Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal'ı eleştirerek, Baykal'ın sosyal demokratların önünü açmasını isteyerek, "Sayın Baykal ve arkadaşları başarısız. Baykal gidecek. Baykal ve arkadaşlarının gitme vakti geldi. Bunu artık geciktirmesinler. Bunu 9 Eylül'den önce yapsınlar. Baykal, Allah'ını, Peygamberini, Muhammed'ini seviyorsan lütfen gitme vaktini geciktirme" çağrısı yaptı.

"Keçeci Baba Anma Töreni ve Kültürel Etkinlikleri"ne katılmak üzere Tokat'ın Erbaa ilçesine bağlı Keçeci Baba köyüne gelen Sarıgül'ü vatandaşlar "Baykal istifa" sloganları ile köy girişinde karşıladı. Halkın sevgi gösterileri arasında gazetecilerle birlikte bir araca binen Sarıgül, yol boyunca açıklamalarda bulundu. Artık sosyal demokratların ve CHP'nin iktidara gelmesinin önündeki engelin CHP lideri ve arkadaşları olduğunu söyleyen Sarıgül, "Baykal ve arkadaşları sosyal demokrasinin önünü tıkamaktadır.

O nedenle parolamız; 9999. Yani, 9'uncu ayın 9'unda, saat 9'da, 9 gerekçe ile CHP'nin genel merkezi önünde olacağız. 9 Eylül CHP'nin kuruluş yıldönümü. O günü biz CHP'nin, başarısız Baykal ve arkadaşlarından kurtuluş günü olarak ilan etmek istiyoruz. Ben başarısız olduğum hiç bir yerde asla durmam. Bir insan başarısız olduğu yerde durmamalı. 5 tane genel seçim 4 tane yerel seçime girip başarısız olan sayın Baykal ve arkadaşlarının hala o koltukta bulunmalarını doğru bulmuyorum. Mustafa Sarıgül'ün mücadelesi

bireysel bir mücadele değildir. Bu mücadele sosyal demokratların iktidara gelme mücadelesidir. Bu mücadele ulusal birlik, hak arama mücadelesidir. Baykal ve arkadaşları başarısız. Baykal gidecek. Baykal ve arkadaşlarının gitme vakti geldi. Bunu artık geciktirmesinler. Bunu 9 Eylül'den önce yapsınlar. Bizi CHP genel merkezi önünde CHP'yi Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e şikayet etmek zorunda bırakmasınlar. Baykal, Allah'ını, Peygamberini, Muhammed'ini seviyorsan gitme vaktini lütfen geciktirme. Sosyal

demokrasinin önünü aç" dedi.

Baykal'ın, Cumhurbaşkanlığı sürecinde izlediği yolu asla doğru bulmadığını ifade ederken, "Ben ve arkadaşlarım CHP'nin yönetiminde olmuş olsaydık sayın Abdullah Gül'e mutlaka randevu verirdik" diyen Sarıgül, şöyle devam etti:

"Gül'ü genel merkezimizde karşılardık. Kendisi ile konuşur, kapıya kadar da uğurladık. Ama neden cumhurbaşkanlığında kendisini desteklemediğimizi en iyi şekilde anlatır, gerekçelerimizi sıralardık. Meclise de girerdik. Meclise girmeme mantığını da asla doğru bulmuyorum. Orada sayın Abdullah Gül'ü desteklemiyorsak demokratik ölçüde neden desteklemediğimizi kamuoyu ile paylaşırdık."

Bazı köşe yazarlarının, Çankaya için, "Son kale gitti" yorumlarıyla ilgili soruları da cevaplayan Sarıgül, "Onlar kendi takdir ve görüşleri. Ben her şeyin demokratik platformda çözülmesini arzu ediyorum. Ben yaşamım boyunca hakemlik aldığım iki nokta vardır. Önce Hakk'ın hakimliği sonra da halkın hakimliği. Bunlar hepsinden daha önemlidir" diye konuştu.

Sarıgül, açıklamaların ardından şenliklerde kısa bir konuşma yaptı. Sarıgül'ün konuşması sık sık "Baykal istifa" şeklinde sloganlarla kesildi. Sarıgül, Pir Sultan Abdal'ın haksızlığa baş kaldırdığını ifade ederek, "Haksızlığa ben de baş kaldırmaya devam edeceğim. Ben haksızlığa baş kaldırmıyorum. Başarısızlığa ve haksızlığın üzerinde oturanlara baş kaldırıyorum. Benim ve arkadaşlarımın kimse ile şahsi bir sorunu yok. Ama bazıları Ankara'da oval ofiste oturmuşlar ve diyorlar ki; 'Küçük olsun benim olsun.'

Ben diyorum ki; 'Küçüklüğün kimseye faydası olmaz. Büyük olsun Türkiye Cumhuriyeti'nin olsun. 'Kısaca Sarıgül, hiç bir zaman şerrin adamı olmadı. Hayrın adamı olmaya özen gösterdi" şeklinde konuştu.

Sarıgül, son olarak Hacı Bektaş'ı Veli'nin "İncinsen de incitme" sözüne değinerek, "Büyük hünkarın lafı bu. Gençler, Baykal ile ilgili asla bir laf söylemeyin. Onu da biz asla incitmeyelim" şeklinde konuştu.

Yapılan konuşmaların ardından Sarıgül'e plaket verildi. Daha sonra halkı selamlayan Sarıgül, Keçeci Baba Türbesi'ni ziyaret ederek dua etti. Sarıgül, ayrıca türbenin yanında bulunan, bu köyün halkının inancı gereği "günah taşı" olarak tabir edilen taşı kucakladı.