AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Önce bu YÖK olayını hep birlikte halletmemiz gerekiyor. Bunu halledeceğiz. İnşallah Anayasa'da yapılacak değişiklikle bunun da halli gerekiyor. Bunu da halletmeye mecburuz'' dedi.
Erdoğan, AK Parti seçim mitinglerinin dördüncüsünde Şanlıurfa'nın Topçu Meydanı'nda vatandaşlara hitap etti. Konuşmasının başında Şanlıurfa'nın ''peygamberler şehri'' olduğunu ifade eden Erdoğan, Şanlıurfa'nın aynı zamanda bağımsızlık ve mücadele açısından da Türk insanının gönlünde önemli yer tutan bir şehir olduğunu söyledi. Şanlıurfa halkının, Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlık mücadelesinde çok önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Erdoğan, Şanlıurfalı vatandaşların şimdi bu ruhu 22 Temmuz seçimlerinde çok daha güçlü olarak ortaya çıkartacaklarına inandığını belirtti.
Erdoğan, AK Parti hükümeti döneminde kalkınma ve adalet ideallerini ortaya koyduklarını belirterek, hükümetleri döneminde Türkiye'nin rekor üstüne rekor kırdığını dile getirdi. Türkiye'yi eğitim, sağlık, güvenlik ve adalet olmak üzere 4 ayak üstünde tutan bir anlayışa sahip olduklarını ifade ederek, icraatları hakkında bilgi verdi. Başbakan Erdoğan'ın konuşması, zaman zaman vatandaşlarca ''Vur vur inlesin, Deniz Baykal dinlesin'' sloganları ile kesildi. Erdoğan da bunun üzerine ''Gerek var mı, gerek var mı?'' diye sordu.
Vatandaşların ''hayır'' yanıtı vermesi üzerine Erdoğan, ''O zaman Şanlıurfalı kardeşim, sözü israf etmeyelim'' dedi. Türkiye'nin batısıyla doğusu, kuzeyi ile güneyi arasında ayrımcılık yapmadıklarını vurgulayan Erdoğan, modern Türkiye'nin sadece İstanbul, Ankara ve İzmir değil, Şanlıurfa, Kars, Ardahan başta olmak üzere 81 il ile modern olacağını ifade etti.
Konuşmasında KÖYDES projesi hakkında da bilgi veren Erdoğan, bu projenin cumhuriyet tarihinin en büyük kırsal kalkınma projesi olduğunu dile getirdi. Erdoğan, yıl sonuna kadar Şanlıurfa'da yolu ve suyu olmayan köy kalmayacağını bildirdi. Bu arada, bir vatandaşın, köy korucularına kadro verilmesi isteği üzerine de Erdoğan, ''Köy korucularına kadro diyorsun. Köy korucularına kadroları verildi, sosyal hakları verildi, seni haberin yok'' dedi.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
Erdoğan, ÖSS sınavının bugün yapıldığını anımsatarak, 81 ile üniversite kurmakta kararlı olduklarını, bunu mutlaka gerçekleştireceklerini ifade etti. Konuşmasında, YÖK konusunda anayasa değişikliği yapacaklarını bildiren Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Hedef, inşallah şu anda üniversitelere alınan öğrenci miktarını artırmak. Ama bu hükümetlerden çok, bildiğiniz gibi YÖK'ün sorunudur, YÖK'ün. Önce bu YÖK olayını hep birlikte halletmemiz gerekiyor. Bunu halledeceğiz. İnşallah Anayasa'da yapılacak değişiklikle bunun da halli gerekiyor. Bunu da halletmeye mecburuz.''
ER VEYA GEÇ CUMHURBAŞKANLIĞI SANDIĞI HALKIMIZIN ÖNÜNE GELECEK
Erdoğan, ''Er veya geç, cumhurbaşkanlığı ile ilgili bu sandık da halkımızın önüne gelecek. Bundan kaçamayacaklar'' dedi.
