Kanla yazılan destan: Çanakkale
Dünyanın gördüğü en kanlı savaşlardan biri olan, Türk askerinin kahramanlık destanları yazdığı, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün askeri deha olarak tarihteki yerini aldığı Çanakkale Savaşları, 95 yıldır büyük bir gurur ve coşkuyla kutlanıyor.
Yazar Mehmet Işık'ın “1915 Kanla Yazılan Çanakkale Destanı” adlı kitabından derlenen bilgiye göre, 1914 yılında başlayan 10 milyondan fazla insanın ölümüne ve milyonlarca insanın yaralanmasına neden olan 1. Dünya Savaşı'nda yer alan Osmanlı Devleti de büyük kayıplar verdi.
Devleti yönetenlerin, her ne sebepten olursa olsun savaşa girdikten sonra ülkenin korunması amacıyla Anadolu halkını sürüklediği cephelerden biri de Çanakkale Cephesi'ydi. Çanakkale Cephesi, tarihin en kanlı savaşlarından birine tanık oldu.
Binlerce yıl vatan uğruna canını feda eden Türk halkı için bir seferberlik baş gösterdi. Anadolu halkı hiç çekinmeden, korkmadan varıyla yoğuyla bu seferberliğin gereğini yerine getirmeye gayret etti. Bu seferberliğin bir ürünü olan Çanakkale Savaşı, 500 bin insanın öldüğü bu cephe, Türk ve dünya tarihine kanlı ve bir o kadar da şanlı bir şekilde adını altın harflerle yazdırdı.
Anaların çocuklarını kınalayarak gönderdiği bu mahşer yerinde binlerce körpecik fidan toprağa düştü. Bir tarafta vatanını namus sayan Mehmetçikler diğer tarafta ise ne için geldiğini ve kime karşı savaştığını bilmeyen kandırılmış insanlar saf tuttu. İki yıla yakın süren savaş her iki taraf için de büyük kayıplara neden oldu.
SAVAŞIN SONUÇLARI
İtilaf devletleri kısa sürede İstanbul'u ele geçirip Osmanlı Devleti'ni savaş dışına itmek, müttefiki Rusya'ya yardım ulaştırmak ve Almanya'yı doğu ve güney cephesinden sıkıştırmak amacıyla Çanakkale Cephesi'ni açtılar.
Kahraman Türk askeri, dünyada eşine pek rastlanmayan mücadeleyle düşman gemilerinin ve askerlerinin denizden ve karadan Boğaz'ı geçmesini engelledi. Yüzyıllarca dünyada “yenilmez armada” olarak bilinen İngiltere ve Fransa büyük bir hezimet yaşadı. Yanlarında getirdikleri 21 devlete mensup asker de Çanakkale'nin geçilemeyeceğini yaşayarak gördü.
Çanakkale'de kendi kanında, kendisini yeniden bulan Türkler, kendilerine olan güvenlerini arttırdıkları gibi dünyaya bir kez daha kahramanlıklarıyla, cesaretleriyle dürüst ve insanlıklarıyla ders verdi.
Çanakkale Savaşı'nın Osmanlı Devleti tarafından kazanılması, İtilaf Devletleri'nin prestijini yerle bir etti. Bulgaristan, savaş sonrasında 1. Dünya Savaşı'nın ittifak kuvvetleri tarafından kazanılacağını düşünerek bu gruba girdi.
İngiltere ve Fransa, sömürgelerinde çıkan ayaklanmalarla uğraşmak zorunda kaldı. Almanya, Osmanlı Devleti'yle olan ilişkilerini daha ileri bir seviyeye taşımak için çalışmalarını artırdı. Rusya müttefiklerinden yardım alamayınca iç karışıklıklar yaşadı. Savaşın muhalifi olan Bolşevikler, bir süre sonra Ekim Devrimi'ni gerçekleştirerek Çarlık rejimine son verdi.
Türk halkı ise binlerce şehit, gazi, dul, yetim, esir, kayıp ve psikolojik sorunlu insanla bu savaşı bitirdi. Savaş sırasında binlerce kişi, gencecik çocuğunu Gelibolu'ya gömdü.
İngilizlerin 205 bin, Fransızlar'ın 47 bin kayıp verdiği Çanakkale Cephesi'nde, Türkler 252 bin 300 şehit verdi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.