Almanya'daki yeni göç yasası ırkçı olduğu gerekçesiyle eleştirilirken, Türkiye'de yaşayan yabancılar da buradaki uygulamalardan şikâyetçi. Eski Başbakan Mesut Yılmaz'ın kardeşi Turgut Yılmaz'la evli olan Claudia Yılmaz, Türkiye'de yabancı olarak yaşamanın zorluklarını anlattı.
Claudia Yılmaz, maliye eğitimi aldı. 21 yaşındayken de âşık olduğu Turgut Yılmaz için ailesini ve ülkesini bırakıp Türkiye'ye geldi. Burada evlendi, üç çocukları oldu. Bir Alman vatandaşı olarak 33 yıldır Türkiye'de. Almanya'ya gittiğinde Almanların bazı davranışlarını yadırgayacak kadar Türkiyeli oldu.
Kendi durumundaki Almanlarla bir araya gelerek Köprü Derneği'ni kurdu. Halen derneğin başkan yardımcılığı görevini yürüten Yılmaz'la, Alman vatandaşı kimliğiyle Türkiye'de yaşamayı konuştuk...
Türkçeyi nasıl öğrendiniz?
Bakkaldan öğrendim. Kapıcı Ahmet Efendi'ye de suyu, sütü, alışveriş listesini verirken ilk lügat meydana çıktı. Eşimin ailesi yabancı dil konuştuğu için konuşma zorluğu pek çekmedim. Ama kayınvalidem ve kayınpederim sadece Türkçe biliyordu.. Ne dediklerini de anlamak istedim.
Sizin hakkınızda ne konuşuyorlar bilmek istediniz tabii?
Onu hepsi hallettiler ben öğrenmeden galiba... (Gülüyor)
Almanya'ya gittiğinizde yadırgıyor veya yadırganıyor musunuz?
Almanya'ya Türkleşmiş bir Alman olarak gidiyorum. Bazen ablalarımın bile davranışlarını yadırgıyorum. Misafirperverlik yok. Birbirlerine "bay bay" deyip çıkarken diğeri kalkmıyor yerinden.
"Nasip, kısmet, maşallah" gibi kelimeler kullanıyorsunuz.
'Allah korusun' deyip tahtaya vurmak, 'Allah hayırlısını versin, 'Beterin beteri var' çok inandığım şeyler. Çanta yere konmaz, bereketi kaçar. Onu da yeni öğrendim.
Türk vatandaşlığına geçmeyi düşündünüz mü hiç?
Türk vatandaşı olmak istediğimi söylersem karar üç yılda çıkıyor. Ama ismimi değiştirmem gerekiyor. "Claudia" diye bir Türk vatandaşı düşünemiyorlar herhalde. Alman vatandaşı olan Hüseyin'lere, Fatma'lara, Ayşe'lere de farklı bir isim koysunlar o zaman.
Türk vatandaşlığına geçmeyi birkaç sene evvel çok düşündüm, ama vazgeçtim. Çünkü ismimi vermem. Buraya bizimle birlikte getirebildiğimiz bir ismimiz var, bir de yaşanmış, öğrenmiş olduğumuz kültür ve eğitimimiz var.
Trafikte bile damgalı gibi
Yabancıların plakaları MA'dan MB, MC, MD'ye kadar gidiyor. Burada bir Türk vatandaşı gibi bir araç satın alabiliyorum, ama yabancı olduğum için farklı bir plaka takıyorlar. Benim trafikte görünür olmam lazım 'yabancı birisi' olduğum için. Damgalı gibi. Eğer ruhsatında 'eşi, çocukları kullanabilir' diye bir açıklama yoksa o arabayı yalnızca o yabancı kullanabilir.
Bizim en önemli problemimiz oturma izni. Bir Türk, Alman vatandaşıyla evlendiği zaman otomatikman oturma izni alıyor. Üç sene oturduktan sonra da hayatı boyunca oturmaya hak kazanıyor. Çalışma izni de bununla beraber veriliyor. Burada oturma iznini 5 yıllık veriyorlar. Hep bir misafir olarak görülüyorum.
Mesut Bey'den istemedim
Mesut Yılmaz yabancıların sıkıntılarını gündeme getirecek mi veya Meclis'te olduğu zamanlar getirdi mi ?
Mesut Bey'i biliyorsunuz, çok konuşkandır kendisi (gülüşmeler). Mesut Bey'den benim için öyle bir şey yapsın istemedim. 'Yengesi Almandı. Onun problemlerini ön planda tutarak bunları yaptı' densin istemedim.
Yeni Meclis'ten Türkiye'de yaşayan yabancılara yönelik talepleriniz neler?
Terör karşısında problemimiz tabii ki ön plana geçmeyecek, ama bunun iyileştirme adımlarını atmak kolay ve insani. Kâğıt üzerinde yapılan evlilikten korkuyor olabilirler, ama benimki gibi 30 yıllık evli biri böyle bir şey yapmaz ki...
MİLLİYET / Ümran Avcı