CHP Meclis Üyesi Dursun Çaltı; “12 yıllık süreçte, uygulanan rant politikaları ile Şişli’de nefes alacak ufacık bir yer bile kalmamıştır. Engellilerimiz, yaşlılarımız, çocuklarımız evlere hapsolmuştur. Psikolojileri bozulmakta, hırçın çocuklar haline gelmekteler. Geçmişte bunları bıyık altından, müstensih bir ifadeyle dinlerken, bugün her şeyin önüne geçtiğini görüyoruz. Bizler Şişli’nin meclis üyeleriyiz. Doğal olarak bizler, hava sirkülasyonu ve trafik yoğunluğu gibi daha birçok konularda duyarlılık göstermeliyiz. Şişli’de Bomonti ve Maslak’tan sonra plaza zincirine Mecidiyeköy’ü de ekleyerek hala tartışmaya devam ediyoruz.

“DEPREMDE SIĞINACAK ALAN KALMADI”
Şişli’de bir deprem olduğunda yüzde 70 oranında binanın çökeceğini biliyoruz. Mezarlıkların dışında kaçabileceğimiz bir sığınma alanımız yok. Son 12 yılda Mustafa Sarıgül ve ekibi tarafından, geçmişte de Gülay Aslıtürk tarafından, 87 yıllık Cumhuriyet tarihinin en büyük imar talanı yapılmıştır.

“HUKUK MÜCADELEMİZE DEVAM”
CHP olarak, sivil toplum örgütleri ile birlikte 4 Şubat 2008 tarihinden bu yana hukuk mücadelesi yürütüyoruz. Likör fabrikası ve Ali Sami Yen yan yanadır. Etkinlikler yaptık, bildirimler dağıttık ama bir biçimde perdeleniyor. Bu hukuk mücadelesinin sonucunda, geçen gün mahkemeden yürütmenin durdurulması ile ilgili karar aldık.
 
“AKŞAM ÇAYLARI İÇİLSİN”
Ali Sami Yen’in olduğu yer şimdi yıkıldı. Burası süs havuzları, koşu parkurları, rekreasyon alanları, oyuncak müzeleri olarak dizayn edilse, çevre ilçeler içinde kullanım alanına açılsa, sabah koşularını yapsalar, akşam çaylarını içseler fena mı olur.
 
“40 BİN ARAÇLIK OTOPARK”
Burası halkın malı iken TOKİ’ye kaldı. Buranın altının da boşaltılarak, birkaç kat aşağıya inmesi durumunda 40 bin araç alır. Şişli ve Osmanbey trafiğini absorbe eder. Bu bir ütopya olabilir. Buralardan ayrıldıktan sonra burası eskiden yeşil alandı demek yerine, bizim çabalarımızla yeşil alan olarak kaldı demek daha mutlu etmez mi bizi. Üstü park ve altı otopark olarak kalması için mücadele edeceğiz.
“MECİDİYEKÖY’DE RANT VAR”
Ak Parti Meclis Üyesi Ahmet Gürbüz: Dursun Çaltı’nın hassasiyetine katıldığımız noktalar var. 70 bin binanın yıkılacağından bahsediyoruz. Bu binaları nasıl kurtaracağız biz. Kentsel dönüşüm ile, TOKİ ve KİPTAŞ’ın yapmış olduğu binalarla. İstanbul’un göbeğinde herkes yeşil alan olsun ister. Ama Mecidiyeköy meydanında ki gibi bir alanı kim yeşil alana terk edebilir. Burada bir rant var ama bu rant TOKİ’nin rantıdır. TOKİ’de, Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli kurumlarından bir tanesidir. Yeşil alanlar ile ilgili merkezi hükümet ve büyük şehir belediyemiz haksız eleştirilere uğramıştır. Büyükşehir belediyesinin iktidarından önce, metrekareye düşen yeşil alan ve ağaç sayısını karşılaştırdığınızda, bizim ne kadar önem verdiğimiz ortadadır. Yeşil ile ilgili bir talan yoktur. Büyükşehir zaman zaman yerler satıyor. Ama Büyükşehir Belediyesi’nin yeşil alan yapmak üzere kamulaştırdığı alanların metrekaresini biliyor mu arkadaşlarımız?

“MUSTAFA SARIGÜL’E ODAKLANMIŞSIN”
Bağımsız Meclis Üyesi Ahmet Yazıcı: “Dursun Çaltı; sen gelecek meclisi nasıl huzursuz ederim diye bir ay düşünüyorsun. Sonra da geliyor buraya kin kusuyorsun. Dursun Çaltı patinaj yapıyor. O çamurdan çıkması da mümkün değil. Kendisinin bugüne kadar karşı olmadığı bir nokta var mı? Peşin hükümlü geliyor. Mustafa Sarıgül’e odaklanmış.

“ZAYIF FİKİR AGRESİFTİR”
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ise, konuşmalar sonrasında şunları söyledi: Öfke yönetimi diye bir ders var. Bu dersi almak lazım. Demokrasi kültürü başka bir şeydir. Zayıf fikir agresiftir. Güçlü fikir ise rahattır. Burada konuşturan güç önce Allah’ın gücü, sonra da Şişli Halkı’nın yıllardır verdiği destektir. Demokrasinin en güzel yanı, yurttaşlarımızın görüş ve düşüncelerine açık olmaktır. Siz siz olun yalnız kalmayın. Yalnız kalırsanız agresifleşir, ortak aklı kullanamazsınız. Kendinizi bir yere kabul ettirebilmek için agresif olursunuz. Öfke yönetimi ile ilgili ders alıyorum. Ben neyi bilip, neyi bilmediğimi çok iyi biliyorum.

“ALİ SAMİ YEN ÖNEMLİ KONUDUR”
Belediye başkanı her konuya cevap vermek durumunda değildir. Her çay kaşığı konusuna cevap vermez. Belediye başkanı konuşanlara bakar, ağırlığına bakar. Ali Sami Yen, son derece önemli bir konudur. Öneri, yerinde öneridir. 10 sene önce hazırlattığım proje vardır. Türkiye kanun ve hukuk devletidir. Görev, yetki ve sorumluluklar bellidir. Hukuki mücadeleyi verirsiniz.

“MUHALEFETİN ELEŞTİRİLERİ ÖNEMLİ”
Bütün belediye meclis üyesi arkadaşlarımıza ihtiyacımız var. İkna edilmeyecek arkadaşımız yoktur, ikna edemeyen arkadaşlarımız vardır. Ombudsman olarak meclis başkanımızın bütün meclis üyelerimizi tek tek ziyaret etmesi gerekiyor. Bizim görevimiz bütün kalpleri düzeltmek. Çok oya ihtiyaç var. Güçlü bir iktidar, muhalefetin eleştirilerine önem vermelidir. Ali Sami Yen konusunda çok haklıydı. Ama haklı olmak ayrı, konuyu haklı kalarak anlatmak çok daha farklı 2003 yılında açıklamış olduğunuz projeyi destekliyorum dese daha iyi olurdu”