İSTANBUL Parsel parsel satılıyor!

İSTANBUL Parsel parsel satılıyor!

Bu köprü bir rant köprüsüdür!

İstanbul’a yapılması planlanan 3. köprüye ilişkin planlar İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne gönderildi. Plan jet hızıyla meclis gündemine geldi. Konu üzerine Toplumcu şehircilik hareketi İMECE konu üzerine bir basın açıklaması yaptı. Ayrıca 3. köprü üzerine bir de rapor hazırlayan İMECE, raporu da kamuoyu ile paylaştı.

İşte o açıklama ve rapor:

Üçüncü Köprü güzergâhı geçtiğimiz günlerde yapılan açıklamayla kamuoyuna duyurulmuştu.

Şimdi öğreniyoruz ki, köprü güzergahına ait planlar jet hızıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne gönderilmiş ve aynı hızla komisyondan geçerek onaylanmak üzere Büyükşehir Belediye Meclisi gündemine alınmış.

Bu ne acele ağalar? Nedir sizi böyle acele ettiren? Neyi, kimden kaçırıyorsunuz? Hala tartışmaları devam eden ve İstanbul’un her metrekaresini etkileyecek böyle bir projenin onayı için yapılmaya çalışılan bu “oldu-bitti” anlayışının arkasında ne var? Yoksa sizlerin kafasında da mı soru işaretleri var? Yoksa siz de mi korkuyorsunuz konuşmaktan? Yoksa sizin de mi yüreğiniz acıyor?

Tekrar söylüyoruz; bu köprü bir rant köprüsüdür! Üçüncü köprünün ne işe yarayacağına dair hiçbir bilimsel açıklama yapılamamaktadır. Bahsedilen gerekçelerin hiçbir dayanağı yoktur. Transit geçiş için gerekli olduğu söylense de, böyle bir yatırımı gerektirecek transit geçiş yoğunluğu bulunmadığı gibi açıklanan güzergâhın trafik sorununa çözüm olmayacağı, tam tersine sorunu büyüteceği aşikardır.

İktidar bu güzergâhla, bir taşla üç kuş vurmayı hedeflemektedir. Güzergâh açıklanmadan çok daha önce başlayan ve büyük bölümü bitirilen yol çalışmaları ne tesadüftür ki 3. Köprünün açıklanan güzergâhıyla birleşmektedir. Yine anlaşılmaktadır ki açıklanan güzergahla sadece 3. köprü değil, 4. ve 5. köprü de planlanmış ve onaylanmıştır. 3. Köprünün bağlantı yolları bu amacı açığa çıkarmaktadır.

Üretimi ve üreteni tasfiye eden iktidar, borçlanma ve satış üzerinden, tüketime dayalı bir ekonomiye ülkeyi mahkum etmektedir. Satışa ve tüketime konu olan en büyük ve kârlı mal ise son dönem uygulamalardan anlaşılacağı üzere parsel parsel satılan İstanbul'dur. İstanbul’un okulları, hastaneleri, tekel arazileri, vb. birçok kamusal alanı talan edilmektedir. Her cebe uygun bir İstanbul tasarlayan iktidar, merkezi arap şeyhlerine ve yandaşlarına pazarlarken, 3.köprüyle birlikte Karadeniz kıyılarını da havuzlu villaların yeni gözdesi yapmıştır. Rantı yüksek bölgelerde kalan emekçi ve yoksul kesimlerin mahallelerini, kentsel dönüşüm projeleriyle tasfiye etmek için türlü alicengiz oyunlarına başvuran yöneticiler, böylece üretecekleri yeni parsellerle yeni satışlar yapabilecektir. Yoksul halka reva görülen ise, ulaşımın ve kentsel hizmetlerin minimum olduğu dağbaşlarında, hayatlarının kalan kısımlarını, taksitlerini ödeyerek geçirecekleri TOKİ konutlarıdır.

Üçüncü Köprü, satılacak yeni parseller, yeni rant alanları, yeni rant projeleri anlamına gelmektedir. Daha yapılmadan, güzergâh tartışmalarıyla el değiştiren tarım alanları ve 2B alanlarında yaşanan değer artışıyla büyük kârlar elde edilmiştir. Güzergâh üzerinde hangi sermaye gruplarının geçmişte arsa topladığı konusunda ise iktidar sessizliğini korumaktadır.

Yaşanabilir bir İstanbul için raylı sistem ve deniz ulaşımı öncelikli toplu ulaşımın geliştirilmesi gerekir. 3. köprüye ayrılan 6 milyar dolarlık bütçe ile, İstanbul’a bugün varolan 43 km’lik hafif metronun 5 katı olan 240 km daha hafif metro, varolan 30 km'lik metronun 5 katı olan 150 km daha metro yapılabilmektedir. Toplu ulaşımın güçlenmesi, daha az yakıt tüketimi, daha az israf ve daha az çevre kirliliği demektir. Yapılaşmış alanlarda bir ihtiyaç haline gelen metro projeleriyle ağaçlar kesilmekten, orman alanları ve su havzaları kentleşme baskısından kurtulacak, Karadeniz kıyıları korunacaktır.

İktidar, tüm bunların farkında ve bilincindedir ancak gözü paradan ve ranttan başka bir şey görmemektedir. 3. Köprünün tüm bunlardan bağımsız olarak kendisi bir rant projesi ve lobi faaliyetidir. Geçmişte iktidar içerisinde 3. Köprüye karşı olan başta başbakan olmak üzere bazı bakanlar ve yerel yöneticiler, bugün bu rant projesini savunmakta ya da sessiz kalmakta, boyun eğmektedir.

Ve şimdi, bu rant projesini alelacele onaylamak isteyen iktidar, hızla harekete geçmiştir. Binlerce insanı sokaklara döken, bilim adamlarının karşı çıktığı bir proje için sessiz sedasız planları onaylamak istemektedir. Zaman, “Dur!” deme zamanıdır. Zaman, İstanbul için, geleceğimiz için, ormanlarımız için, yaşam alanlarımız için bu projenin önüne geçme zamanıdır.

İMECE - Toplumun Şehircilik Hareketi olarak, bilimsellikten uzak bu kararın gerçek nedenlerini, gerçekleşmesi halinde getireceği yıkımı ortaya koyduğumuz 3. Köprü raporunu kamuoyu ile paylaşıyoruz.

Ve İktidarı UYARIYORUZ!;
Kapalı kapılar arkasında yapılan pazarlıkları!
Hangi bakanların, milletvekillerinin, meclis üyelerinin, şirketlerin
bu alanlarda arsa aldığını hemen
AÇIKLAYIN!

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.