Modern Sanat ve Hat İstanbul'da
Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), 8 Eylül - 1 Kasım tarihleri arasında SSM-Deutsche Bank işbirliğiyle düzenlenen “Habersiz Buluşma / Blind Date İstanbul” adlı sergiye ev sahipliği yapacak.
Jülide Karahan'ın haberi
Fatih ve Harbiye semtleri arasında Doğu-Batı ile ruh-fikir çatışması yaşayan Neriman, 8 Eylül'den itibaren kuzenlerinden dinlediği küçük ve hüzünlü öykü olmaksızın bulacak yolunu. Doğu ve Batı'nın eserleri bir tramvay değil, bir adımlık mesafelerde bekliyor olacak onu ve onun gibi kafası karışan pek çoğunu.
Sakıp Sabancı Müzesi'nde (SSM), 10. İstanbul Bienali ile aynı gün açılacak 'Habersiz Buluşma / Blind Date' isimli sergi; geleneksel ve çağdaş sanatları aynı semtte, Emirgan'da bir araya getiriyor. Deutsche Bank çağdaş sanat koleksiyonundan 400'e yakın eserle SSM'nin hat koleksiyonunun yan yana sergilenmesi, Peyami Safa'nın 'Fatih Harbiye' romanındaki Şinasi ve Macit'leri de ahbap yapacağa benziyor.
'Sıra dışı karşılaşmalar ve beklenmedik ilişkiler' temasını işleyen serginin dün yapılan bilgilendirme toplantısında sorulan ilk soru "Nereden çıktı bu buluşma?" oldu.
SSM Müdiresi Dr. Nazan Ölçer hem sordu hem cevapladı: "Hat ve çağdaş sanat eserlerinin buluşması gerçekten aniden ve habersizce oldu. Mart ayında yapılan bir teklif ile yol almaya başlayan sergi büyüyüp büyüyüp 400 eseri aştı. Bizim hat koleksiyonumuz devreye girmeseydi bu kadar sıcak bakmazdık ama reddedilemez bir teklifti bu, cazibesine kapıldık."
Ölçer'in 'Picasso İstanbul'da' sergisi arifesindeki "Bundan sonra, koleksiyonerler, vakıflar bize gelecek." beyanı çok değil, iki sene bile geçmeden gerçekleşti. Cazibeli teklifin diğer ucunu temsil eden Deutsche Bank Sanat Bölümü Başkanı Dr. Ariane Grigoteit ise SSM'nin Osmanlı hat koleksiyonuyla bankanın çağdaş sanat koleksiyonu arasındaki karşıtlığı öne çıkaran serginin, ortak oldukları en sıra dışı etkinliklerden biri olacağını söyledi ve ekledi: "Türkiye ilginç dönüm noktaları yaşıyor. Açıkçası ben utanarak geliyorum. Ülkenin zenginliklerini, tarih ve kültürünü gördükçe utanıyorum. Türkiye'nin köklü birikimi, geliştirmiş olduğumuz önyargıları bir bir siliyor."
Kudsi Erguner'in ney sesi ile flemenkoyu buluşturması gibi bir etki yapacağı düşünülen sergide 47 eser SSM hat koleksiyonundan, 1 eser Topkapı Müzesi'nden, 3 eser de Türk İslam Eserleri Müzesi'nden geliyor. Geri kalan tüm eserler Deutsche Bank koleksiyonundan. 'Bunca şey izleyiciye nasıl sunulacak?' diye sorduğumuzda Nazan Ölçer'in verdiği cevap "Şimdiye kadar hiç sergilenmemiş yazı kalıplarını ve yazı kuşaklarını bu iş için çıkardık. Uzun yıllar bu eserlerin ana hazinesinin bekçiliğini yaptık. Hiçbir zaman bir sergiye çıkma şansı olamamış devasa boyuttaki yazı kuşaklarını serginin buluşmasının bir ayağı yaptık. Batı ile Doğu'nun buluştuğu sergiler yapıyoruz zaten. Batı'nın büyük ustalarını, Batı'nın sanat olaylarını Türkiye'ye taşıyoruz, onun yanında kendi geçmişimizi de unutmuyoruz." oldu. Resim, heykel, yerleştirme ve hat levhalarının bir arada nasıl bir enerji yayacağını merak ededuralım en azından kimi isimler belli: Bir tarafta Hans Arp, Joseph Beuys, Paul Klee, Wassily Kandinsky, Adolf Hölzel, Sylvie Fleury, Frances Stark, Karin Sander, Tony Cragg gibi çağdaş sanatçılar; diğer tarafta Şeyh Hamdullah, Hafız Osman, Derviş Ali, Mustafa Rakım, İsmail Zühdi, Yedikuleli Seyyid Abdullah, Eğrikapılı Mehmed Rasim, Kadıasker Mustafa İzzet ve Sami Efendi gibi usta hattatlar var. Farklı kuşaklar, okullar, anlayışlar ve tarzların bir araya geldiği karşılaşmalara sahne olacak sergi, 1 Kasım'da sona erecek.
(Zaman)
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.