"BU DÜZEN DEĞİŞMELİ, BAŞKA BİR TÜRKİYE MÜMKÜN"

CHP'de Devrimci Demokratlar daha önce gerçekleştirdikleri forum sonrası sonuç bildirgesi yayınladı. Şişli Cemil Candaş Kent Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen foruma 1000 katılımcı ve 45 konuşmacı katılmıştı...

CHP'de Devrimci Demokratların “Bir Başka Türkiye Mümkün” ismi ile gerçekleştirdikleri forumun sonuç bildirgesinni ayrıntıları şöyle :

Mevcut düzene doğrudan itirazı olan ve “bu böyle gitmez, bu düzen değişmeli” diyen herkesle diyalogu öne çıkaran, kimseye yukarıdan bakmayan, umut veren, heyecan yaratan iktidar alternatifi güçlü bir harekete ihtiyaç var.
 
12 milyon oy almış olan “uyuyan devi” uyandırmak, AKP’nin gerici-faşist saltanatına son vermek, bu düzeni değiştirmek ve yaşanabilir başka bir Türkiye yaratmak mümkün.
 
Yüzümüzü sola dönmek, dayanışmayı ve katılımcılığı öne çıkarmak, kendi dışımızdaki demokrasi güçleriyle yan yana gelmek ve yeni bir siyaset tarzıyla iktidara yürümek mümkün.
Bu çağrı metni, CHP’de Devrimci Demokratlar’ın 8 Ekim 2016 tarihinde İstanbul Şişli’de yaklaşık bin kişinin katıldığı “Bir Başka Türkiye Mümkün” başlıklı forumundan sonra partimiz CHP’nin kendisini hem politik, hem de örgütsel olarak yenilemesi ve iktidar alternatifi bir yürüyüş başlatması isteyen bütün CHP’lilerle politik bir zeminde buluşmak ve birlikte yürümek amacıyla yazılmıştır.
 
15 Temmuz darbe girişiminde kavganın asıl tarafları ve darbenin sorumluları, ülkemizi bugüne kadar gerginlikler ve kutuplaştırmalar üzerinden yöneten zihniyetin temsilcileridir. FETÖ diye adlandırılan Gülen Cemaati de, AKP de, Erdoğan da elbirliği ile ülkemizi kaosun merkezine taşıyan; yargı, yürütme ve yasama arasındaki kuvvetler ayrılığını ortadan kaldıran, meclisi işlevsiz hale getiren, ülkemizi şiddet ve terör sarmalına sokan, demokrasiyi ve özgürlükleri yok eden odaklardır. Tüm yapılanların ortaklarından biri olan AKP kendisini darbeyi engelleyen demokrasi kahramanı olarak pazarlamaktadır. AKP’den demokrasi de çıkmaz, demokrasi kahramanı da olmaz. 15 Temmuz sonrasında yaşanan “Cadı Avları”, OHAL uygulamaları, KHK’ler bu gerçeği yeterince göstermektedir.
 
AKP ikiyüzlü zihniyetiyle ülkemizi hızla diktatörlüğe götürüyor. Türkiye’yi bu zihniyetten kurtarmak, cumhuriyet ve demokrasi değerleriyle yeniden buluşturmak artık tarihsel bir görevdir. Ülkemizin darbeye de diktaya da değil, normalleşmeye ihtiyacı var. Normalleşmenin yolu gerçek demokrasiden geçer. Ülkemizi demokratikleştirmenin yolu ise AKP’den kurtulmaktan geçer. Bunu başaracak tek güç partimiz CHP’dir. Dolayısıyla bu zor görev partimiz CHP’nin yani bizlerin omuzlarındadır.
 
