AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Derdiniz özgürlükse bunu gelir demokratik parlamenter sistem içinde Meclis'te yaparsınız'' dedi. Erdoğan, partisinin Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği mitingte vatandaşlara hitap etti. Vatandaşların yoğun sevgi gösterileri altında kürsüye çıkan Erdoğan, alanda bulunan vatandaşlara çiçek dağıttı.
Yaptığı konuşmada, vatandaşların ''kurşun gibi ağır'' günleri unutmadığını kaydeden Erdoğan, Türkiye'nin şu an içinde bulunduğu bu iyi noktaya hangi koşullardan gelindiğinin unutulmaması gerektiğini vurguladı. Erdoğan, Türkiye'nin artık dünyanın 17. büyük ekonomisi olduğunu dile getirdi. Muhalefet partilerinin, ''AK Parti IMF'cidir'' sözünü hatırlatan Erdoğan, aksine AK Parti hükümeti döneminde 23.5 milyar dolar olan borcun 8.5 milyar dolara indiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, AK Parti hükümetinden önceki DSP-MHP-ANAP iktidarının IMF'ye önemli ölçüde borçlandığını ifade ederek, ''Bu üçlü IMF'den çok ciddi borçlar isterken, bu arada IMF'ye şunu söylemişler. Eğer, bu borcu bize verirseniz, size minnettar kalırız' demişler. Bunların da belgesi bende var. Dosyalarımda var'' dedi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Millete allı pullu laflar söylemek suretiyle, 'AK Parti 1 veriyorsa, biz 2 veriyoruz' diyorlar. Biz bu filmi daha önce seyretmedik mi? Çünkü bu film intihar komandolarının filmi. Türkiye'nin intihar edecek durumu da yok. Türkiye koalisyon hükümetlerinden hiçbir şey kazanmamıştır. Biz şunu görüyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi, Anamuhalefet şimdi öbür tarafta MHP ile beraber bir yavru muhalefet oluşturma gayretleri var. Kim? MHP'ye değirmencilik görevi vermişler. 'Sen' diyorlar, 'CHP değirmenine su taşı'. Oradan oraya su taşınacak. Al birini vur öbürüne, ikisinin birbirinden farkı yok. Bakınız bunların ortak yanlarını söylüyorum.
Cumhura saygısı olmayan, cumhuriyetçi olabilir mi, halka saygısı olmayan, halkçı olabilir mi, millete saygısı olmayan milliyetçi olabilir mi? Bu kadar basit. Ortak mı bunlar? (vatandaşlardan evet sesleri) Mesele bu kadar basit. İnşallah yakaladığımız bu trendi sürdüreceğiz, farklı bedeller ödemeden yola devam edeceğiz. Zira durmak yok, yola devam. Türkiye istikrarı yakaladı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde oyunlar oynandı. Türkiye'nin onurlu yürüyüşünü engellemek istediler. Ama senaryoları ellerinde kaldı. Mahcup oldular. Milletin Meclisi'nden kaçtılar. Ama sizlerden, kaçamadılar, kaçamayacaklar.''
-''İSTİKRARA GÖLGE DÜŞÜRMEK''-
''Tek yürek olunması gereken durumlarda bile, AK Parti'yi zora sokmak için çabalar olduğunu'' belirten Erdoğan, bazı kesimlerin kriz çıkması ve kavga olması için elinden geleni yaptığını söyledi. İstikrara gölge düşürmek isteyenlerin oyunlarının bozulduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti: ''Onların oyunları bozuldu.
Biz diyorduk ki, 'bir damla şehit kanını 550 milletvekiline değişmeyecek kadar bu ülkeye aşığız'. Ama ne yazık ki bu ülkede belli işaretleri olan bir parti, 'camilerimizin avlusunda şehitlerin üzerinden nasıl oy alırız', bunun gayreti içine girdi. Maalesef bunu 1999 seçimlerinde de yaptı. Hoca efendi kalkıp, 'bu cenaze adabına uymuyor' dediği zaman da hoca efendileri yuhaladılar. Yuhaladılar bunlar, niye? Çünkü yapıları bu, kimlikleri bu. Bizim cenaze adabımızda sessizlik vardır, çığırtkanlık yoktur.