Erdoğan, partisinin Şanlıurfa mitinginde yaptığı konuşmada, hükümetin sağlık alanında yaptığı atılımlardan örnekler verdi. Sağlık kurumlarının birleştirildiğini, sigortalıların eczanelerden ilaç alabildiklerini anlatan Erdoğan, CHP'ye yönelik eleştirilerde bulunarak, şunları söyledi:
''Şimdi CHP 'Biz genel sağlık sigortasını çıkartacağız' diyor. Ayıp, ayıp... Biz, Sosyal Güvenlik Yasası'yla onu çıkardık zaten. Çıkardık da Anayasa Mahkemesi'ne gitmek suretiyle onu da engelledin, engelledin. Her doğan sigortalı doğacaktı o yasaya göre. Onu da engellediler. Şimdi çıkmışlar meydanlara, son zamanlarda bir şey söylüyorlar bazı siyasi partiler. Akla hayale gelmez şeyler. Çünkü bekara karı boşamak kolay. Bunlar da böyle. Diyorlar ki; 'Efendim herkes üniversiteye girecek.' Biz, göreve geldik ve 39 ilimizde üniversite kurduk. Bunların 32 tanesi devlet üniversitesi, 7'si özel üniversite.''
Başbakan Erdoğan, TOKİ'nin 81 ilde yaptığı konutlardan örnekler vererek, vatandaşların ödedikleri kira kadar bir rakamla konut sahibi olabildiklerini ifade etti. Erdoğan, ''TOKİ olarak bir adım daha atıyoruz. Bundan böyle eğitim ve sağlıkta okullarımızı ve hastanelerimizi nerede eksik varsa TOKİ ile yapacağız'' dedi.
''FAZLA BİR ŞEY KALMADI...''
Erdoğan, 30 bin kişilik Şanlıurfa stadyumunun inşaatının da bitmek üzere olduğunu bildirdi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Türkiye'de her şey yolunda giderken, güven ve istikrarı kurmuşken, demokrasi güçlenmişken, bir demokrasi açığı ortaya çıkarmaya çalıştılar. Olup biten her şeyi gözlerinizle gördünüz. Demokrasiyi içlerine sindiremeyenleri gördünüz ve kararınızı verdiniz. Herkes konuştu, siz dinlediniz. Fakat şimdi de siz karar vereceksiniz, siz. Ne zaman? 22 Temmuz'da. Fazla bir şey kalmadı, 35 gün sonra kararı siz vereceksiniz. Bu CHP var ya, bunların adında Cumhuriyet olduğuna bakmayın. Niye? Cumhura saygısı olmayan, cumhuriyetçi olamaz. Halka saygısı olmayan, halkçı olamaz. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Parlamento genel kurulunda bu yazıyor. Ama bunlar genel kuruldan bile kaçtılar. Doktorun yeri neresidir? Hastane. Öğretmenin yeri neresidir? Okul. Milletvekilinin yeri neresidir? Parlamento, meclis. Ama bunlar gelmediler. Nasıl ki, görevinden kaçan doktor makbul değilse, öğretmen okulundan kaçtığı zaman makbul değilse, parlamentodan kaçanlar da millet nezdinde makbul değildir. Ne söyleyeceksen orada söylersin, ne yapacaksan orada yaparsın. Ama bunlar yapamazlar. Bunlar sadece tahrik ederler. Bunlar sadece ülkeyi gererler. Allah aşkına sevgili kardeşlerim, biz anayasayı mı değiştirdik? Değiştirmedik. Merhum Özal nasıl seçildiyse, Sayın Demirel nasıl seçildiyse, Sayın Sezer nasıl seçildiyse aynısını yapacaktık.'' ''Sayın Sezer nasıl seçildiyse'' sözünün ardından miting alanındaki vatandaşların protesto ifadeleri üzerine Erdoğan, ''Cumhurbaşkanımızdır, lütfen. Sizler iradenizi sandıkta ortaya koyacaksınız'' dedi.
