ALATURKA!..

Deniz Batu Ebinç

Alaturka tuvalet; Türklerle özdeşleşmiş olan klasik taş tuvalete verilen isimdir. Kelime yapısına, köken bilgisine girmeyeceğim amma işlevleri ve içeriği hakkında konuşmak isterim.

Alaturka tuvaleti en ilkel haliyle düşünürsek, modern kentleşmenin olmadığı, konar-göçer yaşamın hüküm sürdüğü yüz yıllar evvel: atalarımız çöllerde bir çukur kazar, yanına bir testi su alır ve hacetini giderirmiş, yine çukurdan kalkmadan önce yanına aldığı testi ile taharetlenir “günümüz Türkçesiyle mahrem yerlerini yıkar” kalktıktan sonrada çukuru kapatırmış…

Bu mantıkla yola çıkılıp önce evden uzak bir Mahal’e kocaman bir fosseptik çukuru kazılır, üstüne de ahşaptan bir kulübe yapılırmış… Genellikle evin arka bahçesinde bulunan tuvalet binası önünde el yıkama lavabosu da olur ve wc kabini içine de fazladan üç-dört testi su koyulurmuş… 

Ayrıca bilirsiniz dinimizin gereğidir; hadesten ve necasetten taharet olmazsa abdestin de sahih sayılmaz…

Cumhuriyete kadar hep biz Avrupalıyıa medeniyet anlamında bir şeyler kazandırırken; Osmanlıdan sonra özellikle millet olamamış Amerikalıdan ve Avrupalıdan ne gördüysek almışız…

Blucean pantolon, hamburger ve sayamadığım onlarca şey ve derken nihayetinde tuvaletimize kadar girmişler… Gel gelelim klozet ya da ilk isimlerinden biriyle alafranga tuvalet…  “hani Yılmaz Erdoğan’ın bir espirisi vardı ya: Avrupalı isot ve kokoreçi yasaklamaya kalktı, bizim Urfalılar bir kepçe dolusu isotu şehir meydanına getirip kaşıklarla yediler ve Avrupalı biye bir şey olmiyi, korğma siye de olmaz, isot kanser manser yapmiyi dediler…”

Alafranga tuvaleti almışsın, taharet musluğunu da takmışsın, sen bu tuvaleti umuma açık yerlere koymuşsun amma bizim topluma bu tuvalet olmiyi kardeşim…

Alış-veriş merkezlerinin birçoğunda mescit var: fakat o mescide uygun alaturka tuvaletler yok! Tamam özürlüler ve kullanamayan fiziksel problemi olan kişiler için klozet koy, buna bi lafım yok ama tüm tuvaletleri klozet yapmak zorunda değilsin! Alaturka tuvalet olmadan, nasıl olur ki necasetten taharet yapıp abdest alabilirsin ya da namaz kılabilirsin? “Aslıda Avrupa’da ki klozetlerin büyük çoğunluğunda bizim uydurduğumuz taharet musluğu yoktur!” olup olmaması onlar için çok da önemli değil onlar nasılsa alışmış…

Neden mi?

Kadınları ihtiyaçlarını giderirken üzerlerine sıçramasın diye topuklu ayakkabıyı icat eden Fransızlar ya da o modernliğine aşık olduğun her yaptığını doğru yanlış demeden! hemen kapıp uyguladığın Avrupalılar necasetten taharet nedir bilmiyi! O yüzden bu tuvalet hele ki umuma açık ortamlarda bize uymiyi…

Ya! Alış-veriş merkezinin birinde sıkışıp tuvalete gitsen, maalesef kültürümüze ve ahlaki değerlerimize uygun, yaşam şekillerimizle örtüşen bir alaturka tuvalet yok! Ya da! En temizinin bile üzerine necaset bulaşmasın diye, adam kuş gibi tünemiş, ayak izleri var ya da adam kapağı veya naylon örtüyü çevirmeye gerek duymadan üstüne işemiş. Gel de şimdi bu pisliğin üstüne otur da hacetlen!

Ne kadar temiz olursa olsun, ne kadar çok denetleniyorsa denetlensin, ne kadar eğitim verilirse verilsin topluma; bu tuvaletler asla sağlıklı değil asla olamazlarda. Şimdi bazıları diyecek ki hayvan bile pisliğini temizler, üstünü örter ama maalesef bizde hayvan kadar düşünceli olamayanlar da var, sonra bu tuvaletler yoluyla, her türlü mantar ve viral hastalıklar bulaşmaktadır… o yüzden diyorum ki umarım devletimiz bu işe tez elden bir el atar ve umama açık ortamlarda kullanımını yasaklar…  ya da umuma açık yerlerde klozetin yanı sıra alaturka tuvaleti zorunlu yapar!

Temizlik imandan gelir, derler… Alaturkayı da toplumsal temizliğimizin gereği diye düşünüyorum.

Toplumsal sağlık için kişisel temizlik en önemli unsurdur!..  (!denizbatu!)