Patronlar, Gül için ne dedi?
'Gül istediğimiz aday değil" diyen TÜSİAD Başkanı Yalçındağ, Abdullah Gül'ün ziyareti sonrası ne dedi?
Cumhurbaşkanı adayı AK Parti Kayseri Milletvekili Abdullah Gül, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisine destek olunması çerçevesinde TÜSİAD'ı ziyaret etti.
TÜSİAD'ın Ankara'daki şubesine Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ile birlikte gelen Gül'ü, kapıda, TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ ve yönetim kurulu üyeleri karşıladı. Basının yoğun ilgi gösterdiği görüşmede, Yalçındağ ve Gül bir süre gazetecilere poz verdiler.
Gül, TÜSİAD Ankara Temsilciliği'nde yaklaşık bir saat süren görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, destek turları çerçevesinde sendikaları ve TOBB'u ziyaret ettiğini anımsattı.
Bugün de ülkenin çok önemli sivil toplum örgütlerinden biri olan TÜSİAD'ı ziyaret ettiğini belirten Gül, TÜSİAD'ın ekonomik konularla ilgilenen, Türk ekonomisini yakından takip eden bir kurum olmasının ötesinde, Türkiye'de köklü reformlarla yakından ilgilenen, AB sürecine çok kuvvetli destek veren, Türk demokrasinin derinleşmesi ve güçlenmesi için bir çok çalışması olan bir kurum olduğunu söyledi. Gül, ''Dolayısıyla kendileriyle bir araya gelmek benim için önemliydi. Arzuhan hanım ve değerli yönetim kurulu üyeleri merkezleri İstanbul'da olduğundan buraya teşrif ettiler. Gayet güzel bir görüşme yaptık'' dedi.
Basın toplantılarında açıkladığı hususları TÜSİAD üyeleri ile bir kez daha konuştuğunu dile getiren Gül, şöyle devam etti:
''Cumhurbaşkanlığının görevleri açık ve bellidir. Şayet TBMM beni cumhurbaşkanı seçerse Anayasamızın gösterdiği ilkeler çerçevesinde bütün devlet kurumlarımızla uyumu sağlayacak, bütün halkı kucaklayacak, bütün Türk milletini temsil edecek ve herkese eşit mesafede olacak bir yapıda olacağımı söyledim. Gayet yararlı, faydalı, güzel bir görüşme oldu. Kendilerine çok teşekkür ediyorum bu fırsatı verdikleri için.''
YALÇINDAĞ: SAYIN GÜL'ÜN BU GÖREVİ LAYIKIYLA SÜRDÜRECEĞİNE İNANIYORUZ
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, '''Sayın Gül'ün bu görevi layıkıyla sürdüreceğine inanıyoruz'' dedi.
Yalçındağ, Gül'ün kendilerine bir nezaket ziyaretinde bulunduğunu, bu ziyaretten Yönetim Kurulu olarak memnuniyet duyduklarını söyledi. Yalçındağ, TÜSİAD olarak şimdiye dek dile getirdikleri gibi Cumhurbaşkanlığı makamının bugün de milletin bütününü kucaklayan, Cumhuriyetin temel ilkelerini, toplumsal uzlaşmayı ve demokratik meşruiyeti gözeten, Atatürk'ün koyduğu çağdaş uygarlık hedefi doğrultusunda gelişmesinin önünü açan, topluma örnek bir makam olması gerektiğine ''kuvvetle inandıklarını'' söyledi.
GÜL'E DESTEK MESAJI...
Gül'ün kamuoyu ile paylaştığı ''Anayasanın kılavuzluğu, siyasi tarafsızlık, laiklik ve demokrasinin ayrılmaz bütünlüğü, devlet kurumları arasında uyum'' ilkelerini önemsediklerini belirten Yalçındağ, ''Yukarıda altını çizdiğimiz anlayış çerçevesiyle Sayın Abdullah Gül'ün bu görevi layıkıyla sürdüreceğine inanıyoruz'' dedi.
Son derece hassas ve sorumluluk isteyen Cumhurbaşkanlığı görevinde Gül'e başarılar dileyen Yalçındağ, seçimin gerçekleşmesinden sonra parlamentonun tercihine saygılı olmanın, demokrasinin vazgeçilmez gereği olduğunu kaydetti. Yalçındağ, ''Tüm modern demokrasilerde olduğu gibi bir sivil toplum örgütü olarak görevimiz icraatı izlemek, gerekli eleştiri ve uyarıları yapmak olacaktır'' diye konuştu.
Abdullah Gül'e TÜSİAD ziyaretinde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Necati Çetinkaya, AK Parti Grup Başkanvekili Sadullah Ergin, Ankara Milletvekili Salih Kapusuz ve AK Parti Kadın Kolları Başkanı Fatma Şahin eşlik etti. TÜSİAD Başkanı Yalçındağ'a ise, Başkan yardımcısı Ferit Şahenk, Yönetim Kurulu üyeleri Ayça Dinçkök ve Ali Kibar'ın eşlik ettiği görüldü.
Yalçındağ daha önce ne söylemişti?
TÜSİAD Başkanı Arzuhan Yalçındağ, cumhurbaşkanı adayı Gül'ün, kendilerinin beklediği aday olmadığını söyledi. Yalçındağ, bir uyarı da kadrolaşma konusunda yaptı.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, ''Kabineyi oluştururken sayın Başbakan'ın 22 Temmuz seçimleri ardından Pazar gecesi yaptığı konuşmanın aynısını icraatlarında da bekliyoruz. Tıpkı sayın Gül gibi'' dedi.
