Abdullah Gül: “Herkesi kucaklayacağım”

Gül, adaylık için başvurduktan sonra basın toplantısı düzenleyerek seçilirse nasıl bir cumhurbaşkanı olacağını halka anlattı. Anayasa’ya bağlı olacağını vurgulayan Gül, herkesi kucaklayacağını, tam demokrasi için çalışacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı adayı Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, muhalefet partilerine destek turlarının ardından TBMM’ye giderek başvurusunu yaptı ve ardından basın toplantısı düzenlerek halka seslendi. Cumhurbaşkanı adaylığından vazgeçmeyerek halka verdiği sözü tuttuğunu, dürüst davrandığını vurgulayan Gül, “Kimse endişe etmesin” dedi ve ilkelerini anlattı.


Abdullah Gül’ün açıklamaları



Seçim sonrası yaptığım basın toplantısında, ‘seçim meydanlarının sesini görmezlikten gelemem’ demiştim. Hepimizin açık, dürüst ve millete verdiğimiz sözün arkasında olması gerekir. Benim adaylığım büyük kitleler ve meydanlar tarafından destek gördü. Bu sözü tutmak ve yerine getirmek için seçim sonrası bunu çok derin bir şekilde düşündüm.

TBMM Başkanlığı, cumhurbaşkanı seçim sürecini 10 Ağustos’ta başlattı. Ben de başta değerli Genel Başkanımız olmak üzere partimizdeki yetkili kurullarımızla istişareleri yaptıktan sonra, millete meydanlarda verdiğimiz sözü tutmak için adaylığımı koyma kararı verdim.

TBMM, şayet beni bu makama layık görürse, görevimi yerine getirirken bütün ilkem ve önceliğim Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını takip etmek olacaktır. Anayasa bizim kılavuzumuz olacaktır. Anayasanın ne olduğunu çok iyi biliyorum. Anayasamızın temel ilkeleri ilk 4 maddede gayet açık bir şekilde yazılmıştır. Anayasamızın 2. maddesinde Cumhuriyetimizin temel ilkeleri yer almaktadır. Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Bu ilkeleri korumak ve güçlendirmek temel hedefim olacaktır.
Anayasamızın eksiksiz uygulanması da temel hedeflerimden biri olacaktır. Bu konuda şunu da özellikle söylemek istiyorum; laikliğin korunması, en temel ilkelerimden biridir. Bu konuda hiç kimsenin kaygı duymasına gerek olmadığı kanaatindeyim. Anayasamızın temel prensipleri gayet açıktır. Laiklik prensibi de temel ilkelerden biridir. Bunun korunması için, ne gerekiyorsa bu çabayı göstereceğim.

Devletin ve milletin birliğini, bütünlüğü, bölünmezliğini sonuna kadar korumak için çalışacağım. Bütün vatandaşlarımızı kucaklayacağım. En farklı düşünceleri de dikkate alıp onları da kucaklayacağım. Kendimi onların yerine koyacağım ve yeri geldiğinde öyle düşüneceğim.

Bu ülkenin birliği, beraberliği, kardeşlik duyguları, barışın ve huzurun yayılmasıyla ancak yeşerecektir. Bunu yapmak da cumhurbaşkanının en önemli görevlerinden birisi olacaktır.

Açk toplumun en önemli göstergelerinden biri de farklı fikirlerin, farklı düşüncelerin, farklı yorumların serbestçe, korkusuz olarak yapılabilmesidir. Dolayısıyla hakkımdaki bütün bu değerlendirmelerin, yorumların, farklı farklı görüşlerin yazılması, çizilmesi... Bütün bunları, açık toplumun bir gereği olarak görüyorum ve bunların hepsinin benim için geride kaldığını da ifade etmek istiyorum.

Devletin çok önemli görevlerini yürüttüm, en önemli görevlerde bulundum, en önemli toplantılarda bulundum. Bütün kurumlarımızın hassasiyetlerini biliyorum. Bütün amacımız ve gayretimiz, ülkemizi ve milletimizi güçlendirmek olacaktır.

Cumhurbaşkanı seçilirsem şayet, bütün kurumlarımız arasında uyumun en iyi şekilde sağlanması da benim temel görevlerimden biri olacaktır.
Hepimize düşen sorumluluk, daha güçlü, refah seviyesi daha yüksek, dünya ile bütünleşen bir Türkiye için çalışmaktır. Bütün çabam, ülkemizde demokrasinin bütün boyutlarıyla tam anlamda gerçekleşmesi için çalışmak olacaktır. İnsan haklarına saygı, demokrasinin en önemli ilkelerinden birisidir. Bu ilkelerin gerçekleşmesi için elimden gelen bütün çabayı sağlayacağım. Bu süreçte devletimizin kurumları arasındaki uyumlu çalışmaya ayrı bir özen göstereceğim

Reform sürecinin AB ile ilgili ve uyumlu olduğunu hepimiz biliyoruz. AB’ye tam üyelik hedefimiz, 1960’dan sonra bütün hükümetlerin temel hedefidir. Dolayısıyla bu hedef doğrultusunda hükümetlerimize yardımcı olmak da benim görevim olacaktır

Bugün milletimiz ve devletimiz dünyada daha iyi yerdedir. Türkiye’nin prestiji dünyada daha güçlüdür. Türkiye’nin gücünü artırmak için elimden gelen gayreti göstereceğim.



