KONYA (A.A) - Konya'nın Taşkent ilçesine bağlı Balcılar beldesinde, bir vakfa ait kız öğrenci yurt binasının bir bölümünün gaz sisteminden kaynaklandığı tahmin edilen patlamada çöktüğü olayda yaralanan Esranur Durmuş, Şerife Atayer ve Cennet Tatmaz, yaşadıklarını anlattı. Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi gören Balcılar 80. Yıl İlköğretim Okulu 7. Sınıf öğrencisi Esranur Durmuş (12), AA muhabirine yaptığı açıklamada, babası Abdullah Durmuş'un çiftçi olduğunu, annesi Ayşe Durmuş ile beldede yaşadıklarını söyledi. Okul tatile girdikten bir hafta sonra yurda yazıldığını anlatan Esranur, ''Birinci kattaki birinci yatakhanede ikinci ranzada kalıyordum. Olay sabahı her zamanki gibi saat 05.00 civarında namaz için Fatma Göktaş hocam kaldırdı ve hazırlanmaya başladım'' dedi. Bu sırada, ''güm'' diye bir ses geldiğini söyleyen Esranur Durmuş, şöyle devam etti: ''Gözüme toz toprak kaçtı. Bir şey göremiyordum. Fatma hocamın nerede olduğunu bilmiyordum. Ranzayla çöken duvar arasına sıkışmıştım. Sonra bazı ablalarımızın hareketsiz yattıklarını gördüm. Bir süre sonra sivil savunma beni kurtardı. Hareketsiz duran ablalarımızın ölüp ölmediğini sorduğumda yaşadıklarını söylediler. Hastaneye geldim. Sol kolum iki yerden kırılmış. Sağ kolum da kırık. Bacaklarım da ezilmiş.'' ARKADAŞLARININ ÖLDÜĞÜNÜ BİLMİYORLAR
Aynı hastanede tedavi gören Balcılar İlköğretim Okulu 7'nci Sınıf öğrencisi Şerife Atayer (12) ise sabah namazına kalktıktan sonra birinci kattaki lavaboya giderek, abdest almaya başladığını söyledi. Lavaboda 10-15 öğrencinin olduğunu anlatan Şerife, ''Bir anda ne olduğunu anlamadan patlama oldu ve üzerime duvarlar yıkıldı. Sıkışmıştım. Bağırarak yardım istedim. Yıkıntının dış tarafına yakındım. Beldeden amcalar beni çekerek çıkarttı. Sağ ayağım acıyor ama iyi sayılırım. Diğer arkadaşlarımın da kurtulduğunu söylediler'' dedi. Aynı hastanede tedavi görenlerden Balcılar İlköğretim Okulu mezunu olan ve bu yıl liseye başlayacak Cennet Tatmaz'ın (14) annesi Müslüme Tatmaz, olayı haber alır almaz çiftçi olan eşi Şuayip Tatmaz ile binanın yanına geldiklerini söyledi. Yaklaşık 1 saat sonra kızını ekiplerin kurtardığını anlatan Müslüme Tatmaz, ''Kızım konuşmakta güçlük çekiyor. Bacağı kırık ve iç kanama geçirmiş. Anlattığı kadarıyla 3'ncü kattaymış. Namaza kalktığında hazırlanırken patlama olmuş. Gerisini hatırlamadığını söylüyor'' dedi. Bu arada hastane görevlileri, yaralı öğrencilerin moralinin bozulmaması için arkadaşlarının öldüğünün söylenmediğini ve televizyon izletilmediğini belirttiler.

''TORUNUMUN İÇİNE DOĞMUŞ OLACAK Kİ KISA SÜRE ÖNCE BİZE YURTTA YATILI KALMAK İSTEMEDİĞİNİ SÖYLEMİŞTİ''
Konya'nın Taşkent ilçesine bağlı Balcılar beldesinde çöken yurt binasında torunu ağır yaralanan Dudu Güneş, ''Torunumun içine doğmuş olacak ki kısa süre önce bize yurtta yatılı kalmak istemediğini söylemişti'' dedi. Güneş, yaptığı açıklamada, kız yurdunun çöktüğü haberi üzerine saat 06.00'da olay yerine gittiklerini söyledi. Torunu Büşra'nın Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırıldığını öğrendiklerini ifade eden Dudu Güneş, ''Daha sonra hemen torunumun kaldırıldığı hastaneye gittik. Burada torunumun vücudunda yanıklar olduğunu fark ettim. Vücudunda ikinci derece yanıklar olan torunum Büşra'nın hayati tehlikesinin bulunduğunu öğrendim'' dedi. KURTARMA EKİBİ ÜZERİNE BASINCA KURTULDU
Olay hakkında konuşma fırsatı bulduğu torununun kendisine çok ilginç şeyler söylediğini ifade eden Güneş, bunları şöyle aktardı: ''Torunumun anlattığına göre olaydan kısa süre önce namaz kılmak için kalkmış. Abdest aldığı sırada gaz kokusunu hissetmesi üzerine durumu hocasına bildirmiş. Birinin ışığı açmak için düğmeye basmasıyla patlama meydana gelmiş. Torunum enkaz altındayken farkında olmayarak üzerinden geçen arama kurtarma ekiplerine 'Beni kurtarın' diyerek bağırması sonucu sıkıştığı yerden kurtarılmış. Torunumun içine doğmuş olacak ki kısa süre önce bize yurtta yatılı kalmak istemediğini söylemişti. Biz de kızımızı yurttan almaya hazırlanıyorduk.''

