Malatya Gazeteciler Cemiyeti'nde yaklaşık 10 Kürt kökenli aşiret ve bölge derneğinden oluşan bir grup sivil toplum kuruluşu ortak basın açıklaması yaptı.
Avukat Hanifi Kartal'ın kanaat önderleri adına okuduğu basın açıklamasında, DTP'ye vurgu yapılarak, hiç bir partinin Kürtlerin temsilcisi olamayacağı belirtilirken, terör örgütü liderinin de Kürtlerin temsilcisi olarak takdim edilmesinin Kürtlere hakaret olduğu ifade edildi.
Yapılan açıklamada yer alan ifadeler şu şekilde;
BU KÜRTLERE VE BÜTÜN MİLLETİMİZE HAKARETTİR
"Türkmeniyle, Kürdüyle, Alevisi, Sünnisiyle etnik kökeni ve mezhebi ne olursa olsun 70 milyon vatandaşımızın ortak sesi olma adına açılım sürecine ilişkin olarak görüşlerimizi kamuoyuna deklare ediyoruz;
1-Hiç bir siyasi parti; Kürtlerin, Türkmenlerin, Sünnilerin, Alevilerin yada milletin herhangi bir unsurunun temsilcisi olamaz. hele hele bir terör örgütünün ve liderinin Kürtlerin temsilcisi gibi takdimi en hafif tabiriyle Kürtlere ve bütün milletimize hakarettir.
2-Geçmişten beri oy kaygısıyla terör örgütünün palazlanmasına vesile olan, bunların yandaşlarını meclis'e taşıyarak siyasallaştıran ve yasaları çiğneyerek terörist başına ayrıcalık tanıyan ve terörist başını muhatap almak isteyen siyasetçilerde en az dış güçler kadar bu vebale ortaktır.
3- Cenab-ı Allah Yüce kitabında buyuruyor ki; 'Dillerinizin ve renklerinizin farklı olması, Allahın ayetlerindendir. Bu ilahi düstur çerçevesinde Türkçe'nin, İngilizce'nin, Arapça'nın, Rusca'nın veya her hangi bir dilin yasaklanmasına yönelik girişim; Allah'ın ayetlerini inkar ile eş anlamlıdır. Hele hele Türkiye'nin devlet uygulaması olarak, ortak kültür ve medeniyetimizin unsurları olan Kürtçe'yi Zazaca'yı, Çerkezce'yi, Azerice'yi yada her hangi bir şive veya lehçeyi yasaklaması asla kabul edilemez.
Kültürümüzün unsurlarını yasaklamak bir yana bunları korumak ve geliştirmek devletin görevi olmalıdır.
4-Ancak ortak-milli ana dil bir tanedir ve buda Türkiye Türkçesinin İstanbul şivesidir. Yani bugünkü resmi dilimizdir. Bunun yerine Türkçe'nin veya Kürtçe'nin başka bir şivesinin ikame edilmesi düşünülemez.
5-Ayyıldızlı albayrak bütün milletimizin ortak bayrağıdır. Bayrağımıza saygısızlık, bayrağın şekillenmesine emeği geçen Sultan Alparslanlara, Selahattin-i Eyyubilere, Fatihlere, Yavuzlara, Mehmet Akiflere kısacası ecdat hatırasına ve milletimizin inanç değerlerine hakarettir.
6-Asırlarca, İslam coğrafyasına ve mazlum milletlere kan kusturan haçlı bakiyesi ülkeler; tek devlet,tek millet olma yolunda ilerlerken işgal altındaki Müslüman halkların tek umudu olan Türkiye'yi bölmeye çalışmak vatana da İslam alemine de ihanettir.
7-Devlet ile terör örgütü ilişkilerinde barış sözcüğü kullanılamaz. Zira barış sözcüğü meşru güçler arasında söz konusudur.
8-Terör örgütünü ve yandaşlarını muhatap almayan her türlü iyi niyet girişimi ve açılımın yanında olacağımızı ve buna katkı sağlayacağımızı Türk ve dünya kamuoyuna saygı ile arz ederiz."
Yapılan açıklamanın altında Mamsurlular Derneği, Karapınar Köyü Derneği, Alikanlılar Derneği, Palulular Derneği, İzollu Derneği, Parçikanlılar Derneği, Pütürgeliler Derneği, Baskilliler Derneği, Çelikhanlılar Derneği'nin imzası yer aldı.