Dünyadaki diyabet tedavisinde kullanılan insülinin yaklaşık yüzde 50'sini tedarik eden Novo Nordisk Yakın Doğu Bölgesi Başkan Yardımcısı Ole Moelskov Bech, Uluslararası Diyabet Basın Bilgilendirme Konferansı'nda soruları yanıtladı. Bech, diyabetin kandaki glikoz seviyesini kontrol eden insülinin, pankreas tarafından üretilmemesi, yetersiz olarak üretilmesi ya da vücut tarafından etkin biçimde kullanılmaması sonucu ortaya çıkan kronik bir hastalık olarak tanımlandığını hatırlattı. Durum kontrol edilmediğinde, kandaki glikoz seviyesinin artarak, damarlarda ve sinir sisteminde hasara yol açtığını anlatan Bech, diyabetin uzun sürede başta kalp damar hastalıkları, inme, körlüğe yol açabilen retina hasarı ve böbrek yetmezliği olmak üzere tıbbi komplikasyonların riskini artırdığına dikkati çekti. Ole Moelskov Bech, diyabetin adeta bir tsunami şeklinde büyüdüğü değerlendirmesinde bulunarak, bunun Türkiye için de ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirtti.
2035'TE 12 MİLYONA ÇIKACAK
Diyabetli kişi sayısının her yıl artış gösterdiğini belirten Bech, Türkiye'de de son 15 yılda diyabetli oranının yaklaşık üç kat arttığını söyledi. Bech, şunları kaydetti: "1998'de 2.5 milyon kişi diyabetli kişi sayısı, bugün yaklaşık 7 milyona çıkmıştır. Türkiye'de diyabet görülme sıklığı, son verilere göre yüzde 14.9'dur. Türkiye, Avrupa'nın diyabet yükünün yüzde 13'ünü taşımaktadır. Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF), 2035'te Türkiye'deki diyabetli sayısının 12 milyona çıkacağını tahmin etmektedir. 2035'e kadar Türkiye'de yaşayan diyabetlilerin sayısı, tüm Avrupa ülkelerinden daha fazla olacaktır."
'KALP KRİZİ RİSKİ 5 KAT ARTAR'
Komplikasyonları engellemeye, geciktirmeye veya azaltmaya yardımcı olabilecek etkili tedaviler ile yaşam süresinin uzadığına işaret eden Bech, "Türkiye'de her gün yaklaşık 163 kişi diyabet yüzünden ölmektedir. Bu da 2013'te 59 bin 786 erişkin ölümüne eşittir. 2013'te Türkiye'deki ölümlerin yaklaşık 60 bini diyabete bağlı nedenlerden kaynaklanmıştır" dedi. Bech, şöyle devam etti: "Diyabetli kişiler diyabeti olmayan kişilere göre daha fazla depresyona girmeye eğilimlidir. Çalışmalarda, Türkiye'deki diyabetli kişilerin yüzde 19'unun depresyona benzer belirtiler gösterdiğini rapor etmektedir. Türkiye'de diyabetli kişilerin yüzde 28'inin diyabetik retinopatisi vardır. Tip 2 diyabet, kalp krizi riskini, diyabetli olmayan kişilere göre 2.5-5 kat artırır."