"Kişiye özel demokrasi olmaz"
Gül, TOBB istişare kurulu toplantısına katıldı. TOBB Başkanı açıklama yaptı...
Cumhurbaşkanlığına adayı Dışişleri Bakanı ve Başbakan yardımcısı Abdullah Gül, cumhurbaşkanlığı destek turları kapsamında Türkiye'nin en büyük meslek kuruluşları örgütü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)'ni ziyaret etti.
TOBB istişare kurulu toplantısına katılan Gül, burada istişare kurulu üyelerinin sorularını yanıtladı. Toplantının ardından kameraların karşısına geçen TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ve Gül basının sorularını yanıtladı.
Basın toplantısında ilk sözü alan ev sahibi TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, ''Sayın Abdullah Gül, cumhurbaşkanlığı için gerekli meziyetlere sahiptir'' dedi.
Hisarcıklıoğlu, "Türkiye, bir milletvekili seçim sürecini, demokrasi kurallarına uygun olarak, başarıyla geride bırakmıştır. Şimdi Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinin de, Anayasa'da belirtildiği şekilde ve demokratik teamüllere göre tamamlanmasını bekliyoruz. 2007'nin başından itibaren Türkiye'nin gündemine tamamen, bu iki seçim hâkim olmuştur. Bu yüzden ekonomideki dönüşüm süreci için hayati öneme sahip reformlarda gecikmeler yaşanmıştır. Bizler, Türk özel sektörü, son 5 yıldır dünyanın sayılı büyüme hikâyelerinden birine imza attık. Son 5 yıldır ortalama yüzde 7'nin üzerinde bir hızla büyüyoruz. Bunu, 58 ve 59. hükümetlerin sağladığı, siyasi ve iktisadi istikrar ile gerçekleştirilen, yapısal reformlara borçluyuz." dedi.
22 Temmuz seçimlerinde, Başbakan Recep Tayip Erdoğan liderliğindeki hükümetin oy oranını artırmasıyla, başlamış olan iktisadi dönüşümün devam ettirilmesine yönelik, geniş bir toplumsal desteğin varlığını gösterdiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki 60. hükümetin, bu fırsatı değerlendirerek, yeni bir iktisadi reform hamlesini başlatmasını bekliyoruz. Türkiye için yeni bir fırsat penceresi açılmaktadır. Bu fırsat kaçırılmamalıdır. Türkiye'nin gündeminin odağına, yeniden ekonomi oturmalıdır. Zira bakın, biz son 7 ay boyunca siyasi gündemle meşgul olurken, dünyadaki konjonktürün değiştiğini fark edemedik, dolayısıyla önlem alamadık. Ama biz göz ardı etsek de, problemler bizi unutmadı. Şimdi, dış konjonktürün eskisinden daha az destekleyici olduğu bir ortamda, ekonomik büyümeyi sürdürmek zorundayız. Türkiye'nin öncelikli meselesi; işsizlik ve küresel rekabet gücünün artırılmasıdır. İşte bunlar, Türkiye'nin asıl beka sorunlarıdır. Öte yandan, zayıflayan AB ve IMF çıpalarının yerine geçecek, yeni bir reform programı üzerinde çalışılmalıdır. Güçlü tek parti iktidarı, bunları sağlamada en büyük avantajımız olacaktır." diye konuştu.
"Demokrasi, kurallar ve kurumlar rejimidir." diyen Hisarcıkloğlu, "Kişiye özel uygulamaların, çağdaş demokrasilerde yeri olamaz. Demokrasi, eşit fırsatlar rejimidir. Öte yandan, Türk milletinden aldığı yetkiyi yenileyen Büyük Millet Meclisimizin meşruiyeti tartışılmazdır. Dolayısıyla Meclisimizin Cumhurbaşkanlığı seçimini, Anayasal kurallar çerçevesinde tamamlayacağına inanıyoruz. Adaylığını açıklayan sn. Abdullah Gül, gerek başbakan, gerekse bakan olarak sergilediği devlet tecrübesiyle ve hem dış ilişkilerde, hem de ülke içinde sergilediği yapıcı tavrıyla, Cumhurbaşkanlığı makamının gerektirdiği nitelikleri eksiksiz karşılamaktadır. Türk iş camiası, geçen 5 yıl zarfında Sayın Gül'ün reel sektöre verdiği önemi ve sorunlarımıza çözüm yolunda gösterdiği büyük gayreti, hep takdirle karşılamıştır. Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi durumunda, Gül'ün, sahip olduğu meziyetleriyle, bu makamın gerektirdiği görevleri en iyi şekilde yerine getireceğine inanıyoruz. Kendisinin de gayet güzel ifade ettiği üzere, Cumhuriyetimizin kuruluş değerlerini oluşturan, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti yapımız, bundan sonrada temel ilkelerimiz olarak varolmaya devam edecektir. TBMM'nin vereceği karara, demokrasiye ve hukuka inanan herkesin saygı göstermesini bekliyoruz." diye konuştu.
Abdullah Gül de, "Cumhurbaşkanı devleti ve milleti temsil etmektedir. Anayasamızın ilkeleri bellidir. Bu bilinci içinde görevimi yapacağım. Bütün toplumu kucaklayarak tarafsızlık ilkesi içerisinde görevimi yerine getireceğim" şeklinde konuştu.
Gül, eşinin başörtüsü ile ilgili soruya "30 Ağustos resepsiyonu ile ilgili tartışma yersiz. Cumhurbaşkanı seçilecek kişi ben olacağım, eşim olmayacak. Anayasamızla herkesin yaşam hakları güvence altına alınmıştır. Türkiye'deki kadınlar arasında belli şekillerle bir ayrımın yapılmasının doğru olduğunu düşünmüyorum." karşılığını verdi.
Gül, toplantıya katılan oda başkanlarıyla birlikte
Ankara/Cihan
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.