Metin Münir'in yazısı..
Birkaç gün önce Citigroup-Akbank arasındaki ortaklığı kutlamak için New York'ta verilen görkemli ziyafette en olması gereken kişi yoktu: Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Erol Sabancı.
Akbank'ın dünyanın en büyük finansal grubuyla kurduğu ortaklık Erol Sabancı'ın bankadaki 44 yıllık mesaisinin belki de en önemli kilometre taşıydı.
Erol Sabancı bir sohbette bana yirmi yıl Citigroup'la ortaklık hayal ettiğini söylemişti.
Bu hayali geçen yılın ekim ayında gerçekleşti. Dokuz ay kadar süren zorlu pazarlıktan sonra Citigroup Akbank'ın yüzde 20'sini 3.1 milyar dolara satın aldı.
Ama Erol Sabancı ortağıyla Waldorf Astoria'da bardak kaldırmayı kızı Suzan Sabancı Dinçer'e bıraktı. Çünkü bir süreden beri onu öne çıkarmaya çalışıyor. Akbank'ın kırk yıldan fazla elinde tuttuğu kumandasını ona bırakmaya hazırlanıyor.
'Gençlere devretme zamanı'
Geçen günkü konuşmamızda bana "Artık işleri artık genç takıma devretmenin zamanı geldi" dedi. Ama Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı ne zaman ve hangi koşullar altında bırakacağını açıklamak istemedi.
Bankaya yakın kaynaklar ise "Gelecek yıl bu zamana kadar bu iş biter" diyorlar.
Gelecek yıl hem banka hem de Sabancı için bir dönemeç noktası. O 70 yaşına basacak, Akbank 60'ıncı yıldönümünü kutlayacak.
"On sene evvelki iş hacmim yarı yarıya azaldı" dedi Sabancı. "Önüme sadece ana konular gelir. Günlük işleri kendileri yürütürler. Artık gençleri öne çıkarmak lazım. Suzan'ı ve (Genel Müdür) Zafer (Kurtul) Bey'i. Onlar bir takımdır. Hep genç çocuklar."
Dinçer, Akbank'ın en üst makamına gelmek için gün sayıyor olmasını sadece babasının kızı olmasına borçlu değildir.
Babası gibi ufak tefek ama otoriter bir kişi olan iki çocuk annesi genç kadının Akbank'ın üst kademelerindeki yöneticiler kadar bankacılık deneyimi var. Bankacılığa 21 yılını verdi. Üç yıl hariç, gerisini Akbank'ın değişik departmanlarında deneyim kazanarak geçirdi. Yedi yıldan bu yana Akbank'ta Strateji, Hazine ve Risk Yönetimi konularında Murahhas Aza'dır.
Bazı bankacılar erkek egemen bir toplumda kadın olması ve yerine geçeceği kişinin Türk bankacılığındaki en büyük isimlerden biri olması dolayısıyla onun babasının yerini dolduramayacağını söylüyorlar. Bazıları ise Erol Sabancı'nın sahneden ayrılmasıyla birlikte bankanın Citigroup'a geçmesi yolunun açılacağını ileri sürüyor.
Sanıyorum bu değerlendirmeler daha çok Sabancı'nın bankadaki heybetli yerini herhangi bir başkasının doldurmasının imkânsız olduğu inancından kaynaklanıyor.
Dinçer, Akbank camiasında, soyadından bağımsız olarak, bilgi ve deneyimine saygı duyulan bir kişiliktir. Üst düzey bir Akbank çalışanının sözleriyle: "Bu işi yapabilir."
Anladığım kadarıyla Citigroup bir değişikliğin gündemde olduğunu biliyor ve nöbetin Sabancı junior'a geçmesinden şikâyetçi değil.
Prince methetmişti
Citigroup Yönetim Kurulu Başkanı Chuck Prince'in de Dinçer'den etkilendiği ve onu methettiği biliniyor.
Erol Sabancı, kızının yerini almasına aileden veya hissedarlardan herhangi bir olumsuz reaksiyon beklemiyor.
"Bir gün o kararı (ayrılma) alırsam belki şeref başkanı olarak kalabilirim" diyor. "Rahmi Koç gibi. Şapkayı alıp tamamen gitmemiş olurum."
Milliyet