''SİZİN TUZAĞINIZA, OYUNUNUZA MI GELECEKTİK''
Cumhurbaşkanını halkın seçmesi konusundaki anayasa değişikliğinde de CHP ve Anavatan partisinin meclise gelmediğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: ''Dedikleri tek şey var: Efendim siz son ana kadar niye adayınızı açıklamadınız? Yasalar belli. Bu yasalarda adayların en son ne zaman açıklanacağı belli. Niye açıklayalım? Sizin bu tuzağınıza, oyununuza mı gelecektik? Ben Tayyip Erdoğan olarak, adayım demediğim halde yapılmadık hakaret kalmadı, yapılmadık saygısızlık kalmadı. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'na yapmadıkları hakareti bırakmadılar. Ama bunların hepsini sineye çektim. Çünkü benim için aziz olan milletimdir. Milletime güveniyordum, milletime inanıyordum. Onun için de rahattım. Bugüne kadar gelen her başbakan, cumhurbaşkanı adayı oldu. Son anda bizler adayımızı açıkladık. Abdullah Gül dedik ve Abdullah Bey'e karşı takındıkları tavrı gördünüz. Er veya geç cumhurbaşkanlığı ile ilgili de bu sandık halkımızın önüne gelecek. Bundan kaçamayacaklar. Zira tutturdular bir uzlaşma. Biz, uzlaşmaz değiliz. Asıl uzlaşmaz olan onlar. Ama uzlaşma adına kalkıp 352 kişiye kendi istediklerini de dayatamazlar. Zira azınlığın çoğunluğa tahakkümü dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Bu ancak otoriter, totaliter bir mantıktır. Bunu da böyle görüyoruz. Biz çoğulculuktan yanayız ama azınlığın çoğunluğa tahakkümünden yana değiliz, çoğunluğun da azınlığa tahakkümünden yana değiliz. Adaletten yanayız. Farkımız bu. Onun için de 352 mi büyük, yoksa 20 mi büyük? Bu rakamı sormak zorundayız. Herhalde 352 daha büyük. Ama bunlara göre 20 daha büyük. Şimdi siz konuşacaksınız. Şimdi siz karar vereceksiniz. Bildiğiniz gibi Abdullah Gül Bey 357 oy aldı ama buna rağmen tıkadılar. Ve İnşallah, cumhurbaşkanı da sizin dediğiniz olacak, başbakan da sizin dediğiniz olacak, meclis başkanı da sizin dediğiniz olacak. Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün vatandaşları aynı hukuka tabidir. Aksini iddia eden varsa er meydanına gelsin.''
''TÜRKİYE CUMHURİYETİ PATENTİ...''
Konuşmasında hükümetin ekonomi alanındaki icraatları anlatan Erdoğan, milli gelirin arttığını, IMF'ye olan borcun azaldığını, Merkez Bankası rezervinin de 66 milyar dolara ulaştığını ifade etti. Çiftçilerin kredi faizlerinin düştüğünü belirten Erdoğan, muhalefetin değil, AK Parti'nin çiftçinin dostu olduğunu söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti: ''Çıkmış bir partinin genel başkanı diyor ki; 'AK Parti Amerikan gömleği giydi.' Edep, edep, edebe davet ediyorum. AK Parti, Türkiye Cumhuriyeti patentinden başka bayrak ve Türkiye Cumhuriyeti patentinden başka gömlek giymez, giymez. Bunu böyle bilin. Kimse bayrağımızı, kimse bu ülkenin başındaki yöneticiyi bir başka ülkenin kuluymuş, kölesiymiş gibi gösterme hakkına sahip değildir. Önce hadlerini bilmeleri lazım. Ama hadlerini bilmeyenlere benim vatandaşım sandıkta hadlerini bildirecektir.''
