GÜNEY SORGUSUNUN TÜM AYRINTILARI
Tuncay Güney’i sorgulayan polis işkence iddialarını reddetti, “Biz gıdıkladıkça o konuştu” dedi.
Tuncay Güney'in 2001 yılındaki sorgu kasetinin açıklaması ve bunun televizyonlarda yayımlanması tartışma yaratırken, Güney'in sorgusunu yapan polis müdürü yaptığı açıklamada, "Güney, bu ifadeleri işkence altında verdiğini söylüyor. Bu tamamen yalan. Tuncay Güney'i gıdıkladıkça konuşuyordu. Bizim istediğimizin kat kat fazlasını veriyordu. Bu adam, kurgulanıp bu konuşmaları yapması için bize gönderilmişti. Bizim içinde olduğumuz olayları bile farklı bir biçimde anlatıp, bizi inandırmaya çalışıyordu" dedi.
Tuncay Güney'in gündeme getirdiği her konunun İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat ve Organize Suçlar şubeleri ile Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi tarafından incelendiğini belirten yetkililer, Güney'in iddialarının gerçeği yansıtmadığı sonucuna varıldığını söylediler.
Yer: Tahkikat Büro Amir odası
Tuncay Güney otomobil kaçakçılığı olayından Asayiş Şubesi Müdürlüğü tarafından gözaltına alındığında, "Biz Ergenekon örgütündeniz, benim arkamda Veli Küçük Paşa var" dedi. Güney'in Asayiş Şubesi'ndeki bu sözlerinden sonra sıralı amirler aracılığıyla konu Emniyet Müdürü'ne intikal ettirildi. Güney'i Organize Şube'nin dinlemesi istendi.
Tuncay Güney'i Ekipler Amiri Emniyet Amiri Ahmet İhtiyaroğlu, İstihbarat Şubesi'nde görevli Emniyet Amiri Hakan Ünsal Yalçın, Tahkikat Amiri Kemal Karademir, Polis Memuru Harun'un sorgulaması kararlaştırıldı.
Sorgu odası olarak Tahkikat Amiri Kemal Karademir'in odası seçildi. Tuncay Güney'in karşısına Ahmet İhtiyaroğlu oturdu, Kemal karademir masasında, Hakan Ünsal Yalçın ile polis memuru Harun da sol tarafında oturdu. Sorguda daha çok Ahmet İhtiyaroğlu ön plana çıktı.
Güney'in getirilişinin üzerinden 24 saat geçtikten sonra sorgusu yapılmaya başlandı. Güney'in Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilecek sorgusu yazıldı. Savcılık, bu kişinin iddiaları ve çok sayıda üst düzey görevlerde bulunanların adlarını söylemesi nedeniyle sorgunun video kasete alınmasını istedi. Böylece ikinci gün akşam saatlerinde yaklaşık 6 saat süren "mülakat" başladı.
Asla işkence yapılmadı
Tuncay Güney'in ifadesinde kendisinin 9 gün Emniyet'te tutulduğunu, Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan tarafından sorgulandığını öne sürmesine rağmen sorgu kasetinde Saçan'ın sesi duyulmadı. Hürriyet.com.tr'ye konuşan sorgucu, "Adil Serdar Saçan sorgu odasına girmedi, bu kişiyi görmedi. Ancak, bu kişinin ifadeleriyle ilgili bilmesi gereken her makamı ayrıntılı olarak bilgilendirdi" dedi.
Tuncay Güney'in 9 gün değil 4 gün Emniyet'te tutulduğunu kaydeden sorgucu, "Yılların sorgucusuyum. Güney'in yaptıklarına, anlatımlarına inanmadım. Bırakın bu kişinin işkence yapılarak konuşturulmasını, biz sormadan o kendisi anlatıyordu. Sorguda zorlama, yönlendirme yok. Her şeyi doğal akışına bıraktık. Anlattıkları ipe-sapa gelmez bilgiler olduğunu değerlendirmemeze rağmen, söylediği, iddia ettiği her konuyu araştırdık" dedi.
Bu dosyaya bir şube bakmadı
Sorgucu, "Tuncay Güney soruşturmasına sadece Organize Şube bakmış olsaydı, bu dosya kapatıldığı iddiaları olabilirdi. Ama soruşturma tam 4 koldan yürütüldü. Onlar da incelediler. Dosyayı kapatmak diye bir şey olmadı. O dönem iddia iddia ettiği olaylarla ilgili hiç bir delil-belge elde edilemedi" dedi.
Biz onu değil, o bizi sorguluyordu
Güney'in sorgusunda bulunan emniyet mensubu, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Tuncay Güney'in yaşı itibariyle anlattığı olayları bilmesi mümkün değil. Birileri bunu almış, aylarca-yıllarca kurmuş, sonra bize göndermiş kanaati oluştu. Zaten bize getirilişi de hayli şüpheli. Kendimizin bildiği, operasyonuna, sorgusuna katıldığımız olayları bile bize farklı anlatıyordu. Biz bu adamı değil, sanki bu adam bizi sorguluyordu. Yaşadığımız olaylardan bile bu anlatımlarından sonra biz de şüphelenmeye başladık."
Bazı yerlerde "gıdıkladık"
Tuncay Güney, sorguda son derece rahattı. Sanki hergün sorgudaymış gibi, sanki yıllarca sorgu yapmış gibiydi. Sorgulanan insan yüzde 60-70'ini söyler, gerisini gizlemeye çalışır. Bunda öyle şey yoktu. Bir konuda 10 miligramlık bir şey biliyorsan, o sana 10 tonluk bir şey veriyor. Kat kat fazla şeyler anlatıyordu.
"Şimdi aklıma geldi" diyordu
Güney, söylemek istediklerini 'Şimdi aklıma geldi' deyip siz sormadan, çok acayip bir açılım yaptı. Bu hali normal suçlu psikolojisine uymuyor. Fazlasını veriyor, üstelik rahat veriyor. Ses tonu son derece yumuşak. Üzerinde en küçük bir tedirginlik yok. Hali-tavrı 'ben bunları veriyorum ama bana bir şey olmayacak' gibiydi. Sanki bir anlaşma üzerine bunları söylüyordu.
Gülen konusuna girilince bilgi kesildi
Fethullah Gülen konusuna geldiğinde, bu konuyu yüzeysel geçmeyşe çalıştı. Biz geriye dönüp açtık. Şube Müdürümüz Adil Serdar Saçan, Fethullahçı gruplara yönelik 'proje izni aldığı zaman, Ergenekon ile ilgili bize bilgi kesildi. Sorgucu, sorguladığı kişinin neleri sakladığını onun gözlerkini kaçırmasından, hal ve hareketlerinden, ses tonundan anlar. Onun için 'gıdıklama' dediğimiz soru yöntemlerine geçeriz. Bazı yerlerde Tuncay, Güney'i de gıdıkladık. Gıdıkladıkça o da konuştu.
Ellerinden öperiz
Tuncay Güney'in anlatımlarının üzerine gittik. Bir şey çıkaramadık. Bizim çıkartamadığımız olayları çıkaracak birileri olursa da onların ellerinden öperim. Söyledikleri doğru olsa mutlaka çıkartırdık. Çünkü, operasyon yapıldığı zaman inanılmaz ölçüdte ihbarlar gelir. Bunların yüzde 10'u doğru olsa bile bir sonuca varılır. Ama hiç bir gelişme olmadı.'
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.