Japon kadını nasıl para kazanıyor?
60 yaşındaki Japon ev kadını Yukiko İkebe, 'carry trade' sayesinde kazandığı servetle, dünya para piyasasına parmak ısırttı. Nasıl para kazandı?
Mali öngörüsü kuvvetli 60 yaşındaki Yukiko İkebe adlı Tokyolu ev kadını, 2003-2005 yılları arasında yabancı döviz ve para piyasalarında yaptığı işlemlerle (carry trade) 3 milyon 440 bin dolarlık servetin sahibi oldu. Annesinden miras kaldığını söylediği parayı başta Türkiye, İzlanda ve Yeni Zelanda gibi faizin Japonya'ya göre yüksek olduğu ülkelerde hazine bonosuna yatırıp köşeyi dönen İkebe kazancının üçte birlik bölümünü saklayıp vergisini ödemeyince yakasını adalete kaptırdı.
Mahkeme dün sonuçlanan davada İkebe'ye 18 ay hapis cezası verdi. Ancak iyi hali ve ilk kez suç işlediği için hapis cezası tecil edilen Yukiko İkebe bunun yanı sıra 34 milyon yen (293 bin dolar) para cezası da ödeyecek.
Yargıç, İkebe'nin kendisine bazı yıllarda zarar ettiği için kazancı üzerinden vergi ödemesinin adil olmadığını düşündüğünü söylediğini anlattı.
3 milyon 440 bin dolar kazanan İkebe paranın önemli bölümünü çok pahalı kimonolar, mücevherler ve lüks tatiller için harcamış. Fransız bankacılık devi Societe Generale'nin döviz işlemler bölümünde çalışan Yuji Saito karardan sonra "Mutlaka bizden fazla para kazanmıştır. Arkadaşlara bu hanımı bulun, hemen işe alalım" dediğini aktardı.
Nasıl para kazandı?
Yukiko İkebe de Japonya'da carry trade yaparak para kazanan ve bu alanda günlük işlem hacmini 15 milyar dolara ulaştıran ev kadınlarından biri. Carry trade'cilerin işi en düşük faizin olduğu (yıllık yüzde 0.5) Japonya'daki bankalardan aldığı krediyi veya kendi birikimlerini dolara çevirip daha sonra 'Dünyada yüksek faizin hangi ülkede olduğunu' aramak. Kısa araştırma sonucunda da önlerine Türkiye, İzlanda ve Yeni Zelanda çıkıyor.
Parayı ceplerine atıyorlar
Para önce dolara, ardından da bu ülkelerin para birimlerine çevriliyor. Daha sonra da bu ülkelerin yüksek faizli Hazine kâğıtlarına yatırılıyor. Türkiye'ye oluk oluk döviz aktığı, Yeni Zelanda da ekonomik ve siyasi istikrarın en üst düzeyde yaşandığı bir ülke olduğu için para birimlerinin yabancı para birimleri karşısında dünya piyasalarında çok olağanüstü bir gelişme olmazsa değer yitirmesi mümkün değil. Hatta son yıllarda bu iki ülkenin para biriminin sürekli değer kazandığı görülüyor. Aralarında milyonlarca Japon ev kadınının da bulunduğu 'carry trade'ciler vade sonunda Hazine kâğıtlarını satıp 'Kazandığımız yeter' derlerse dolara, ardından da Japon Yeni'ne dönüyorlar. Borçlandıkları parayı da faiziyle bankaya ödeyip kârlarını ceplerine atıyorlar.
Carry tradecilerin 'Para kazanalım ama kendimizi biraz da güvende hissedelim' diyenleri ise daha makul faizlerin bulunduğu ama yine de Japonya'dan daha çok getiri elde edilen ABD ve Avrupa piyasalarını tercih ediyor. Ancak bu kez daha az risk alındığı için getiri de daha az oluyor.
Ancak Japon ev kadınlarının önümüzdeki dönem para kazanmak için biraz daha dikkatli olmaları şart. Çünkü ABD piyasalarında batık mortgage kredileri nedeniyle başlayan dalgalanma tüm dünyaya yayıldı. Japon Merkez Bankası geçtiğimiz hafta faizi yine değiştirmedi ama önümüzdeki dönemde yükseltebilir. Para, piyasalardaki dalgalanma nedeniyle artık güvenli liman peşinde. Bu liman da şimdilik getirisi düşük olsa da ABD hazine kâğıtları.
Türkiye, İzlanda ve Yeni Zelanda'dan bu nedenle para çıkışı yaşanıyor. Bu gelişme de bu üç ülkenin para birimleri dahil gelişmekte olan ülke para birimlerinin değer yitirmesine neden oluyor. Bu da kazancı azaltabilecek bir unsur. Artık elin taşıyla kuş vurmak zorlaşıyor. Yani Japon ev kadınları önümüzdeki dönemde daha dikkatli olmazlarsa para kazanmak yerine, bu piyasalarda zarar da edebilir.
Ev kadınları usta
Japon ev kadınları, emekliler ve işadamları boş vakitlerinde gerçekleştirdikleri işlemlerde yaptıkları isabetli tahminlerle bünyelerinde yüzlerce işlemci çalıştıran bankaları geride bıraktı. Deutsche Bank ve UBS gibi dev bankalar Japon küçük yatırımcınının risk alma iştahını hesaplayamadıkları için Japon Yeni ile ilgili tahminlerinde yanıldı.