220 bin geçici işçiyi daimi kadroya aldıklarını da bildiren Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin tüm Türkiye'nin partisi olduğunu, ''bir bölgenin partisi olmadığını'' vurguladı. Erdoğan, şöyle devam etti: ''Biz, 780 bin kilometrekarelik Türkiye'nin ve 70 milyonun partisiyiz. Farkımız bu. En doğudan en batıya, en kuzeyden, en güneye nerede yaşarsa yaşasın bütün vatandaşlarımızın hepsini tüm samimiyetimizle kucaklayan, ülkemizin her karış toprağını aynı sevdayla seven bir memleket siyasetinin temsilcisiyiz. AK Parti bu ülkede yaşayan her insana, her inanca, her ideale aynı yakınlıkta duran, kendini toplumun parçalarıyla değil, bütünüyle ifade eden bir merkez partisidir. Muhafazakardır, demokrattır. Bizim tek derdimiz var, nedir biliyor musunuz? Siz. Önce güçlü devlet değil, önce güçlü millet, ondan sonra güçlü devlet. Şimdi sizden bir şey rica ediyorum. Aramıza fitne tohumu ekmek isteyenler var mı? Var. Bunlara fırsat vermemekte kararlı mıyız? Kararlıyız. Ben ne diyorum biliyor musunuz, gelin bir karar verelim. Biz, sizi seviyoruz. Niye biliyormusunuz? Zengin olduğunuz için değil, makam mevki sahibi olduğunuz için değil. Sizi Yunus'un diliyle 'Yaradılanı severiz, yaratandan ötürü' anlayışıyla seviyoruz. Anlayışımız bu. Onun için de diyoruz ki, şu 4 tane ifadeyi unutmayacağız.'' Erdoğan, ''Hep beraber söyleyeceğiz'' diyerek ''tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet'' sözlerini vatandaşlara tekrarlattı.
Erdoğan, ''Ayrım yok, Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abazasıyla ne olursa olsun, birbirimizi Allah için seveceğiz. Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Bu çatı altında toplandık ve aydınlık yarınlara yürüyeceğiz'' diye konuştu. 81 ile ayrım yapmaksızın hizmet götürdüklerini belirten Erdoğan, günün birlik ve beraberlik günü olduğunu ve son sözü, halkın söyleyeceğini ifade etti.
Başbakan Erdoğan, ''Bu ülkede koltuğu gidip de rahatsız olanlar var. Ama bizler bu tür anlayışı her zaman defettik ve demokratik istikrara yatırım yaptık. Türkiye'nin geleceğine sahip çıkacağız'' dedi. -NOTLAR- Mitinge Başbakan Erdoğan ile birlikte Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve bazı milletvekilleri de katıldı. Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından Şanlıurfa milletvekili adaylarını vatandaşlara tanıttı.
Erdoğan, konuşmasının sonunda vatandaşlara kırmızı güller attı. Erdoğan, platformdan inerek miting alanının ön tarafında bulunan yöresel kıyafetler içindeki kadınlara da gül verdi. Aşırı sıcak ve izdiham nedeniyle çok sayıda vatandaşın rahatsızlandığı, bazı vatandaşların ise ambulanslarla hastaneye götürüldüğü görüldü.
Bu arada, Başbakan Erdoğan, seçim otobüsüyle Akçakale yolundan geçerken, yol boyunda bekleyen Zihinsel Engelliler Derneği Şanlıurfa Şube Başkanı Bedih Satoğlu ve dernek üyelerinin sorunlarını dinledi. Yol boyunca vatandaşlar Erdoğan ve beraberindekilere sevgi gösterisinde bulundular. Başbakan Erdoğan, otobüsü sık sık durdurarak, çocuklara oyuncak dağıttı. Miting nedeniyle yoğun güvenlik önlemi alınırken, Emniyet Genel Müdürlüğüne ait bir helikopter havadan kontrol uçuşları yaptı.