Çanakkale'nin Çan ilçesinde kurulu bulunan ve 70 ülkeye ihracat yapan Çanakkale Seramik'in sanayide 55., seramikte 50. kuruluş yıldönümü kutlama töreninde Kale Grubu kurucusu İbrahim Bodur, bütün yetkilerini kızı Zeynep Bodur Okyay'a devretti.
Fabrika içinde düzenlenen törende konuşan Bodur, geçmiş hükümetlerden gerekli destekleri görmediklerini belirterek, yeni kurulacak hükümetin kalkınmanın lokomotifi olan sanayi sektörüne deste vermesini beklediklerini söyledi.
Genel seçimden memnuniyet verici bir sonucun çıktığını kaydeden İbrahim Bodur, "Milletimiz, istikrar ve güvenin gereğine inanarak ve icraata bakarak kararını vermiştir. Türkiye'de demokrasi ve halkın iradesi vardır. Yoktur diyenlere gerekli cevap verilmiştir. Milletimizin kararı ve demokrasinin zaferi olan bu neticeye göre kardeşçe, birlik ve beraberlik içinde yüce milletimiz ve ülkemiz için yararlı hizmetlere koşmalıyız." dedi.
Bugüne kadar coşku içinde kutlanan seramik bayramlarının maksadının, sanayinin bir bölgenin ve ülkenin kalkınmasındaki önemini vurgulamak olduğunu hatırlatan Bodur, Türkiye'nin sanayileşmesi ve kalkınması için kolaya değil, zora talip olduklarını vurguladı. Çanakkale Seramik Fabrikaları'nı 50 yıl önce hiçbir altyapısı olmayan, bin nüfuslu Çan kasabasında kurduklarını ifade eden Bodur, "Anadolu'nun sanayileşmesine, sanayinin büyük şehirlerden ilçelere, oradan da köylere gitmesine öncülük ettik. Kuruluşumuzdan bugüne, üç nesil birlikte çalışmış olmanın gururunu yaşıyoruz. Bugüne kadar 21 bin çalışanımız emekli edilerek sosyal güvenceleri sağlanmış durumda. Grubun faaliyetleri sonucunda 2 milyar doları ihracat olmak üzere 8 milyar dolar satış cirosu ve 4 milyar dolar katma değer sağlanmıştır." şeklinde konuştu.
Konuşmasının sonunda yöneticilikten ayrıldığını ve bütün yetkilerini kızı, damadı ve kardeşine devrettiğini söyleyen Bodur, Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı olan kızı Zeynep Bodur Okyay'ı kürsüye çıkararak, eline aldığı Türk bayrağını ve söz sahibi olma anlamına gelen sembolik asayı verdi.
Kale Grubu tarafından 50 yıldır düzenlenen kutlama törenlerinin 40 tanesine aralıksız katılan ve onur konuğu olan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ise Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda ülkede hiçbir şeyin olmadığını, yanmış yıkılmış, iğneden ipliğe her şeyi satın alan bir ülke olduğunu söyledi. Bütün sıkıntılardan kurtulmanın tek yolunun rekabet edilebilir üretim olduğunun altını çizen Demirel, şunları söyledi:
"Atatürk öncesi Türkiye'nin sanayiden, elektrikten, yoldan, okuldan haberi yoktu. Medeni âlemin sahip olduğu hiçbir şeyden haberi yoktu ama cumhuriyetin kurucusu büyük Atatürk yol gösterdi. Zenginlik neyle olacaktı? Aslına akarsanız cahillikle mümkün değildi. Türkiye, cahillikten ve karanlıktan kurtulmalıydı. Yeni çağın icatlarını anlamalıydı. Her şeyi olan bir Türkiye'nin meydana gelmesi için bütün hükümetler, Atatürk'ün gösterdiği istikamete koşmuştur. Bugünden daha ileri gitmek istiyorsak, Kale Grubu örnek olarak göz önünde tutulmalıdır. Türkiye'nin yoksulluktan kurtulması sadece hükümetlerin değil, herkesin işidir ancak eşit şartlar sunulmalıdır. Dünyayla yarışabilecek ekonomik şartlar sağlanmalıdır. Önümüzde çok yolumuz var, sanayileşme devam edecek ancak kabuk değiştirmeyi bekliyor. Yeni imkanlar, yeni destekler ve teşvikler bekliyor."
Türkiye'nin var olmasının rekabet gücü yüksek bir ülke olmasına bağlı olduğunu söyleyen Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun da ülkeler arasındaki ekonomik sınırların ve ticari engellerin kalktığını, sadece siyasi ve coğrafi sınırların kaldığı, küresel bir pazar oluştuğunu ve bu gelişmenin çılgın bir rekabeti beraberinde getirdiğini vurguladı. Bakan Coşkun, ''Hakketmediğimiz ekonomik krizlerden sonra bugün dar boğazları aşmış ve düzlüğe çıkmış bir ülke olarak bu rekabet çağına ayak uydurabiliyorsak, sürdürülebilir bir büyüme beş yıldır devam ediyorsa, ihracatımız 100 milyar doları hedefleyip gayri safi milli hasıla 400 milyar doları geçmişse ve Türkiye, borçlu ülke olma durumundan borçlarını ödeyebilir duruma gelmişse bu sadece hükümetin siyasi istikrar, sosyal barış ve güven ortamında aldığı kararların değil, rekabete açık serbest piyasa ekonomilerinde özel sektör öncülüğünde kalkınmanın bir sonucudur. Özel sektöre şükran borçluyuz. Özel sektörün çok önemli bir kuruluşu olan Kale ailesi de bu başarıda yerini almış ve fevkalade hizmetlere imza atmıştır." dedi.
Törene ayrıca Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak, Adalet eski Bakanı Cemil Çiçek, İçişleri eski Bakanı Abdülkadir Aksu, eski başbakanlardan Yıldırım Akbulut, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, AK Parti Çanakkale milletvekilleri, Çanakkale Valisi Orhan Kırlı, Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı ve çok sayıda yabancı davetli katıldı.
Çanakkale/Cihan