Yano adlı bir araştırma kuruluşuna göre Japon 'carry trade'cilerin günlük işlemlerinin miktarı mart ayında sona eren mali yılda 11 milyar dolara ulaştı. Bloomberg'in haberine göre ağırlıklı olarak küçük yatırımcıların oluşturduğu bu kitle düşük getirili Japon Yeni borçlanıp yüksek getirili döviz satın alıp paraya para demiyor. 40 yaşındaki Tokyolu telefon operatörü Hiroşi Ono da bunlardan biri. Mart ayında 200 bin dolarlık yen borçlanarak iki ülke arasındaki 4.75 puanlık faiz farkından 17 bin dolar kazanç elde etmiş. Ono gibi iyi para kazananların sayısı hayli yüksek. İkebe ve Ono gibi Japon yatırımcılar ülkede 12.5 trilyon dolarlık tasarruflarına daha fazla para kazandırmak için yüksek getirili piyasalara gidiyor.
Piyasayı etkiliyorlar
'Carry trade' yapanları 'profesyonellerin korkulu rüyası' olarak tanımlayan bankacılara göre bu büyük yatırımcı kitlesi piyasalardaki gelişmeleri etkiliyor. Ne zaman alış, ne zaman satış yapacaklarını iyi biliyorlar. Büyük bir bölümü 'en dipten alıp, tepeden satmayı biliyor'. Japonya'daki dev Batılı bankaların elemanları da, ülkenin dört bir yanında carry trade yapanların işlemlerini gerçekleştirdikleri aracı kurumları sık sık ziyaret ediyor. Hedefleri küçük yatırımcıların davranışlarını gözlemlemek.
Times: Hedef piyasa Türkiye
Düşük faizli para biriminden borçlanıp getirisi yüksek para birimine yatırım anlamına gelen 'Carry trade' son dönemde özellikle Japon ev kadınlarının önemli gelir kaynakları arasına girmişti. Batılı gazeteler de son dönemde carry trade yapan Japon ev kadınlarıyla ilgili haberler yayınlanıyordu. Son olarak İngiliz The Times gazetesi 'Kimono Tüccarları' başlıklı haberinde düşük faizli para biriminden borçlanıp getirisi yüksek para birimine yatırım anlamına gelen 'carry trade'in Japon ev kadınları arasında nasıl yayıldığını mercek altına almıştı. Gazete Japon ev kadınları arasında da carry trade çılgınlığı yaşandığını yazarken, hedef piyasanın ise sunduğu cazip faiz yüzünden Türkiye olduğunu vurgulamıştı.
The Times gazetesi, işi çok ileri boyutlara götürerek Türk hükümetinin bu 'hücum' karşısında donakaldığını öne sürmüş ve 'Türkiye'nin en büyük kabusu, Japon ev kadınlarının ilgisi azalarak liradan çekilmeleri ve mali sistemin çökmesine yol açmalarıdır" ifadesini kullanmıştı.
Tokyo kaynaklı haberinde "Japon ev kadınları geleneksel görüntülerini, döviz ticareti dünyası ve yüksek kazanç uğruna terk ederek hem uluslararası piyasaları, hem de Japonya'nın ekonomisini etkiliyor" diye yazan The Times şunları kaydetmişti:
"Tokyo'da Shiba Parkı'na yukarıdan bakan zarif bir kafeteryada Japon ev kadını Ritsuko Şiono, pembe süslü cep telefonundaki döviz kurlarına bakmak üzere gözlerini kitabından kaldırıyor. Özellikle Türk Lirası ile ilgileniyor. Tam o sıralarda oradan 5 bin 400 mil uzaklıkta Ankara'da Türk Merkez Bankası, Ritsuko ve onun gibi sessizce küresel döviz piyasalarının kontrolünü ele geçiren binlerce kadın nedeniyle panikliyor."
Ritsuko'nun öğle yemeği Türkler'den
The Times, Japon ev kadınlarına örnek olarak Ritsuko Şiono'nun bir gününü de özetlemişti:
07:00 34 yaşındaki Ritsuko, sabah erken saatlerde internetten aracı kurumuna ulaştı ve 100 bin yen (850 dolar) kredi aldı. Ne de olsa faiz sadece yüzde 0.5. Hemen parasını yüzde 17.5 faizle Yeni Türk lirasına yatırdı.
8:00 Tokyo Borsası'na göz atan Ritsuko, Bloomberg haber ajansından döviz piyasası ile ilgili günlük haberleri okudu.
8:15 Düşük faizden 500 bin yen daha borçlanan Ritsuko, 160 yen/avro paritesinden 200 bin yen değerinde avro satın aldı. Haber ajanslarından okuduğuna göre avro, yen karşısında değer kazanabilirdi.
8:30 15 dakika önce borçlandığı 200 bin yeni, yüzde 8.5 oranında faiz veren Yeni Zelanda Doları'na yatırdı.
12:00 Alışverişe çıkan Ritsuko'nun beklediği gelişmeler öğle saatlerinde bir bir gerçekleşti. Yeni Türk Lirası değer kazandı. Ritsuko'nun öğle yemeğinin parası çıkmıştı bile.
17:31 Ritsuko bir kez daha haklı çıktı. Avro da yen karşısında yüzde 1 değer kazandı. 160 paritesinden aldığı Avro'yu 176'dan sattı. Broker ücretini ödediğinde kendisine ekstra 5 bin yen kâr kaldı.
İki ay sonra piyasalar hakkında daha geniş bilgiye sahip olan Ritsuko, artık İzlanda Kronu'nun, Yeni Zelanda Doları'ndan daha spekülatif olduğunu düşünüyor. Ritsuko sattığı dolardan sonra yeni gözdesi İzlanda Kronu'na yatırıma başladı. Faiz gelirlerinden 6100 yen kazanan Ritsuko'nun, kazandığı para dev bankaların ve yatırım şirketlerinin bile ilgisini çekmeye başladı.
Radikal
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.