Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan Yardımcısı Berra Besler 2009 yılını değerlendirirken, "2009 yılında yargı bağımsızlığı önemli ölçüde örselendi ve büyük yaralar aldı. Hepimizi rahatsız eden bir süreç ortaya çıktı. 2009'da büyük yangını yaşadık. Yargı tarafsız ve bağımsız olmalıdır" dedi.
Besler, 2009 yılını değerlendirdi ve 2010 yılına ilişkin beklentilerini açıkladı. Geçtiğimiz bir yılda Türkiye'nin yargı bağımsızlığında sınıfta kaldığını öne süren Besler, "Yargı bağımsızlığı hırpalandı da ne oldu? Bir Ergenekon davası çıktı, bu dava sebebiyle pek çok kişi AİHS'nin 5. maddesinde 'özgürlük ve güvenlik hakkı' ifadesi ihlal edilircesine tutuklandı ve tutuklamalar sürmekte. Bir çok insan sağlığından oldu. Herkes yargılanabilir. Ama bu böyle olmamalıdır. Sonuca makul sürelerde ulaşılamaması büyük bir sorundur."
Besler, yargıya intikal edilmiş konularda konuşulmasını "sağlıklı bulmadığını" da ifade ederek,"Bir başkasının görevine geçiyorsunuz sonuç belli ediyorsunuz. Özellikli bunu siyasilerden rica ediyorum. Yürütme, Yasama ve Yargı rahat bırakılmalıdır. Yargı tarafsız ve bağımsız olmalıdır" dedi.
Demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan siyasi partilerin kapatılmasının taraftarı olmadıklarının da altını çizen Besler,"Partilerimizin kapanmaması lazım. Partilerin belli yasal prosedürlerle kurulmuşlardır. Bunlara uymak zorundalar. Eğer bunlar olmuyorsa parti kapatma yasamızda vardır. Biz her şeyden önce ülkemizde huzur ve refahın olmasını kardeşlik içinde yaşanmasını isteriz" şeklinde konuştu.
Hukuk güvencesinin çok önemli olduğuna değinen Besler, 2009'da pek çok sorunun yaşandığını, bu sıkıntıların, özellikle yargıya yapılan "baskıların" 2010 yılında yaşanmayacağını umut ettiklerini söyledi.
"Dinleme iddiaları güven bunalımına neden oldu"
2009 yılının dikkat çeken olaylarından bir tanesinin de yargıda meydana gelen dinleme iddiaları olduğunu ifade eden Besler,"2009'un sonlarına doğru hem Anayasamızı hem Ceza Yasamızı ihlal eden ve kamuoyunun gündeminde büyük yer tutan "telekulak" iddiaları çıktı. Herkes de telefonlarım dinleniyor mu sıkıntısı baş gösterdi. Bu da büyük bir bunalıma ve güven eksikliğine neden olmaktadır. Güvenli olmayan bir toplumda ne demokrasiden ne hukuk devletinden ne de yargı bağımsızlığından söz edemezsiniz. Demokratik hukuku niçin benimseriz? Çünkü bireyin ve toplumun refahını sağlanabilmesi için. Bunlar örselenirse toplumda huzur kalmaz" ifadesini kullandı.
"2010'da yargı reformu şans olabilir"
Besler, Türkiye'de kamuoyunun gündeminde olan bir yargı reformunun olduğunu hatırlattı. Besler, "Yargı reformunun bütün bu olumsuzluklara karşı bir şans olabileceğini düşünüyorum. Ama dilerdim ki bun AB istiyor diye değil, Türkiye'nin ihtiyacı var diye yapılsın. Reform çalışmaları ile bu güvensizliğin giderileceğini ümit ediyorum" şeklinde konuştu.