Kuraklığın, birliklerin ''vahşi sulama'' anlayışından kaynaklandığını savunan Belediye Başkanı, soruna acil çözüm bulunmasını istedi, Ziraat Odası Başkanı ve köylüler ise nehri karşıdan karşıya yürüyerek geçerek tehlikenin önemine dikkat çekti. Polatlı Belediye Başkanı Yakup Çelik, yörede nehir suyunun tamamen çekilmesinin, küresel ısınmadan ziyade birliklerin ''vahşi sulama'' anlayışından kaynaklandığını bildirdi. Çelik, yaptığı açıklamada şunları söyledi: ''Sakarya, Polatlı'da tarımsal sulama açısından en önemli nehirdir. Sulamada ciddi anlamda faydalandığımız Porsuk Çayı da sınırlarımız içinde Sakarya Nehri'ne kavuşuyor. DSİ ile Çevre ve Orman Bakanlığının bu iki havzaya eğilmesini, kısa, orta ve uzun vadeli çözümler getirmesini arzuluyoruz. Barajlar yapılacaksa çalışmanın bir an önce başlatılmasını, iki havzadaki şehir ve köylerin belli bir program dahilinde suyu kullanmasını, vahşi sulama yapılmaması konusunda gerekli tedbirlerin DSİ tarafından acilen alınmasını istiyoruz, bekliyoruz.'' Bakan veya Müsteşar'ın başkanlığında DSİ bölge müdürleri, Genel Müdür, belediye başkanları, kaymakamlar, bölge milletvekilleri ve köylülerin temsilcilerinin katılacağı bir toplantıyla sorunun çözülmesini öneren Çelik, ''Bu mesele önemli, ertelenmesin, bir an önce yol haritası çıkarılsın istiyoruz'' dedi.
''POLATLI HAKKINI ARIYOR''
Köylünün kuraklıktan muzdarip olduğunu vurgulayan Başkan Çelik şöyle konuştu: ''Düşünün ki Sakarya'da su kesilmiş, akmıyor. Bu, nehrin kenarındaki doğal hayata da zarar veriyor. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı bağırıyor, 'Polatlı'nın siyasi baskısından dolayı' diyor. Polatlı hakkını arıyor. Su, havzadaki bütün arazi sahiplerinin ortak mülkiyeti. Eskişehir vahşi sulama yapsın ve dilediği kadar suyu kullansın, Polatlı köyleri bundan yararlanmasın, böyle şey olabilir mi? Polatlı hakkını arayacaktır.'' Çelik, ilçenin, Ek Kuraklık Kararnamesi kapsamına alınması konusunda, bakan ve parlamenterlerden güvence aldıklarını sözlerine ekledi.
''SAKARYA'NIN BİR KOLU DEĞİL, ANA YATAĞI'' Polatlı Ziraat Odası Başkanı Muzaffer Türkoğlu, zemin tabakasının kupkuru şekilde gün yüzüne çıktığı Sakarya Nehri'nin Yassıhüyük köyü mevkisinde tepkisini dile getirdi. Burada, sığınacak yer arayan yılan ve diğer canlıları, açığa çıkan büyükbaş hayvan iskeletlerini inceleyen Türkoğlu, köylülerle nehir yatağı boyunca 100 metre yürüdü. Ardından nehir yatağını, köylülerle birlikte karşıdan karşıya geçen Türkoğlu, ''Burası Sakarya Nehri. Sakarya'nın bir kolu, değil ana yatağı. Ama gördüğünüz gibi kupkuru'' dedi. Türkoğlu, ''Coşkulu, kıvrım kıvrım akan Sakarya burası. Ama kurumuş. Yassıhüyük'ün yanında, Frigyalıların, Kral Midas'ın ve müzesinin bulunduğu Sakarya Zaferi'nde önemli yeri olan Duatepe'nin eteklerinde Beylikköprü, Kıranharmanı ve Sazılar köyünün arasındaki bu bölgede arazi çok verimli. MÖ 4 bin sene dönemine kadar eserler, yazıtlar çıkan, insanlık tarihi başladığından beri hayat olan bu bölgede su sıkıntısı çekiyoruz'' diye konuştu.
''NEHİR YATAĞINDA SONDAJ KUYULARI''
Sakarya'nın suyunun kesildiğine hiç şahit olmadıklarını anlatan Türkoğlu, şöyle devam etti: ''Ancak geçen sene ve bu sene kesildi. Birinci etken kuraklık ama maalesef bizim ülkemizde suyun yönetimiyle ilgili düzgün yasalarımız yok. DSİ, vatandaşlara su müsaadesi veriyor. Vatandaş para kazandıkça, müsaade aldığının 3-5 kilometre ilerisine kadar arazisini sulamaya çalışıyor. Böyle olunca da aşağılara su gelmiyor. Bu nedenle yeşil mahsul kurudu. Su salmıyorlar, ürünler tarlada yanıyor. Çiftçiler, birikinti sularıyla ayakta durmaya çalışıyor. Sakarya'nın yatağında sondaj kuyularımız var, su arıyor vatandaş. Odamıza her gün yüzlerce köylü başvuruyor. Bırakın kredi borçlarını ödemeyi, üretimi sürdürecek, tohum, gübre, mazot alacak paraları yok.''
HÜKÜMET ÜYELERİ VE TBMM İLE TEMAS
Geçen hafta Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Vahit Kirişci ile görüştüklerini anlatan Türkoğlu, ''Sayın Kirişci, 'Suyla ilgili yasa masamın üstünde' diyor. Birliklerin yönetim anlayışı, suyu aşağı bırakmamaya dayanıyor. O sebeple de bu sıkıntıları yaşıyoruz'' şeklinde konuştu. Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Halis Yargıç da şunları söyledi: ''Arkadaşlar yukarıdan bir karış suyu aşağıya indirse burada su bulunacak. Sakarya Nehri'nde Polatlı'nın Sulama Birliğine, Porsuk'ta ise Eskişehir'e ait sulama birliklerine devletin gücü yetmiyor. Devletin valisini tehdit edebiliyorlar. Bu gördüğünüz son yeşiller. Acil çözüm bulunmazsa bu yeşiller, gelecek yıl bu ovada olmayacak.'' Köy sakinlerinden Metin Avkan ise 60 yıllık çiftçi olduğunu, böyle kuraklık görmediğini belirterek ''Suları yukarıda hapsediyorlar, salıvermiyorlar, ürün yanıyor. Şurada üç dekar sebzeyi sulamıyoruz. Pancarlarımız, soğanlarımız kuruyor. Millet yanıyor burada. Birkaç günümüz var, su gelmezse yandık'' dedi. (AA)