Abdullah Gül için TRT iki günde belgesel hazırladı. Gül’ün ailesi ve arkadaşlarıyla röportajların, hakkında çıkan haberlerin derlendiği belgesel, 28 Ağustos’taki yemin töreninin hemen ardından TRT1 ve 2’de yayınlanacak

TRT, Abdullah Gül’ün hayatını anlatan bir belgesel çekti. Belgesel için önceki akşam Gül ile resmi konutunda iki saat süren bir röportaj yapıldı. Köşk’ün yeni patronu olacak olan Gül için hazırlanan “Portreler” adlı belgesel, 28 Ağustos’ta gerçekleşecek yemin töreninin hemen ardından TRT1 ve TRT 2’de aynı anda yayınlanacak. TRT’nin Gül için yaptığı bu jestin bir ilk olduğu, daha önce hiçbir cumhurbaşkanı adayı için önceden söyleşi yapılarak belgesel hazırlanmadığı belirtiliyor. TRT’nin, diğer cumhurbaşkanı adayları Sabahattin Çakmakoğlu ve Tayfun İçli için böyle bir çalışması yok.

TRT’nin Abdullah Gül belgeseli, “ne olur ne olmaz diye” bugüne yetiştirildi. Röportajında Gül, çocukluğunu, gençliğini, eğitimini, ailesini ve politikaya atılış serüvenini anlattı.

‘FİRST LADY’ KATILMADI

Hayrünnisa Gül’ün, çekimleri kısa bir süre izlediği, ancak soru cevap bölümüne katılmadığı belirtiliyor. TRT, belgesel için Abdullah Gül’ün yakınları, ailesi ve arkadaşlarıyla da röportajlar yaptı. Hazırlıklar çerçevesinde, Gül hakkında şimdiye kadar yapılan haberler taranırken, TRT arşivinde hummalı bir çalışma yapıldı.

50 dakika süren belgesel için Gül ile röportajı yapan isim, TRT Haber Merkezi’nde görevli, Kırmızı Hat programının yapımcılarından ve eski DSP milletvekili Uluç Gürkan’ın oğlu Devrim Gürkan. Yapımcı da yine Kırmızı Hat ekibinde yer alan Murat Hızal.

TRT Gül’ü seviyor

GENEL seçim öncesinde yaşanan cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde Anayasa Mahkemesi’nden iptal kararı çıktıktan birkaç saat sonra Abdullah Gül, açıklama yapmak için TRT’ye çıkmıştı. Gül, Yeni Şafak gazetesi yazarı Fehmi Koru’nun yönettiği canlı yayına katılmıştı. TRT’nin yayın akışında olmadığı halde Gül’ün üniversite yıllarından yakın arkadaşı olan Koru’nun yönettiği tek seferlik program, tepki çekmişti.

‘Cumhur’un gazozlu, Necip Fazıl’lı öyküsü

29 Ekİm 1950’de Kayseri’de doğan Abdullah Gül, okumasını “gazoz testine” borçlu. Gül’ün önüne gazozları koyan ailesi, Gül gazozları gün boyunca satamayınca, oğullarının okumasına karar verdi.

Nüfus cüzdanında yazılı olmamasına karşın 29 Ekim’de doğduğu için göbek adı “Cumhur” konan Abdullah Gül, 1968’de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne girdi. Gül’ün fikriyatının oluşmasında, iki ismin büyük payı vardı: Necip Fazıl Kısakürek ve Prof. Dr. Necmettin Erbakan. Gül, aktif politikaya Erbakan’ın henüz Milli Nizam Partisi kurulmadan önce yürüttüğü “Bağımsızlar Hareketi”yle başladı. 1975 seçimlerinde Recai Kutan, Kayseri’den Milli Selamet Partisi Senatör adayı oldu. Seçim kampanyasını yürüten kadroda Abdullah Gül vardı.

Gül, İstanbul İktisat Fakültesi’nde başladığı doktorasını, İngiltere dönüşü tamamladı ve Sakarya Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak göreve başladı. 12 Eylül askeri darbesinden birkaç gün önce İstanbul’da evlenen Gül, evliliğinin ilk haftasında cezaevine girdi. Kısa süre gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakıldı. 1983’ten 1991’e kadar Cidde’de iktisat uzmanı olarak çalışan Gül, 1991’de büyük oğlu Ahmet Münir’in sünnet düğünü için geldiği Türkiye’de, Refah Partisi İl Başkanı Şaban Bayrak’tan siyasete girme teklifi aldı. Tereddüt eden Gül’ü ikna eden, Recep Tayyip Erdoğan’dan başkası değildi.

ERDOĞAN’A KOLTUĞU BIRAKTI

Gül, 1993’te Refah Partisi’nin Genel Başkan Yardımcılığı’na getirildi. 1995 seçimlerinde ikinci kez milletvekili seçildi. RefahYol hükümetinde Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü olarak görev yapan Gül, 2000’de Recai Kutan’ın karşısına genel başkan adayı olarak çıktı. Fazilet Partisi’nin kapatılmasından sonra AKP’nin kurucuları arasında yer alan Gül, 3 Kasım 2002’de, başbakan olarak 58. hükümeti kurmakla görevlendirildi. Gül, AKP’nin 2003’te açıkladığı kabinede koltuğunu Tayyip Erdoğan’a bırakarak bakan oldu.

Akşam