MÜSİAD Genel Başkanı Dr. Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı seçiminde halkın iradesi gözardı edilmemesi gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı seçimine yönelik son günlerde kamuoyunda bazı kesimler tarafından yapılan tartışmaların adeta dayatmaya dönüştüğüne dikkat çeken MÜSİAD Başkanı Bolat, “Halkın açık iradesini anlamamakta ısrar eden çevrelerin son günlerde yine dayatmayla spekülasyonlar oluşturmaları demokrasinin ruhuna aykırıdır” dedi.

Halk mesajını sandıkta verdi

Bolat, Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde Anayasa Mahkemesi tarafından verilen tartışmalı karar nedeniyle ortaya çıkan kilitlenme sonucunda zorunlu hale gelen erken seçimle, halk 22 Temmuz’da tarihinde iradesini açık ve anlaşılır bir şekilde beyan ettiğini hatırlatarak, “Halk rekor bir katılımla (% 85) seçime iştirak etmiş ve iradesini net ve anlaşılabilir bir şekilde % 88’lik bir temsil gücüyle T.B.M.M.’ne yansıtmıştır. Daha önce ortaya atılan Meclisin temsil gücünün düşüklüğü, yasama döneminin sona ermeye yakın olması gibi argümanlar ortadan kalkmış, halk açık bir şekilde söyleyeceğini sandıkta söylemiştir” şeklinde konuştu.

Dr. Bolat açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Seçimler öncesi halkın iradesini yönlendirme gayretinde bulunan bir kısım çevrelerin, seçimle elde edemediklerini, seçim sonrası dayatmayla elde etme gayretlerini şaşırtıcı buluyoruz. Halkın açık iradesini anlamamakta ısrar eden bu çevrelerin son günlerde yine dayatmayla Sayın Abdullah Gül’ün ismi etrafında spekülasyonlar oluşturmaları demokrasinin ruhuna aykırıdır.

Bu ülkede Başbakanlık, Başbakan Yardımcılığı ve Dış İşleri Bakanlığı gibi çok önemli makamlarda başarıyla görev yapmış saygın bir siyasetçiye, bazı çevrelerin adeta “sakıncalı” bir kişiymiş gibi Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmesi yönünde baskı oluşturmaya çalışması nezaketle bağdaşmadığı gibi, halkın iradesine karşı açık bir dayatmadır.

Cumhurbaşkanlığı sürecinin başlamasından bu yana tüm yaşananların ardından, Sayın Abdullah Gül’ün aday olmamasının nedenlerinin halka ve dünya kamuoyuna izahında zorluklar yaşanacaktır. Böyle bir gelişme ülkemizi “demokrasisi özürlü” bir toplum durumuna düşürecektir.

Cumhurbaşkanı seçilebilmek için gerekli şartları taşıyan her milletvekili gibi Sayın Gül’ün de aday olması demokratik bir toplumda en doğal hakkıdır. Aday olup olmama tercihi kendi hür iradesindedir. Seçip seçmeme hususunda irade Türkiye Büyük Millet Meclisi'nindir. Elbette son kararı Büyük Millet Meclisi verecek ve adaylar içinden dilediğini seçecektir.”

HABER7COM