Ramazanın Ayı’nın sonuna yaklaştığımız 26’ncı günde enteresan bir hikâyeye, iftar açmak için gittiğimiz Sibel Hanım’ın evinde şahit olduk.

YAŞAMIN FARKLI PENCERESİNDEN

Her akşam yaşamın farklı dokusuna dokunduğumuz, yaşananlardan kendimize ibretlik izdüşümleri aldığımız, yokluğun, zorluğun, hastalığın, hasretin, gözyaşlarını, gülmeyi unutan, her acının erken yaşta yaşıtlarına nazaran daha büyük gösterdiği kırışıklarının olduğu o yüzlerden daha farklısına tanıklık ettik bu evde.

HERŞEY İKİ AY ÖNCE DEĞİŞTİ

Sibel Hanım (32) yaşlarında, asıl mesleği muhasebecilik olan, üç çocuk sahibi bir anne. Geçirdiği bir kaza sonucu  hayatı kararan  Sibel Hanıma annesi bakıyor.

BEBEKLERİ GÖZLERİNİN ÖNÜNDE BÜYÜYOR

Sibel Hanım’ın yattığı yatağın karşısında beyaz bir beşik var. On  dört aylık Rüzgâr ve Irmak’ın uyuduğu ve oyun oynadığı bu beşikte büyüyorlar.

ANNESİNİN ELİ KOLU OLMUŞ

On iki yaşındaki tam bir hanım efendi, akıllı ve huyu güzel kardeşimiz Nehir, büyük bir abla gibi annesinin dudağından dökülecek her kelimenin takipçisi olmuş adeta. Evin temizliğini, kardeşlerinin bakımını, anneannesinin yorgunluğunu hafifleten ve ilaçlarına da yardımcı olan Nehir başlı başına ayrı bir hikâyeydi.

ADI GİBİ “NEHİR “OLUP AKMIŞ BOŞ SAYFALARA

Nehir gibi akmış sert kayaların arasından, hayatın dikenlerine ve canını yakan tüm acılara rağmen, o kendini, cevherini hiç soldurmamış, tüketmemiş. Varoluş mücadelesini hadiselerden çıkardığı yorumlama gücüyle yazıya dökmüş. En büyük sırdaşı kalemi ve kâğıdı olmuş. Kelimelerin gücüne erken yaşta farkına varan Nehir aldığı öykü başarı belgesiyle ne kadar da kocaman bir yüreğinin olduğunu gösteriyordu.

EN BÜYÜK HAYALİ YAZAR OLMAK

”Bir gün iyi bir yazar olacağım, kendimi ilerletip geliştirmek istiyorum. Öğretmenim yazdığım ilk öykü kitabımı almasaydı sizlerle birkaç satır paylaşmak isterdim” diyen Nehir ‘in kendinin farkında olan bu sözleri bizleri hayran bıraktı. Sözlerine hoş gülümsemesiyle devam eden Nehir; “ yemek yapmayı da seviyorum. Belki ahşıcı da olabilirim” deyince hane halkı ve ekibimizde tatlı gülüşmelere neden oldu.

“ DÜNYA’DAN UZAYA “ ADINDA İLK KİTABINI YAZDI

Şişli’de Feriköy Mahallesi’nde, insan kalabalığına boğulmuş sokaklardan birinde ufak bir dairede yaşayan Nehir kardeşimiz, onca derdine rağmen, yaşıtları uzaya dair hayal bile kuramazken o bu bilinçte olarak, hayallerini kâğıda işlemiş ve kitaba dönüştürmüş. İftar için gittiğimiz Sibel Hanımların evinden yaşanan tüm kederli anılara rağmen, Nehir kardeşimizin göz dolduran başarı  öyküsü, iki minik yavrusunun hiçbir şeyden haberdar olmamanın vermiş olduğu  masumiyet, gülen gözleri, yaramazlıkları eşliğinde evden ayrıldık.