SORULAR
Basın toplantısının ardından soruları yanıtlayan Abdullah Gül, bir gazetecinin “Cumhurbaşkanı seçildikten sonra 30 Ağustos resepsiyonuna eşinizle mi katılacaksınız?” sorusuna, “bunları konuşuruz” karşılığını verdi.

Gül, bugün yaptığı temaslarda tüm partilerin büyük nezaket gösterdiğini ve randevu verdiğini hatırlatarak, “Hepsiyle açık seçik dürüst bir şekilde görüşlerini paylaştım. Hepsiyle gayet iyi bir görüşme geçti. Hepsi, hayırlı olmasını diledi ve başarı dileklerini ifade ettiler” dedi.

CHP’nin adaylığına ilişkin çekinceleri olduğunu ve randevu talebine olumlu yanıt vermediğini bildiren bir gazetecinin, “CHP’ye bir çağrıda bulunmak ister misiniz?” sorusu üzerine Gül, herkesin kendi vereceği karara saygı göstereceğini belirtti.

Gül, “Ben herkesle diyalog içinde olacağım. Bana oy verirler, vermezler, kendi adaylarını çıkartırlar, Meclise gelirler, bu onların bileceği şeylerdir. Ona saygı gösteririm. Ama ben, onlar bana oy verseler de vermeseler de şayet cumhurbaşkanı seçilirsem, şüphesiz ki CHP ile de yakın işbirliği içinde olmayı arzu ederim ve böyle olacağım” diye konuştu.

Gül, “Bu süreçte adaylığınızın sürdüğü mesajlarını verdiniz. Ama Başbakan bile birkaç isim olabileceğini söyledi. Adaylığınız konusunda bir kriz oldu mu?” sorusuna karşılık, Anayasaya göre kimin Cumhurbaşkanı adayı olabileceğinin belli olduğuna işaret ederek, partilerin aday göstermediğini ve bu konuda karar almadığını hatırlattı.

“Benim tüm bu süreç içinde adaylığım çok sözkonusu olmuştur. Çok büyük destek aldım” diyen Gül, “halka verdiği sözleri tutmasının dürüstlüğünün icabı” olduğunu belirtti.

Bir gazetecinin, “Cumhurbaşkanı adaylığından vazgeçtiğiniz anlar oldu mu?” sorusuna karşılık Gül, her şeyi değerlendirdiğini kaydederek, “Millet de bunu değerlendirdi. Seçim sonuçları ortaya çıktı, hepiniz gördünüz, milletin iradesi ortaya çıktı. Yaptığım basın toplantısında, ‘milletin iradesini bir yana koyamayız’ dedim” diye konuştu.

Gül, cumhurbaşkanı adaylığı konusunda yaşananlardan dolayı kırgınlığı olup olmadığı sorusunu yanıtlarken, şunları kaydetti: “Bende hiçbir zaman kırgınlık falan söz konusu değildir. Hepimizin geleceğe bakması gerekir. Elbirliği içerisinde ülkemizi çağdaş medeniyetlerin üstüne taşımak, hedefimiz olmalıdır”

Cumhurbaşkanı seçildikten sonra ilk yurtdışı gezisini hangi ülkeye yapacağı sorusu üzerine Gül, “Bununla ilgili bir şey söylemeyeyim. Ama herhalde Dışişleri Bakanlığı tecrübem, dünya gerçeklerini çok yakından bilen bir kişi olmam, Türkiye’nin dışarıda da gücünü artırmak yönünde avantaj olabilir. Türkiye’nin dışa açık, dünyayla bütünleşen bir ülke olması kaçınılmazdır” dedi.



İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri

'BİR KOCABAŞ OSMAN OLARAK METİN ERKSAN' Filmi Üzerine Utku Yasavul'la Konuştuk...
Annem Ankara Oyuncuları ve Kadrosu
Polis Malzemeleri'nde En Güvenilir Adres Safari Sepeti
İyi Bir Haber Yazılımı Nasıl Olmalı
Ankara'da İmplant Tedavisi: Eksik Dişlere Kalıcı ve Doğal Çözüm