ALIŞKANLIKLARI DEĞİŞTİRMELİ VE YENİ BİR SİYASET TARZI BAŞLATMALI...
15 Temmuz darbe girişiminde de gördüğümüz gibi siyasi sürecin sorumlusu sağ partiler iken, “her kötülüğün” sorumlusu olarak halen CHP’yi gösteriyorlar. CHP bir savunma psikolojisi içinde sağcı, siyasal İslamcı hegemonyaya karşı meydan okuyamıyor, inandığı temel değerleri öne çıkartmakta zorlanıyor. Yaklaşık bin yıldır bu topraklarda süren iki çizgi mücadelesinde hep aydınlanmanın, ilericiliğin yanında yer alan partimiz CHP, ideolojik-politik üstünlüğünü görmeli ve siyaset yapma tarzını savunma ekseninden hızla çıkartmalı ve meydan okumalıdır. Devleti, Cumhuriyetin bütün değerlerinden ve kuruluş felsefesinden kopararak “tek adam devletine dönüştüren” zihniyete karşı açık bir mücadele gerekiyor. Bu mücadele basit ve anlaşılır olmalı, inanarak ve ısrarla temel tezlerimizi devrimci bir tarzda, yeniden örgütlemeliyiz.
 
DEMOKRASİ VE BARIŞ İÇİN BİRLEŞMEK GEREKİYOR...
Açıktır ki, Türkiye bir yol ayrımında… Kutuplaşmadan, ölümden ve savaştan yana olanlar tek bir blok olarak birleşiyorlar. Bu bloka karşı, ülkemizin tüm demokratlarının, ilericilerinin, devrimcilerinin birleşeceği bir demokrasi ve barış bloku gerekiyor.
 
Bunun için CHP’nin, despot düzene karşı mücadele veren, barışı sağlayacak, laik ve demokratik bir Türkiye hayalini gerçekleştirecek, “meydan okuyana, meydan okuyan” bir siyasal merkeze dönüşmelidir. Bunu sağlayan bir CHP; düzene karşı mutsuzluğu sürekli artan ve liselilerin bildirilerine kadar yansıyan bütün toplumsal kesimlerle, sendikalarla, meslek kuruluşlarıyla, STK’larla buluşur. Umutsuzluğa kapılan, hayallerini yitiren bütün toplumsal kesimleri yeniden umutla buluşturur. Bu buluşma ve umut, AKP’nin hegemonyası altında ezilen tüm grupları ve kişileri ortak bir mücadele hattında ve güç merkezinde buluşturur. “Demokrasi İçin Birlik” tam da böyle bir buluşmanın adıdır. Yeni bir Türkiye’yi ancak böyle bir yapı inşa eder, ülkemizi düzlüğe ancak CHP çıkarır. Savaşı durdurur, coğrafyamızdaki barış sürecine önderlik eder.
 
Bu sebeple; tavrımız net, söylemlerimiz anlaşılır olmalıdır:
 
• AKP ile temel ilkelerimiz üzerinden hiçbir pazarlığa girmeyeceğiz. Bu çürümüş sisteme ve “Parti Devleti Düzenine” son vereceğiz.
 
• Bu düzeni değiştirmeden, ülke demokratikleşemez. Eşit yurttaşlık sağlanamaz.
 
• Sorunlar karşısında baskıcı, kısıtlayıcı, otoriter değil, özgürlükçü yöntemleri tercih edeceğiz. Türkiye’yi özgürlükler ülkesi yapacağız.
 
• Kürt meselesini açık-şeffaf ve barışçıl yöntemlerle, eşit yurttaşlık temelinde çözeceğiz. Parlamento ve parlamento dışı demokratik çözümden yana tüm toplumsal grupları çözümlere ortak edeceğiz.
 
• Merkezi yapıyı küçülterek ademi merkeziyetçi olacağız. Yerel yönetimleri güçlendireceğiz, “Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nı hayata geçireceğiz.
 
• Bütün ayrımcılıkların, ötekileştirmelerin panzehri laikliği hayata geçireceğiz. Bütün inançlara, kılık-kıyafete sonuna kadar saygılı olacağız. Devletin dini finanse etmesine son vereceğiz. Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kapatacağız. Diyanet’i “Dinler Arası Koordinasyon Kuruluna” dönüştürerek, devletin elini dinden çekeceğiz.
 