NTV/CNBC-e ortak yayınına katılan Yalçındağ, cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yaptıkları uzlaşma çağrısıyla, Abdullah Gül'ün adaylığını kastetmediklerini belirtti. Yalçındağ, bunun, Gül'ün yetersiz olduğu anlamına gelmediğini ifade ederek, Türkiye'nin cumhurbaşkanlığı seçiminden dolayı krize sürüklenmesini istemediklerini, bu nedenle de uzlaşma dediklerini aktardı.
Gelinen noktada Gül'ün iradesini adaylıktan yana kullandığını ve büyük ihtimalle cumhurbaşkanı olacağını belirten Yalçındağ, Gül'ün adaylık konuşmasındaki açıklamaları olumlu karşıladıklarını ve o konuşmaların takipçisi olacaklarını söyledi. Yalçındağ, ''Kabineyi oluştururken Sayın Başbakan'ın 22 Temmuz seçimleri ardından Pazar gecesi yaptığı konuşmanın aynısını icraatlarında da bekliyoruz. Tıpkı Sayın Gül gibi. O konuşma bence iyi okunması gereken çok olumlu bir konuşmaydı. Şimdi kabine oluşurken de, tek renk tek ses üzerinde bir kabine oluşmayacağını, hatta bunun sadece kabinede değil, hükümette görev alacak diğer kişiler için de geçerli olacağını ümit ediyoruz'' görüşünü aktardı.
Kadrolaşma konusuna ilişkin soru üzerine Yalçındağ, bu konudaki kaygılarını daha önce de dile getirdiklerini, burada liyakat, beceri ve yeterlilik gibi kıstaslarla kişilerin görevlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Yalçındağ, yeni hükümetten en önemli beklentilerinin, hiç vakit kaybedilmeden, üzerinde anlaştıkları mikro reformların yerine getirilmesi olduğunu ifade ederek, başta enerji ve ulaşım olmak üzere ürün piyasalarının liberalleştirilmesinin, enerjide ertelenen özelleştirmelerin gerçekleştirilmesinin, vergi reformunun, kayıt dışıyla mücadelenin, istihdam vergilerinin indirilmesinin önemine işaret etti.
Sosyal güvenlik reformunun öncelik taşıması gerektiğini kaydeden Yalçındağ, ''Hükümet kurulur kurulmaz bir takvim açıklanması ve ilk 6 ayda bunların süratle yapılması, Türkiye ekonomisinde bir iyileşme, biraz daha güçlenme sağlayacaktır'' dedi.
''ÖNCELİĞİMİZ EKONOMİ''
Toplumda yeni anayasa konusunda bir uzlaşma bulunduğu düşüncesinde olduğunu dile getiren Yalçındağ, şunları kaydetti: ''Önceliğimiz ekonomidir, özellikle bu global çalkantıyla birlikte ekonomimizin, iş dünyamızın etkilenmesi, dolayısıyla toplumun tüm kesimlerini etkileyecek bir dalganın olmasıdır. Bence enerjimizi ekonomide yapmamız gerekenlere (yönlendirmeliyiz). Anayasa da eğer tartışılacaksa, bunun başlangıç noktası Atatürk ilke ve inkılapları olmamalıdır diye düşünüyorum.''
Ekonomide en büyük sorunun, düşük kur nedeniyle artan ara malı ithalatıyla da ilişkili cari açık olduğunu belirten Yalçındağ, bunun çözümünün, verimlilik, teknoloji yatırımı, inovasyon ve Ar-Ge'de yoğunlaşmadan geçtiğini belirtti. Yalçındağ, son dönemdeki dalgalanma nedeniyle artan döviz kurlarının kısa vadede ihracata olumlu etki etmesinin beklenemeyeceğini kaydederek, reel kesimin çok borçlu olduğunu ve kurdaki oynamanın, bu kesimin borçluluğu üzerinde negatif etki yapacağını dile getirdi.
AB ve IMF çıpalarında zayıflama olup olmadığına ilişkin soru üzerine TÜSİAD Başkanı, IMF'yle devam edilmesinin, özellikle bu ortamda Türkiye için önemli olduğunu belirterek, AB konusunda ise geçtiğimiz dönemde kamuoyunda bir soğuma oluştuğunu kaydetti. Yalçındağ, ''Öte yandan 22 Temmuz seçimlerini, kamuoyunun AB'ye bir güvenoyu verdiği şeklinde algılıyorum. AK Parti bildiğiniz gibi AB yolunda en reformcu, en istekle yaklaşan partiydi ve Türk halkı yüzde 47 gibi bir oyla AKP'ye destek çıktı'' değerlendirmesinde bulundu.
Bu konuda vakıflar yasası ve 301. maddedeki değişikliklerin önem taşıdığını belirten Yalçındağ, ''301'de yapılacak değişikliğin önemli olduğunu düşünüyorum. Orhan Pamuk'un, Elif Şafak'ın, merhum Hrant Dink'in düşüncelerinden dolayı suçlanması, mahkemeye verilmesi Türkiye'ye hiçbir fayda sağlamıyor. Bizim yurt dışındaki imajımızı kötü etkiliyor'' diye konuştu.
Yalçındağ, Türkiye'nin geçmiş dönemde AB içinde bir çok dostu bulunduğunu belirterek, bu konuda karamsar olmadığını, TÜSİAD olarak önümüzdeki dönemde AB ülkelerinde temaslarda bulunacaklarını, hükümetin de siyasi bir iradeyle, kamuoyunun desteğini de arkasına alarak, Avrupa projesine yoğunlaştığı takdirde, Türkiye'nin orada yeni dostlar edinebileceğini söyledi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.