Güler KÖMÜRCÜ/AKŞAM
Ortalık yine komplo senaryolarından geçilmiyor. Kimi Washington’da kimi Ankara’da planlanıyor. Akıl firar etmiş, kitlesel iyi saatlerde olsun hallerine geçmek üzereyiz.
Son ‘komplo senaryosu tartışması’ Washington üzerinden Ankara hattına düştü; Bush yönetimine yakın olduğu söylenen Hudson Enstitüsü’nde, basına kapalı bir toplantıda konuşulan senaryolara Başbakan da tepki gösterdi, Erdoğan; ‘senaryolarını iyi niyetle yazsınlar’ dedi.
Şimdi burada duralım ve madem konumuz komplo senaryoları, Washington’daki ‘Hudson Enstitü’ gibi önemli düşünce üretim merkezlerinden biri olan ‘Brookings Enstitü’de yaklaşık 2 ay önce yapılan bir başka önemli toplantıda konuşulan ‘bir başka ŞOK senaryo pardon aslında iddia demek daha doğru’ iddialara-konuşulanlara’ bakalım.
Aşağıda okuyacaklarınızı Brookings’in web sayfasında da bulabilirsiniz, okuyacaklarınızı açık kaynaklardan öğrendim. İlaveten, aşağıda okuyacaklarınızı, orada, o toplantıda hazır bulunanlardan Sayın M.Ali Bayar’a da sorup teyit ettim, evet, bakın Washington’da 2 ay önce başka hangi iddialar dile getirilmiş (üstelik Hudson’daki şok senaryoları dile getiren ‘Amerikalılardı’ ama aşağıda okuyacağınız ‘şok iddiaları’ dile getirenler ise ‘bizim yerliler.’ ) İlginize sunulur efendim...
* * *
WASHINGTON D.C’de Amerika’nın önemli düşünce üretim merkezlerinden BROOKINGS Enstitü’de, Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı - KÖŞK yarışının krize dönüştürüldüğü sıkıntılı o günlerde, ‘Atatürk’ün koltuğu yeni sahibini arıyor’ başlıklı bir panel düzenleniyor. (Brookings Enstitü, geçtiğimiz günlerde AKP’li üç milletvekili, Egemen Bağış, Reha Denemeç ve Mevlüt Çavuşoğlu’nu ağırladı, Hudson’daki olay senaryoları öğrenip-önceki gün kamuoyuna duyuran Egemen Bağış, geçtiğimiz hafta Washington’daydı ve Brookings Enstitüsü’nde bir konuşma yapmıştı. Bu ara nottan sonra biz tekrar ana konumuza dönelim)
Tarih; 12 Nisan 2007.
Yer: Washington- BROOKINGS Enstitü.
Panelin konusu: Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair ihtimal hesapları tartışılıyor.
Panelin yöneticisi; Emekli, ABD Ankara Büyükelçisi Mark R. PARRIS.
Panelistler; Mehmet Ali BAYAR (Davetiyede Bayar’ın unvanı Demirel’in danışmanı olarak yazılmış). Prof.Hasan Bülent KAHRAMAN (Sabancı Üniversitesi’nden) ve de Kerim BALCI konuşmacı; ZAMAN Gazetesi Ankara Büro Şefi).
Konuşmacılar sunumlarını yapmaya başlıyorlar. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı şansı, yol haritaları tartışılıyor. Konuşma sırası kamuoyunda Sayın Fethullah Gülen’in yayın organı olarak bilinen ZAMAN’ın Ankara Büro Şefi Kerim BALCI’ya geliyor, BALCI’nın söylediklerini duyunca tüm salon duydukları karşısında adeta ‘buz’ kesiliyor. Bakın Kerim BALCI ne diyor; ‘Erdoğan hakkında bir bilgi ulaştı, kaynağım AKP içinden bir isim, ayrıca Erdoğan’ın özel doktorundan da aynı bilgiyi aldım. Öğrendiğimize göre Sayın Erdoğan’ın beyninin sağ lobunda bir tümör var ve bu tümör hızla büyümemekle birlikte, epilepsi sendromlarına da neden olabiliyor...’
Kerim Balcı’nın bu şok konuşmasını, Sayın Mehmet Ali BAYAR kesip soruyor; ‘Siz bu bilgileri kişisel kaynaklarınız aracılığıyla mı edindiniz?’
Zaman Gazetesi Ankara Büro Şefi Balcı devam ediyor; ‘Doktorları, Erdoğan’a derhal ameliyat olmasını öneriyorlar ancak Başbakan ameliyat ve ayağa kalkma-iyileşme sürecinin en az 20 gün süre alması söz konusu olduğu için, 20 gün hastanede kalmasının politik manzara gereği kabul edilemeyeceğini belirterek ameliyat olmaya yanaşmıyor... Başbakan’ın sarası olduğunu söyleyenler yanılıyorlar. Erdoğan’ın beyninde tümör var ve kritik bir tümör değil ama bu tümör epilepsi sendromlarına da neden olabilir. Başbakan Erdoğan sağlık sorunu........’ Balcı iddiaları aktarmaya devam ediyor.... (Brookings Enstitü, Balcı’nın bu son bölümde söylediklerini web sayfasına makyajlayıp sunmuş, ancak diğer konuşmacılardan öğrendiklerime bakılırsa orada dile getirilen diğer senaryolar son derece hassas-kritik senaryolar ve o iddiaları şimdi buradan yazmak artık benim ne vatandaşlık ne de gazeteci sorumluluğuma yakışmayacağı için Balcı’nın iddialarını aktarmayı kesiyorum.)
Evet, ZAMAN’ın Ankara Büro şefi Sayın Kerim BALCI’nın Washington’daki bir düşünce kuruluşunda Brookings Enstitü salonunda yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti’nin BAŞBAKANI’NIN sağlık sorununa ait ortaya döktüğü şok varsayımlar-kulisler- senaryoların TC’nin ulusal güvenliği adına da ne denli önem içerdiğini, bu senaryoların arka plan kodlarını çözmeyi, neden-niçin sorularını, AKP içinde bir güç dengesi çekişmesi olup-olmadığı irdelemesini de artık sizin yüksek algınıza bıraktım ey bilen okur....
Ben sadece okuduklarımı-duyduklarımı kaynaklarıyla size ilettim. Bu iddialar da HUDSON’da dile getirilenler kadar sakıncalı, hatta HUDSON’da üretilenlere stratejik kurgular da diyebilirsiniz, peki Brookings’te konuşulanlar ne?