PARASI OLMADIĞI İÇİN KIZLARINI GÖRMEYE GİDEMİYOR
Biri ağır olmak üzere olayda 2 kızı yaralanan baba Ahmet Özbağrıaçık, ''Ağır yaralı olan kızımı, yaklaşık 2.5 haftadır görememiştim. Dün sevk edildiği Ankara'ya gitmek istedim ancak param yoktu'' dedi. Taşkent'in Balcılar beldesinde yaşayan 6 çocuk babası Ahmet Özbağrıaçık, yaralı kızlarını görebilmek için geldiği Konya'da, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dün binanın çöktüğünü duyar duymaz olay yerine gittiğini ancak yaralı kızları ilköğretim 6. sınıf öğrencisi Meryem (13) ve lise 2. sınıf öğrencisi Fatma'yı (16) göremediğini söyledi. Fatma'nın 2 yıldır yazları Özel Boğaziçi Kız Yurdu'nda kaldığını belirten Özbağrıaçık, ''Kızlarım burada Kuran eğitimi alıyordu. Yurda herhangi bir ücret ödemiyordum'' dedi. Kızlarının sağlık durumu hakkında kimseden bilgi alamadığı için çaresiz kaldığını belirten Özbağrıaçık, ''Konya'ya sevk edildiğini öğrendim. Hemen Konya'ya gitmek istedim. Ancak cebimdeki para beni düşündürdü. Beldede otomobili bulunan birinden beni Konya'ya götürmesini istedim ve Konya'ya geldim'' dedi. YURTTA KALAN KIZINI 2.5 HAFTADIR GÖRMEMİŞ
Mevsimlik tarım işçiliği ve hamallık yaparak ailesinin geçimini sağlamaya çalıştığını ifade eden Özbağrıaçık, şunları anlattı: ''Kızlarımdan hafif yaralı olan Meryem'in Konya Numune Hastanesinde, vücudunda ağır yanıklar olan Fatma'nın ise Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesine sevk edildiğini öğrendim. Ağır yaralı olan kızımı, yaklaşık 2.5 haftadır görememiştim. Sevk edildiği Ankara'ya gitmek istedim ancak param yoktu. Akrabalarım ve yardımseverlerin sağladığı destekle bugün Ankara'ya bilet aldım. Eşim ise Konya Numune Hastanesindeki kızımızın yanında kalacak.'' Özbağrıaçık, sağlık güvencesi olarak yeşil kartlarının olduğunu sözlerine ekledi.

ÖĞRENCİLER BİR ŞEY HATIRLAMAK İSTEMİYOR
Konya'nın Taşkent ilçesine bağlı Balcılar beldesinde özel bir vakfa ait yurt binasının çökmesi sonucu yaralanan Seher Sümer, Zehra Parlatıcı ve Tuğba Güllü'nün Meram Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavileri devam ediyor. AA muhabirinin sorularını yanıtlayan yaralılardan Tuğba Güllü (24), dernek tarafından görevlendirilen bir eğitmen olduğunu söyledi. İkinci katta olduğu için olayı tam hatırlayamadığını belirten Güllü, ''Gaz kokusu falan duymadım. Sanırım birinci katta hissedilmiş. Sabah namazı için kalktığım sırada olay bir anda gelişti'' dedi. Gözlerini açtığında kendisini hastanede bulduğunu belirten Güllü, ''Ben şimdilik iyiyim. Diğerleri hakkında çok fazla bilgim yok. Hayatım boyunca unutamayacağım bir olay yaşadım. Ancak bu anı unutmak için elimden geleni yapmaya çalışacağım'' diye konuştu. Çöken binanın derneğe bağlı bir pansiyon olduğunu, Kuran kursu olmadığını öne süren Güllü, ''Kasabada zaten kuran kursu var. Bu kuran kursu Diyanete bağlı. Olayla ilgili başka bir şey hatırlamıyorum. Hatırlamak da istemiyorum'' dedi. Seher Sümer de (12), hiçbir şey hatırlamadığını söyledi. Zehra Parlatıcı ise kendilerini kötü etkileyen bir olay yaşadıklarını ve bu konuda konuşmak istemediğini ifade etti.