• “Eğitimin Birliği” ilkesini yeniden tesis edip, eğitimde eşitliği, laikliği ve bilimi öne çıkaracağız. Herkesin anadilini layıkıyla öğrenmesini sağlayacağız.
 
• İhtiyaç fazlası ‘imam hatip’ okullarını meslek okullarına dönüştüreceğiz, bütün tarikat okullarını ve yurtlarını kapatacağız.
 
• Bütün yurttaşları kucaklayacak sosyal devleti inşa edeceğiz.
 
• Sağlık hizmetlerinin tümünü parasız hale getirerek parası olanların şifa bulduğu parası olmayanların ölüme terk edildiği düzene son vereceğiz.
 
• Barınma ihtiyacının bir hak olduğunu, bu doğrultuda tüm toplu konut kurumlarımızı öncelikle yoksul insanların barınma sorununu çözmeleri için görevlendireceğiz.
 
• Yayılmacı ve maceracı olmayacağız. “Yurtta barış, dünyada barış” diyeceğiz, bütün komşularımızla iyi ilişkiler kuracağız. Emeği önceleyen bir AB’yi savunacağız. Laik ve demokratik Ortadoğu ile sosyal ve demokratik bir AB üyeliğini gerçekleştirmek için de her türlü çabanın içinde olacağız.
 
DEVRİMCİ VE DEMOKRAT OLACAĞIZ...
Bu söylemleri hayata geçirmek için devrimci, farklılıklarımızla birlikte demokrat olacağız. Tüzüğümüzü ve örgütsel yapımızı yenileyerek CHP’yi devasa gücünü yönetecek ve yönlendirecek bir anlayışa taşıyacağız. Seyreden değil, müdahil olan olacağız. Çok açık ki, CHP değişmeden, Türkiye değişmeyecek. Bunun için ilk adım olarak, “Tüzük ve Program Kurultayı” bir an önce toplanmalı, CHP’de liyakat öne çıkmalıdır. İkinci adım ise, politik ve örgütsel olarak tutarlı olmayı, güven vermeyi sağlayan yeni bir bakış açısıdır. Bu bakış, “başkası ne der” anlayışını, geçici kazanımlar için ilkesiz ve pragmatist davranmayı asla kabul etmez. Belediye başkanlarının, yerel yönetimlerdeki ekonomik güçlerini kullanarak partiyi dizayn etmelerinin önüne geçer. Bu bakış; emeğin en yüce değer olduğu sınıf mücadelesinin esas olduğu partimizin sol kimliğini gizlemeyen bir bakıştır. Bu bakış sol demekten çekinmeyen bir bakıştır.
 
BİRLİKTE BAŞARABİLİRİZ...
Bu yaklaşıma “evet” diyorsan, “yeter artık bu düzen değişmeli” diyorsan gel birlikte yürüyelim.
“Evet” ama “önerilerim ve eleştirilerim de var” diyorsan, onları da yanına al gel.
Yalnızca eleştirmek ya da sessiz kalmak, boş vermek bize yabancı. Size de “yabancı” olsun.
Birlikte yazalım, birlikte düzeltelim ama en önemlisi birlikte yürüyelim ve mücadele edelim.
Gel bu bildirgeyi düzene karşı, despotluğa ve sivil darbeye karşı, OHAL’ e karşı bir meydan okumaya dönüştürelim. CHP’yi çekim merkezi yapalım, büyütelim ve iktidar yapalım.
Laik ve demokratik bir Türkiye’yi yeniden birlikte kuralım.
İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri

Zor Zamanlarda Okunacak Dualar ve 1 Saatte Geri Getirme Duası
Ankara Psikolojik Danışmanlık Merkezi Hangi Alanlarda Hizmet Veriyor
Afyon Tel Örgü, Afyon Panel Çit ve Afyon Beton Direk: Altyapı Güvenliğinde Yenilikçi Yaklaşımlar
Kayseri’de Yangın Güvenliği ve Yangın Söndürme Sistemleri
Doğru İç Çamaşırı Seçiminin Önemi