İstanbul'da öldüren kene alarmı!

İstanbul'da öldüren kene alarmı!

Öldüren keneler son olarak İstanbul'da da tespit edildi..

Kene vakaları hergün artmaya devam ediyor. Peki kene tehlikesi İstanbul'u tehdit ediyor mu? İstanbul'da risk altında mı? Riskli bölgeler nereler. Bu soruların yanıtını Ziraat Yüksek Mühendisi Derya Ulaşoğlu cevapladı.

Hürriyet gazetesinden Zeynep Güçlücan'ın haberine göre İstanbul'da KKKA'ne neden olan Nairovirüsü taşıyan kene türü olmadığının açıklandığını ama bunun doğruyu yansıtmadığını ve İstanbul'un da büyük risk altında olduğunu söyleyen Ulaşoğlu sözlerine şöyle devam etti:

"İstanbul sınırları içerisindeki kırsalda sığır ve kaplumbağa üzerinden keneler topladım. Sığır köye yakın alandaki ahırda, diğeri de ilaçlanmış bir alandaki kaplumbağadan aldığım keneleri, Ankara Üniversite'si Veteriner Fakültesi'nden kene uzmanı Prof.Dr.Zafer Karaer'e götürdüm. Yapılan araştırmada nairovirüslü kenenin en aktif taşıyıcısı olan 'Hyalomma marginatum marginatum 'türü kene çıktı. Bu zaten İstanbul için büyük riskdir.

Ziraat Yüksek Mühendisi Derya Ulaşoğlu

Bu çalışma sonucunda 27 Haziran 2008'de Taksim The Marmara Otel'de gerçekleştirilen 'Viral Haemorrhagic Fevers' konferansında İstanbul sınırları içerisinde gerçekleşen kene ısırması sonucu bugüne kadar 2 kişinin KKKA olduğu açıklandı. Bunlardan birinin 8 yaşında bir çocuk olduğu, diğerinin de Avrupa yakasında, 2007'de görüldüğü açıklandı. Bu hastalar erken teşhis sonucu ölmedi, kurtuldu."

Ulaşoğlu, keneden korunmak için şu önerilerde bulundu:

1) En önemli korunma yöntemi 'Kişisel korunma Yöntemidir'. Hergün duş almalı ve tüm vücut ( saç, kulak arkası, ğöğüs altı, kasık, diz arkası, dirsek içi vs.). mutlaka kontrol edilmelidir. Ne kadar erken fark edilirse hayat kurtarır.

2) Mesire yerlerine asılan 'Bu alan ilaçlanmıştır' tabelaları o alanda kene olmadığını göstermez. O alanda bulunan kertenkele, kaplumbağa, fare de aktif kene türü taşıyıcısı olabilir.

3) Evcil hayvanlara (mesela inek) yaklaşırken eldiven kullanılması çok önemlidir.

4) Biyolojik savaş yöntemlerinin araştırmalarının desteklenmesi gerekmektedir. Dünyada nematod, bakteri ve mantar ile biyolojik savaş alternatifi çalışmaları devam etmektedir. Ülkemizde her öneride bulunan diğeri tarafından küçük düşürülmeğe çalışılmaktadır.

5) Kırsal kesim insanı başta olmak üzere eğitim seminerleri köy, okullarda, işyerlerinde verilmelidir. Görüşmelerimde istekli olduklarını gördüm. Nitekim USA'da Lyme hastalığına karşı korunma için gönüllü dernek var. Bunlar eğitim seminerleri düzenliyor. Ayrıca' Kene Danışma Hattı'da var.

6) Gelişigüzel heryerde piknik yapılmasına son verilmelidir.

7) Sokaktaki bakımsız evcil hayvanlarda büyük riskdir.Bunlar toplanıp bakım altına alınmalıdır.

8) Olanağı olmuyan insanları doktora götürecek 'Kene Danışma Hattı' her beldede olmalıdır. Bu belediye hizmeti olabilir.hasta takibi yapılmalıdır.

9) İlaçlama şirketlerine de dikkat edilmesi gerekiyor.Gerekli olmuyan ilaçlamalar yapılmaktadır.

10) Alınan tedbirler ikna edici olmalıdır. Vatandaşlar ile en doğru şekilde paylaşılmalıdır;aksi takdirde daha fazla tedirginlik yaratır.

11) Evcil hayvanlara (kedi veya köpek) damlatma çözeltisi sıkılması veya tasma kesin çözüm değildir. Hayvanlar hergün kontrol edilmelidir.

12) Hayvan barınakları virüs ve bakterlere karşı rutin dezenfekte edilmelidir.

13) Karantina tedbirlerinde devrim şart. Denetleme yapanlarında denetleneceği sistem acilen kurulmalıdır. Muhtelif nedenlerle yapılan iltimaslara son verilmelidir.

14) Kemirgen kontrolü şart. Bahçe ve belediye alanındaki loğar kapakları çok iyi kapatılmalıdır. Hepsi elden geçirilmelidir.

15) Konut kapı ve pencerelerine sineklik yapılması şarttır. Bunlar hiçbir zararlılının geçemiyeceği şekilde yapılmalıdır.

16) Aktivite sonrası tüm kıyafetler kontrol edilmelidir. Yıkanmalıdır.


HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.