal yapıda, aklına koyduğunu yapabilen bir insan. Annesi, babası, ablası, eniştesi ve yeğenleri olarak her şeyimizi onun mutluluğuna adadık. Oğlum kitabında da yer verdiği gibi 23 yaşında bir kıza aşık oldu. Bu kitabın ana konusu olan bu aşkı sayesinde 2. kitabını hazırladı.Kızımız da onu seviyordu. Ama nasip değilmiş, olmadı. Eğer oğlumla evlenecek bir kız olursa onu kendi evladım gibi bağrıma basmaya hazırım. Benim gözümde özürlü; üretemeyen, düşünemeyen insanlardır. Ben oğlumu asla özürlü olarak görmüyorum. Çünkü üretiyor, toplum içinde yeri var. 33 yıl benim elim ayağım. İki kişi yedirdi, içirdi, gezdirdi. Sadece beden olarak biraz yorgunuz" dedi.

(Haber 7)