O başkalarına aittir bize ait değildir. Ama bunlar oraya ibadet için gelmiyorlar. İslami ve insani görevlerini yapmak için gelmiyorlar. Acaba buradan oya tahvil edilecek bir şeyler olur mu? Bunun için oraya geliyorlar. Bu oyunu da benim halkımın bozacağına inanıyorum. Teröre yönelik bizim birliğimiz, beraberliğimiz inşallah birçok oyunu bozacak. Terör karşısında 1984'ten bu yana maalesef ciddi bedeller ödedik. Polisimizi, askerimizi, köy korucularımızı, vatandaşlarımızı kaybettik, şehitlerimiz oldu.
Dünyada birçok ülke de terörün sıkıntısını yaşıyor. Bu bizim de sıkıntımız. Buna karşı biz de mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz. Bunda kararlıyız. Çünkü ülkemizin huzurunu bozmaya kimsenin hak ve salahiyeti yok. Derdiniz özgürlükse bunu gelir demokratik parlamenter sistem içinde Meclis'te yaparsınız. Şunu da açık söylüyorum, benim Kürt kökenli vatandaşlarımın temsilcisi, PKK terör örgütü olamaz, kesinlikle olamaz, asla. Bu bir istismardır. Biz ülkemizde vatandaşlarımız arasında bir ayrımcılığı asla kabul edemeyiz.''
-''GÖRECEKLER...''-
Türk halkının birlik ve beraberliğinin 4 kelimede anlam kazandığını kaydeden Başbakan Erdoğan, meydandakilerle; tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet sözlerini tekrarladı. Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Millet kazandıkça, CHP güç kaybediyor. Bu ülke büyüdükçe CHP Hasandağı'ndaki karlar gibi eriyor. Artık bu ülke dövüşen siyasetçi istemiyor, demokratik istikrar istiyor, güven istiyor, adalet istiyor, barış istiyor. Bu güçlü siyasi iradenin adı, AK Parti'dir.
Demokrasiye, milletin egemenliğine tuzak kurmak neymiş bunu görecekler. Bunlar milletimizin vicdanını yaralamakta. Bizler alnımız ak bu yolculuğa devam ediyoruz. Onları ekonomi ilgilendirmiyor. Onlar kendilerine göre gölge oyunu oynuyorlar. Gölge siyaseti yapıyorlar. Ama o gölgede ot bitmez. Ve o gölge sizin iradenizi asla rehin alamayacak.
Çünkü biz CHP'nin özellikle de Sayın Baykal'ın bakanlıklarını da biliriz... Benim aziz milletim bu CHP'yi hiç iktidar yapmamıştır, yapmaz. onun için böyle kenardan köşeden acaba koalisyon olur mu buna bakıyorlar. Şimdi de işte MHP ile bir koalisyon hazırlığı içine girip, 'acaba bunu yapabilir miyiz' diyorlar. Bunun gayreti içindeler.
Dikkat edin, medyada da hep bir gayret var. MHP'nin oyunu yükseltelim de barajı aşsın da olur ya AK Parti'yi aşağıya düşürebilirsek... Buna muktedir olamayacaksınız. AK Parti yine tek başına iktidar, tek başına, hiç bir sıkıntımız yok. Hangi oyunu oynarsanız oynayın, üst üste de koysanız, yan yana da koysanız, AK Parti'nin iktidarını önleyemeyeceksiniz. ''
Başbakan Erdoğan'ın konuşması sürerken alandaki vatandaşlar, ''Vur vur inlesin Deniz Baykal dinlesin'' sloganları atarken, CHP liderini zaman zaman protesto ettiler. Başbakan Erdoğan da bunun üzerine, bir şiirin, ''Biz gelmedik kavga için bizim içimiz sevgi için, dostun evi gönüllerdir. Gönüller yapmaya geldik'' dizelerini okudu.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Milliyetçiyim diyen beyefendiye (Devlet Bahçeli) soruyorum, bugüne kadar görevde olduğun zaman Türk Cumhuriyetlerine kaç kere gittin? Türk Dünyasıyla acaba kaç kere münasebetin oldu?'' dedi. Başbakan Erdoğan, Niğde'de partisince Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingte yaptığı konuşmada, hükümetin icraatlarından örnekler de verdi. Gece gündüz millet için çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Milliyetçilik bu. Milliyetçilik milliyetperverliktir, vatanseverliktir. Öyle laf salatasıyla milliyetçilik olmaz. İşte ben, milliyetçiyim diyen beyefendiye soruyorum, bugüne kadar görevde olduğun zaman Türk Cumhuriyetlerine kaç kere gittin? Türk Dünyasıyla acaba kaç kere münasebetin oldu? Sadece laf. Bizse icraat... Biz icraat yapıyoruz, ta Moğolistan'a kadar gidin orada AK Parti'nin eserini görürsünüz. Karakurum'dan Orhun Anıtları'na kadar 42 kilometre yolun asfaltını ve müzeyi yapan bizim iktidarımız. Ve bütün Türk Cumhuriyetlerinde hamdolsun TİKA adındaki kuruluşumuzla attığımız adımlar var.''
