Kemal Kılıçdaroğlu, Narlıdere Belediyesi ile Türkiye Parlamenterler Birliği İzmir Şubesi'nin Narlıdere Kültür Merkezi'nde düzenlediği ''Siyaset ve Yolsuzluk'' konulu panele konuşmacı olarak katıldı.
''Türkiye'nin rayından çıkmış bir tren gibi gittiğini'', CHP olarak bu treni rayına oturtmak zorunda olduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''AKP devletin tüm kadrolarını ve devleti ele geçirmek istiyor. Türkiye'yi ağır adımlarla, hatta bazı yazarların deyişiyle koşar adımlarla faşizme götürmek isteyen bir parti görünümünde. Partilerinin adında 'ak' olabilir ama asla ak değiller, aklıkla alakaları yok, AK Parti değil, kara parti.''
Gerçek demokrasinin yerleştiği toplumlarda, yolsuzluk ve siyaset sözcüklerinin yan yana gelemeyeceğini, yolsuzlukların önündeki en büyük engelin ise bilinçli ve ödediği vergilerin hesabını soran yurttaşlar olacağını belirten Kılıçdaroğlu, kamu kaynaklarının çıkar olarak kullanılmasının yerleşmiş demokrasilerde mümkün olamayacağını kaydetti.
Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir konuşmasında ''Ben de Kunta Kinte'ydim'' dediğini belirterek, şöyle konuştu:
''Bizim bildiğimiz Kunta Kinte, hiçbir zaman varlıklı olmadı, haklarını arayarak, mücadele ederek bir yerlere geldi. Başbakan'ın Rize'den Kasımpaşa'ya geldiğinde, futbol oynayacak ayakkabı alacak parasının olmadığını kendi arkadaşları anlatıyor. Şimdi Başbakan, dünyanın en zengin, en varlıklı başbakanları arasında. Anladığımız kadarıyla, bu varlıklanan, köşeyi dönen bir Kunta Kinte.''
''(Danıştay yönetsin) sözleri yargıya müdahaledir"
Başbakan Erdoğan'ın, Ankara Büyükşehir Belediyesinin bir uygulamasına yönelik kararını eleştirirken, Danıştay'a ilişkin ''Gelsin, Danıştay yönetsin'' şeklinde konuştuğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Bu sözler, tipik olarak yargıya müdahaledir. Kararı beğenmeyebilirsiniz, kararı eleştirebilirsiniz, ama kurumu eleştiremezsiniz. Başbakan hukuk dersi almalı, hukuk bilmeyen bir başbakanın ülkeyi sağlıklı yönetmesi mümkün değildir.''
Sayıştay'ın siyasallaştırıldığını, bu nedenle usulsüz uygulamaların denetlenmesinin zorlaştığını savunan Kılıçdaroğlu, din ve etnik kimlik üzerinden siyaset yapılmasını da yanlış bulduklarını söyledi.
''TRT izlemeyin"
Panelde yurttaşlardan gelen soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, TRT'ye yönelik bir soru üzerine de şunları söyledi:
''TRT iktidarın borazanı oldu diye şikayet ediyoruz, neden şikayet ediyoruz, çünkü TRT bizim vergilerimizle çalışıyor, çalışanların parasını biz veriyoruz, ama o iktidara borazanlık yapıyor. Biz CHP olarak TRT'nin programlarına çıkmıyoruz. Size de tavsiyem, TRT'yi hiç izlemeyin, TRT diye bir kurum yok, onun adı biliyorsunuz Tayyip Radyo Televizyon.''
Kılıçdaroğlu, bazı medya patronlarının siyasete doğrudan müdahale ettiklerini de öne sürdü.
Paneli izleyen yurttaşlardan birinin ''Silivri'de yaşananlar hakkındaki görüşünüz nedir?'' sorusunu da Kılıçdaroğlu, ''Silivri olayı bir siyasi mahkemedir, orada normal bir hukuk süreci yok. Orada bedel ödeyenler, bu ülkenin gönlünde farklı yerdedir. Unutmayalım, her karanlığın bir sabahı vardır'' diye yanıtladı.