-MUHALEFET PARTİLERİNİN VAATLERİ-
Konuşmasında, muhalefet partilerinin seçim vaatlerini de eleştiren Erdoğan, şunları kaydetti: ''Şimdi bunlar mazotçu oldu, mazotçu... Başladı bir mazotçuluk. O diyor ki, 'bu kadara verecem', bu diyor ki, 'şu kadara verecem'. Bunların hepsi palavra, samimi değil, bizim petrol kuyularımız var mı da düşüreceksin? ÖTV'yi kaldıracaklarını söylüyorlar. Eee kardeşim Türkiye'nin tek geliri var. O da vergisidir. Bu vergi kaynağı olacak ki yatırımlarını yapsın. Bu vergi kaynağı olacak ki memurunun, işçisinin maaşını ödesin. Dün akşam bir televizyon kanalında bir tanesi çıkmış, işsizlik sigortasından işsizlere 2 bin Avro'nun ödeneceğini söylüyorlar. 2 bin Avro ne demek biliyor musunuz? Yaklaşık 3.6 milyar lira. Bunu söyleyen zata şunu söylemek lazım:
Acaba siz, elemanları yanınızda çalıştırdığınız zaman asgari ücretin üzerinde kaç para veriyordunuz? Çok daha önemli bir şey söyleyeceğim size hani 'İmarzedeler' vardı bilirsiniz. İmar Bankası kime aitti onu da bilirsiniz. Peki, İmarzedeler sebebiyle biz bu İmarzedelere ne ödedik biliyor musunuz? 9 katrilyon lira ödedik. Hani bazı holdingler nasıl vatandaşı kandırıp götürdüyseler aynı şekilde bunlar da bankacılık adı altında yüzde 30'u aşkın faizle bir taraftan aldılar, öbür tarafa götürdüler.
Bunları yaşadık. Devlet böyle soyuldu. ve şu anda babası, kardeşi kaçak. Niye kaçıyor? Yoksa bir yanlışı, kaçmasın gelsin buraya. Sonra diyorsun ki, ben mal, mülk sahibi değilim. Peki bu harcamalar nereden, nasıl, kaynağı nereden geliyor, bu değirmenin suyu nereden? Bakıyorsunuz programda, 'bu benim özelimdir, bilmem neyimdir' dürüst davranalım. Siyaset dürüst yapılırsa ülke kazanır.''
-CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ-
Başbakan Erdoğan konuşmasında, cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşananlara da değinerek, egemenliğin millete ait olduğunu vurguladı. ''Bu devran böyle gitmez. Şimdi diyoruz ki, halk çözecek bu işi'' diyen Başbakan Erdoğan, alanda bulunan vatandaşların seçimlerde 400 milletvekilini hedefleyen ve YÖK krizi ile ilgili sloganları üzerine, ''YÖK'ü de siz halledeceksiniz. 400 dediniz ya 400 olduğu zaman her şey halledilir'' diye konuştu. -
MİTİNGTEN NOTLAR-
AK Parti'nin Niğde mitingine, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ve Devlet Bakanı Nimet Çubukçu da katıldı. Başbakan Erdoğan, konuşmasını vatandaşların yoğun sevgi gösterileri altında yaptı. Zaman zaman vatandaşlarla diyaloglara giren Erdoğan, yaşlı bir vatandaşa, ''Sen ne heyecanlısın anacığım ya, sen ne heyecanlısın böyle maşallah'' dedi.
Miting nedeniyle yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı görüldü. Çevre illerden polislerin de görev yaptığı mitingte, emniyet genel müdürlüğüne ait bir helikopter de havadan kontrol yaptı. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün de bir konuşma yaptığı mitingi, Gül'ün oğlu Emre Gül de izledi. Başbakan Erdoğan, miting öncesinde Niğde Valisi Gündüz Beder'i de ziyaret ederek yaklaşık yarım saat görüştü.
AA